Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Köşe Yazıları
img

Ekrem Öncü

Yeminli Mali Müşavir

Gazeteport/Thelira 05.08.2014 Tarihli "Geçmiş yıllar için özel usulsüzlük ve vergi dava daireleri kurulu kararı" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı

  • 12 Ağustos 2014

Ekrem öncü    
Ekrem Öncü
 
 
 
 

Geçmiş yıllar için özel usulsüzlük ve vergi dava daireleri kurulu kararı

Değerli okurlarımız 27.04.2014 tarihli 'Geçmiş yıllar için özel usulsüzlük cezası kesilebilecek midir?' başlıklı köşe yazımızda geçmiş yıllar için özel usulsüzlük cezası kesilmesi halinde bu cezaların Vergi Mahkemelerince düşürüldüğünü ele almıştık. Danıştay'da geçmiş yıllar için özel usulsüzlük kesilmesi halinde benzer şekilde bu cezaları kaldırmakta idi. Konu Vergi Dava Daireleri Genel Kuruluna taşındı ve Kurul mükellefleri üzecek bir karar verdi. Bugünkü yazımızda yakın tarihli olan bu Karar değerlendirilecektir.

 
2005 yılı işlemleri incelenen mükellefin vergi incelemesi sonucunda konut satışları nedeniyle elde ettiği hasılatını kayıt dışı bıraktığı tesbit edilmiş ve vergi inceleme raporu düzenlenmiştir. Ankara 4. Vergi Mahkemesi 22.06.2011 günlü ve Esas 2011/140, Karar 2011/1745 sayılı kararı ile kayıt dışı bırakılan satışlar nedeniyle VUK 353/1 uyarınca fatura düzenlenmediği için kesilen özel usulsüzlük cezalarını onamıştır. 
 
Danıştay 4. Dairesi ise Esas 2011/7011, Karar 2013/4915 sayılı kararı ile, hesap döneminin kapanmasından sonra düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak ceza kesilmesinin maddenin getiriliş amacına uygun düşmediğinden özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davanın reddine dair Vergi Mahkemesi Karını bozarak mükellef lehine karar vermiştir.
 
Bunun üzerine Ankara 4. Vergi Mahkemesi  04.12.2013 tarihli ve Esas 2013/2269, Karar 2013/2098 sayılı kararı ile ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak hesap dönemi kapandıktan sonra özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği yönünde Kanunda bir düzenleme bulunmadığı, özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiren belge verilmemesi ve alınmaması fiilinin açıkça tespit edilmesi halinde usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın birinci gününden başlayarak zamanaşımı süresi içinde özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiği, ayrıca hesap dönemi kapandıktan sonra 213 sayılı Kanunun 353'üncü maddesinin 1'inci fıkrası uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceğinin kabulü halinde; 353/1 uyarınca hiçbir zaman özel usulsüzlük cezası kesilememesi gibi bir durumla karşılaşılacağı gerekçesiyle ilk kararında ısrar etmiştir. 
 
Israr kararı da temyiz edilmiş ve konu Vergi Dava Daireleri Kuruluna taşınmıştır. Vergi Dava Daireleri Kurulu 2014/65 Esas ve 2014/339 sayılı Kararı ile Vergi Mahkemesinin 04.12.2013 günlü ve Esas 2013/2269, Karar 2013/2098 sayılı ısrar kararını aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile uygun bulmuştur. 
 
Ancak, vergi mahkemesi kararı, davacı adına hesap döneminin kapanmasından sonra düzenlenen vergi inceleme raporunda bir kısım gayrimenkul satışı karşılığı elde ettiği hasılat için fatura düzenlemediği sonucuna ulaşarak ceza kesilmesinin 213 sayılı Kanunun 353'üncü maddesinin 1'inci fıkrasının getiriliş amacına uygun düşmediği gerekçesiyle bozulmuş olduğundan, uyuşmazlığın esasına ilişkin temyiz incelemesi yapılmamış olup, bu incelemenin Kurulca değil, ilk derece yargı yerince verilen kararları temyizen incelemekle görevli vergi dava dairesince yapılması gerektiği belirtilmiştir. 
 
Bu nedenle de temyiz istemi ısrar hükmü yönünden reddedilmiş, kararın, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası, temyizen incelenmek üzere dosya Danıştay 4. Dairesine gönderilmiştir. 
 
Vergi Dava daireleri Kurulu bu karar ile Danıştay 4. Dairesinin, “VUK 353'üncü maddesinin 1'inci fıkrasının getiriliş amacına uygun düşmediği' gerekçesiyle bozma gerekçesini onaylamamıştır. 
 
Aksine, Ankara 4. Vergi Mahkemesinin 'hesap dönemi kapandıktan sonra özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği yönünde Kanunda bir düzenleme bulunmadığı, özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiren belge verilmemesi ve alınmaması fiilinin açıkça tespit edilmesi halinde usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın birinci gününden başlayarak zamanaşımı süresi içinde özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiği, ayrıca hesap dönemi kapandıktan sonra 213 sayılı Kanunun 353'üncü maddesinin 1'inci fıkrası uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceğinin kabulü halinde; 353/1 uyarınca hiçbir zaman özel usulsüzlük cezası kesilememesi gibi bir durumla karşılaşılacağı' gerekçeli kararını onamıştır. 
 
Vergi Dava Daireleri Kurulu kararı mükellefler aleyhine Maliye Bakanlığı lehine bir karar olmuştur.
   
  
 
 
 

Bu yazıyı paylaş: