Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Köşe Yazıları
img

Ekrem Öncü

Yeminli Mali Müşavir

Gazeteport/Thelira 17.04.2013 Tarihli "EPDK kapsamındaki firmaların tamamı denetime tabidir denilebilir mi?" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı

  • 17 Nisan 2013

 Ekrem öncü

Ekrem Öncü

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
 

 

EPDK kapsamındaki firmaların tamamı denetime tabidir denilebilir mi?


Değerli okurlarımız, 15.04.2013 tarihli köşe yazımızda 'Enerji piyasası kapsamındaki şirketlerin tamamının bağımsız denetime tabi olması kaldırılmıştır' başlıklı yazıyı kaleme almıştık. Yazımızda, 23.01.2013 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2012/4213 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile, (II) sayılı listede sayılan şirketlerden hadlerin altında kalan şirketlerin bağımsız denetim zorunluluklarının bulunmadığını belirtmiştik.

Ancak, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)'nun 16.04.2013 tarihli duyurusunda, 'elektrik ve doğalgaz piyasasında faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişilerin bağımsız denetim yaptırma yükümlülükleri 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu'na dayanılarak düzenlenen ilgili yönetmelik ve tebliğ kapsamında devam etmektedir' denilmektedir. (Duyuruya 16.04.2014 tarihinde http://enerjienstitusu.com/2013/02/21/epdk-bagimsiz-denetim-yukumlulugunde-degisiklik-yok/ adresinden ulaşılmıştır.)

Duyurudan anladığımız kadarıyla hadlerin altında kalan şirketlerin bağımsız denetim yükümlülüğünün devam edeceği vurgulanmaktadır. öncelikle vurgulayalım ki, bu duyuru EPDK sitesinde yer almamaktadır. Bu yazımızda, EPDK kapsamındaki firmaların tamamın bağımsız denetime tabi olmasının zorunlu olduğunu söylenmenin yasal olarak sorunlu olacağı ele alınacaktır. 

23.01.2013 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2012/4213 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 3'üncü maddesinin ikinci fıkrasında;

'(2) Ekli (II) sayılı liste kapsamında yer alan şirketler, tek başına veya bağlı ortakları ve iştirakleriyle birlikte listede belirtilen sınırlamalar dikkate alınarak, 6102 sayılı Kanun ile 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri çerçevesinde bağımsız denetime tabidir' denilmektedir.

(II) sayılı listenin 4'üncü maddesinde ise;

'20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, 18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu, 4/12/2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ve 2/3/2005 tarihli ve 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Kanunu (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu düzenlemelerine tabi olarak faaliyet gösteren lisans, sertifika veya yetki belgesi sahibi şirketlerden (4046 sayılı kanun hükümlerine tabi kamu iktisadi teşebbüsleri hariç) aşağıdaki üç ölçütten en az ikisini sağlayanlar.

a) Aktif toplamı 75.000.000.-TL ve üstü Türk Lirası.

b) Yıllık net satış hasılatı 100.000.000.-TL ve üstü Türk Lirası.

c) çalışan sayısı 250 ve üstü.'

Bilindiği üzere bağımsız denetime tabi olacak firmaları, yani kapsamı belirleme yetkisi Yeni TTK'nın 397'nci maddesi ile Bakanlar Kuruluna verilmiştir. Bakanlar Kurulu da bu yetkiye istinaden yukarıdaki Bakanlar Kurulu Kararı'nı çıkarmıştır. Bu kararın yasal bir dayanağı bulunmaktadır ve bu da Yeni TTK'nın 397/4'üncü maddesidir. Madde hükmüne göre, '398'inci madde kapsamında denetime tabi olacak şirketler Bakanlar Kurulunca belirlenir.'

660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ise, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumuna ilişkin düzenleme yapılmıştır.

660 sayılı KHK'nın birinci maddesi 'amaç ve kapsam' başlığını taşır ve KHK'nın amacı, uluslararası standartlara uyumlu Türkiye Muhasebe Standartlarını oluşturmak ve yayımlamak, bağımsız denetimde uygulama birliğini, gerekli güveni ve kaliteyi sağlamak, denetim standartlarını belirlemek, bağımsız denetçi ve bağımsız denetim kuruluşlarını yetkilendirmek ve bunların faaliyetlerini denetlemek ve bağımsız denetim alanında kamu gözetimi yapmak yetkisini haiz Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun kuruluş, teşkilat, görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

660 sayılı KHK'nın 9'uncu maddesinde de kurulun görev ve yetkileri sayılmıştır. Yeni TTK'nın 397/4, 660 sayılı KHK'nin 1 ve 9'uncu maddeleri birlikte değerlendirildiğinde bağımsız denetime tabi olacak firmaları belirleme yetkisinin Bakanlar Kurulunda olduğu açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Nitekim Bakanlar Kurulu da bu yetkiye istinaden bağımsız denetime tabi olacak firmaların kapsamını belirlemiştir. 

660 sayılı KHK'nın Geçici 1'inci maddesi kafaları karıştırmaktadır. Geçici birinci madde düzenlemesi, '(1) Bu Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Kurum tarafından yayımlanacak standart ve düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar, bu hususlara ilişkin mevcut düzenlemelerin uygulanmasına devam edilir.

(2) Denetim standartları ve bağımsız denetimle ilgili olarak diğer kanunlarda yer alan hükümlerin bu Kanun Hükmünde Kararnameye aykırılık teşkil eden hükümleri uygulanmaz.' şeklindedir.

Birinci fıkra mevcut düzenlemelerin devamının Kurum tarafından yayımlanacak standartlar ve düzenlemelerin yürürlüğe girinceye kadar olduğunu hükme bağlamıştır. Buradaki en önemli husus, kapsam konusudur. Kapsamı belirleme yetkisi Bakanlar Kuruluna verilmiş ve Kurul da belirlemeyi yapmıştır. Haliyle, kapsam bakımından bu hüküm geçerli olmayacaktır. Aksi türlü bir yorum, Bakanlar Kurulu Kararını yok hükmünde saymak olacaktır. 

Buna örnek olarak, SPK'nın Tebliğ Taslağında Yeni TTK'nın 397'nci Maddesi ve Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca yapılan kapsam değişikliğini dikkate almasını gösterebiliriz. 12/6/2006 tarihli ve 26196 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Seri:X, No:22 sayılı Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğin Başlangıç Hükümlerinin 5'inci maddesi '(1) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 397'nci maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen işletmeler ve yatırım fonları ile konut ve varlık finansmanı fonları yıllık finansal raporlarını bağımsız denetime tabi tutmak zorundadırlar.' şeklinde değiştirilmektedir. Yan,i Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen kapsam burada dikkate alınmıştır. Halbu ki Yeni TTK ile Bakanlar Kuruluna yetki verilmeden önce Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca bağımsız denetime tabi olacak firmaların kapsamı belirlenmekte idi.   

Nitekim, yukarıda EPDK kapsamındaki firmalara Bakanlar Kurulu Kararı ile getirilen üç şarttan ikisinin birlikte sağlanması halinde bağımsız denetime tabi olunacağı düzenlemesi, eski hükümlerin aynen devam ettiğini varsaymamız halinde geçersizliğini yitirmeyecek midir? Yani, eski düzenleme uyarınca EPDK kapsamındaki tüm firmaların bağımsız denetime tabi olduğu düzenlemesi Geçici birinci madde düzenlemesi uyarınca halen geçerli ise, Bakanlar Kurulu Kararı ile yapılan düzenlemenin bir anlamı var mıdır? Ya da, Bakanlar Kurulu Kararı hangi durumlarda uygulanacaktır?

Bu Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Kurum tarafından yayımlanacak standart ve düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar, bu hususlara ilişkin mevcut düzenlemelerin uygulanmasına devam edileceği düzenlemesi mevcut düzenlemelerin ne zamana kadar devam edeceğini ortaya koymaktadır. örneğin, kapsam bakımından Bakanlar Kurulu kapsamı belirlemiştir. Yine Bağımsız Denetim Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir ve yönetmelikte, Kurul'un Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulunu, Kurum'un, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunu tanımladığı düzenlenmiştir.

660 sayılı KHK'nın Geçici birinci maddesinin ikinci fıkrası ise, birinciyi maddeyi tamamlar niteliktedir. Denetim standartları ve bağımsız denetimle ilgili olarak diğer kanunlarda yer alan hükümlerin bu Kanun Hükmünde Kararnameye aykırılık teşkil eden hükümleri uygulanmayacaktır. Burada da Kamu Gözetimi Kurumunun yetkisi ve düzenlemelerinin öncelikli olacağı vurgulanmıştır.

Sonuç olarak, EPDK tarafından yapıldığını varsaydığımız duyuru gerçek ise, bu duyuru Bakanlar Kurulu Kararı ile çelişmektedir. Bu konu yukarıda da ele aldığımız yasal düzenlemeler ışığında açıklığa kavuşturulmaya muhtaçtır.
 

 
 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazıyı paylaş: