Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Köşe Yazıları
img

Ekrem Öncü

Yeminli Mali Müşavir

Gazeteport/Thelira 20.01.2014 Tarihli "Binek otolarda özel tüketim vergisinden KDV alınması fiyatları ne kadar etkilemektedir?" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı

  • 20 Ocak 2014

Ekrem öncü    
Ekrem Öncü
 
 
 
 

Binek otolarda özel tüketim vergisinden KDV alınması fiyatları ne kadar etkilemektedir?


Bilindiği üzere KDV'nin matrahına özel Tüketim Vergisi (öTV) de eklenmektedir. Bu konu özellikle de binek otomobillerde verginin vergisi olmaz diye eleştiri konusu yapılmaktadır. Konu Anayasa Mahkemesine götürülmüştür ve Mahkemenin gündemindedir. Ancak, Anayasa Mahkemesinin öTV üzerinden KDV hesaplanması düzenlemesini iptal etmesi halinde Maliyenin 5-6 milyar TL vergi kaybına uğrayacağı ileri sürülmektedir. Bu yazımızda KDV'nin matrahına öTV'nin dahil edilip edilemeyeceği tartışılacak ve binek otomobillerde bu durumun ne kadar yük getirdiği ele alınacaktır.
 

KDV Kanununun 1'inci maddesinde verginin konusunu teşkil eden işlemler sayılmıştır. Bu işlemler üç başlıkta toplanmıştır. Buna göre, Türkiye'de yapılan, ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler, her türlü mal ve hizmet ithalatı ile diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir. Kanunda, diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler tek tek sayılmıştır.
 

Katma değer vergisinde aslolan Türkiye'de yapılan, ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler, her türlü mal ve hizmet ithalatının vergiye tabi olacağıdır. KDV'de vergiyi doğuran olay da, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde malın teslimi veya hizmetin yapılmasıdır. Vergiyi doğuran diğer hallerde Kanunda açıkça sayılmıştır.
 

Asıl konumuz bakımından olayı ele aldığımızda KDV'de matrah Kanunun 20-27 maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunun 20'nci maddesine göre, teslim ve hizmet işlerinde matrah, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedeldir. Bedel nedir sorusuna da kanunda cevap verilmiştir. Buna göre, bedel deyimi, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade eder.
 

Matraha dahil olan unsurlar da Kanunun 24'üncü maddesinde sayılmıştır. Buna göre;
 
- Teslim alanın gösterdiği yere kadar satıcı tarafından yapılan taşıma, yükleme ve boşaltma giderleri,
 
- Ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi unsurlar,
 
- Vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler.
 

KDV Kanununun 24'üncü maddesi uyarınca öTV üzerinden de KDV hesaplanmaktadır. Ancak KDV'nin mantığına ve sistematiğine göre yaratılan katma değerin verginin matrahını oluşturması gerekir. Bu nedenle de vergi üzerinden KDV hesaplanması KDV'nin mantığı ile çelişmektedir. Nitekim Kanunda düzenleme yapılır iken verginin konusu olsun, vergiyi doğuran olay olsun yaratılan katma değerin vergilendirileceği mantığı ile düzenlenmiştir. Ancak matraha dahil unsur sayılırken vergiler de matraha eklenmiştir.
 

öTV üZERİNDEN KDV HESAPLANMASI VERGİ YüKüNü HANGİ ORANDA ARTIRACAKTIR?
 

öTV Kanununa göre binek otomobillerinden 01.01.2014 tarihinden itibaren alınan öTV oranları aşağıdaki gibidir.
 
öTV Kanununa ekli II sayılı listeye göre binek otomobillerde;
 
-           Motor silindir hacmi 1600 cm3'ü geçmeyenler                                           %45
(01.01.2014 öncesi %40)
-           Motor silindir hacmi 1600 cm3'ü geçen fakat 2000 cm3'ü geçmeyenler %90
(01.01.2014 öncesi %80)
-           Motor silindir hacmi 2000 cm3'ü geçenler                                                 %145 
(01.01.2014 öncesi %130)
 

01.01.2014'ten itibaren örneğin 50.000.-TL fabrika çıkışı fiyatı olan ve motor silindir hacmi 1600 cm3'ü geçmeyen bir otomobil için (50.000x%45=) 22.500.-TL öTV hesaplanacaktır. Bu öTV tutarı aracın fiyatına eklendikten sonra ise KDV hesaplanacaktır. Buna göre hesaplanacak KDV tutarı ((50.000+22.500=)72.500X%18=)13.050.-TL olacaktır. Dolayısıyla, 1600 cm3'ün altında motor silindir hacmine sahip olan bir binek otomobilin 50.000.-TL fabrika çıkış fiyatı (50.000+22.500+13.050=) 85.550.-TL'ye ulaşmaktadır.
 

Bu aracın motor hacmi 1600-2000 cm3 arasında ise fiyatı 112.100.-TL'ye, 2000 cm3'ün üzerinde ise fiyat 144.550.-TL'ye ulaşacaktır.
 

örnekte ele aldığımız araçta öTV üzerinden KDV hesaplanmayacak olur ise fiyatları sırası ile 81.500.-TL, 104.000.-TL ve 131.500.-TL olacaktır.
 

50.000.-TL fabrika çıkışı olan bir araç için öTV üzerinden KDV hesaplanması ve hesaplanmaması hallerinde fiyatlar aşağıdaki tablodaki gibi olacaktır.
 

 

öTV üZERİNDEN KDV HESAPLANIR İSE FİYATLAR
öTV üZERİNDEN KDV HESAPLANMAZ İSE FİYATLAR
Motor silindir hacmi 1600 cm3'e kadar ise 85.550.-TL
81.500.-TL (KDV Farkı 4.050.-TL)
Motor silindir hacmi 1600-2000 cm3 arasında ise 112.100.-TL
104.000.-TL (KDV Farkı 8.100.-TL)
Motor silindir hacmi 2000 cm3 üzerinde ise 144.550.-TL
131.500.-TL (KDV Farkı 13.050.-TL)

 

 

Hesaplamalardan görüleceği üzerine öTV üzerinden KDV hesaplandığı için aracın fabrika çıkış fiyatına göre fazla ödenen tutar (4.050/50.000=) %8 ila (13.050/50.000=) % 26 arasında olmaktadır.
 

Vergi dahil fiyatlarda ise bu oranlar (4.050/81.500=) % 5 ila (13.050/131.500=) %10 arasında olmaktadır.
 

örnekte görüldüğü üzere fabrika çıkış fiyatı 50.000.-TL olan bir aracın fiyatı, motor silindir hacmine göre 85.550.-TL ile 144.550.-TL arasında olmaktadır. Yani vergi yükü (35.550/50.000=) % 71 ila (94.550/50.000=) % 189 arasında değişmektedir. Halbu ki öTV üzerinden KDV hesaplanmayacak olsa bu yük, (31.500/50.000=) % 63 ila (81.500/50.000=) %163 arasında olacaktır.
 

Bu halde öTV üzerinden KDV hesaplanmaması durumunda yukarıda da açıkladığımız üzere vergi yükü % 8 ila % 26 arasında azalmaktadır.
 

öTV üzerinden KDV hesaplanması meselesi Anayasa Mahkemesi Kararı ile netliğe kavuşmuş olacaktır. Anayasa Mahkemesinin bu düzenlemeyi iptal etmesi halinde Maliyenin 5-6 milyar TL kaybı olacağı ileri sürülmektedir, ancak, Anayasa Mahkemesinin Karar verirken bu kaybı dikkate almasını beklemek hukuk devleti anlayışı ile bağdaşmayacaktır. 
 
 
    
 
 

Bu yazıyı paylaş: