Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Köşe Yazıları
img

Ekrem Öncü

Yeminli Mali Müşavir

Gazeteport/Thelira 04.01.2015 Tarihli "Elektrikte kayıp kaçak..." Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı

  • 20 Ocak 2015

Ekrem öncü     
Ekrem Öncü
 
 
 
 

Elektrikte kayıp kaçak...

Değerli okurlarımız bilindiği üzere geçen hafta özellikle Yargıtay Kararı referans gösterilerek elektrik faturalarında yer alan ve ödenen kayıp kaçak bedellerinin iadesinin alınabileceği basında yer almıştı. Aslında kayıp kaçak bedelinin dağıtım şirketleri ve tüketici şirketleri bakımından boyutları farklıdır. Bugünkü yazımızda konunun hukuksal tartışmasına girilmeden bu farklılıklar ele alınacaktır.

Konunun tüketici bakımından boyutunu ele alacak olur isek, tüketici haklı olarak neden başkalarının KAçAK tükettiği elektriğin faturasını ödüyorum diye itiraz etmektedir. Bu itiraz haklıdır ve yerindedir. Kaçak bedelini önlemek için devlet sosyal bir politika aracı olarak gelir durumuna göre faturanın bir miktarını karşılayabilir. örneğin, gelir gruplarına göre faturanın 50-100 TL'sini devlet karşılayabilir. Ancak bu tutarın üzerindeki tüketimi tüketicilerin ödemesi talep edilebilir. Aksi türlü devlet tüketimin tamamını karşılayacak olur ise tüketim miktarı ciddi oranda artabilir. Elektrik enerjisi tasarruf edilmesi gereken bir enerji türüdür. Elektik faturalarının bir miktarının devlet tarafından karşılanması elektrikteki kaçak oranını ciddi şekilde azaltacaktır. Dolayısıyla da diğer tüketiciler neden ben başkalarının kaçak tükettiği elektriğin faturasını ödüyorum itirazında bulunmayacaktır.

Yukarıda ele aldığımız husus kaçak elektrik için geçerlidir. Diğer bir kalem ise KAYIP kalemidir. Kayıp kalemi üretimden tüketiciye (örneğin Keban'dan İstanbul'a) ulaşıncaya kadar dağıtımdan kaynaklı olarak iletim hatlarında meydana gelen kayıp miktarıdır. Kayıp miktarı elektriğin iletim hatlarının durumuna göre artmakta veya azalmaktadır. Kayıp miktarı değişebilmekle birlikte EPDK'nın 30.12.2004 tarih ve 414 sayılı Kurul Kararına göre dağıtım bölgelerine göre %7,2 ile %8,5 arasındadır. Buna bir nevi elektriğin firesi denilebilir. İşte iletim hatlarında meydana gelen kayıp miktarı elektrik dağıtım şirketleri bakımından maliyet olarak dikkate alınmaktadır. 

Kayıp miktarı ister faturada kayıp kalemi olarak gösterilsin, isterse de maliyetin içinde kabul edilerek ayrı bir kalemde gösterilmesin maliyetin bir unsurudur ve mutlaka tüketiciye yansımaktadır. Nitekim elektrik üretimi dışında herhangi bir alanda faaliyet gösteren üretim firması da fiyatlandırma yaparken fire tutarını hesaplayarak fiyatını belirleyecektir. örneğin %10 fire ile çalışan bir üretim firması (pamuktan iplik üretimi yapıldığını kabul edelim) fiyatlandırma yaparken %10 fireyi maliyetinin bir parçası sayacak ve buna göre bir fiyat belirleyecektir. Elektriğin kayıp bedelini de aynı şekilde düşünmek gerekecektir.

Kayıp kaçak bedeli EPDK düzenlemeleri doğrultusunda dağıtım firmaları tarafından faturalara yansıtılmaktadır. Zaten yargı kararlarında da EPDK'nın böyle bir yetkisi olup olmadığı hukuksal olarak tartışılmaktadır. Dağıtım firmalarının kendi inisiyatifleri doğrultusunda faturaya kayıp kaçak bedeli yansıtmaları mümkün bulunmamaktadır. Burada tartışılan konu ise EPDK'nın yaptığı düzenlemelerin iptali için Yargıtay'a değil Danıştay'a dava açılması tartışmasıdır.  

KAYIP KAçAK BEDELLERİNİN İADESİNİN SONUçLARI NELER OLABİLİR?
Kanaatime göre kayıp bedelinin iadesi mümkün olamayacaktır. Bunun nedenini yukarıda açıklamıştık. Kaçak bedelinin iadesi de ilginç sonuçlar doğuracaktır. Kaçak bedelini tüketiciye kim iade edecektir? Tüketiciye doğrudan satış yapan firmaları mı? Yoksa doğrudan tüketiciye elektrik satan dağıtım firmaları mı? Nitekim kayıp kaçak bedeli dağıtım yapan firmalar tarafından doğrudan tüketiciye satış yapan firmalara yansıtılmakta ve onlar da tüketiciye yansıtmaktadır. Bu yük kimin üzerinde kalacaktır?

Doğrudan tüketiciye satış yapan firmalar kayıp kaçak bedelini fatura ile tüketiciye yansıtmakta ve bu isimle topladığı tutarı da dağıtım firmalarına ödemektedir. Yani doğrudan tüketiciye satış yapan firmaların bu işten bir çıkarı yoktur. Bir taraftan kayıp kaçak bedellerini gelir yazıyorken diğer taraftan da maliyet yazmaktadırlar. Firmaların bu işten bir çıkar elde etmeleri söz konusu değildir. Bu firmalara kayıp kaçak bedelini ödetmeye kalkmak hakkaniyetten uzak bir durumdur. Yine bu firmalar fatura ile tüketiciye yansıtıp gelir olarak Katma Değer Vergisi Beyanlarına matrah olarak yansıttıkları tutarlar için düzeltme beyannamesi vererek beyanlarını mı düşüreceklerdir. Bu halde devlet aldığı vergiden vaz geçecek midir? 5-6 milyar kayıp kaçak bedelinden bahsedilmektedir ki, bunun Katma Değer Vergisi de yaklaşık 1 (bir) milyar gibi bir rakam olacaktır. 

Diğer yandan doğrudan tüketiciye satış yapan firmalara elektrik satan dağıtım firmalarına bu bedellerin yansıtılması halinde de aynı durumla karşılaşılacaktır. Kanaatimize göre hazine 1 (bir) milyar vergi kaybını göze alamayacaktır ve konuya acil olarak yasal bir çözüm bulunacaktır. Bulunacak yasal çözümün geriye yürümeyeceği de yasal bir gerçektir. 


   

 
 

Bu yazıyı paylaş: