Daha önce uyardığımız kur farkları konusunda düzenleme yapıldı
- 26 Eylül 2018
SERMAYE KAYBI VE BORCA BATIK OLMADA HESAPLAR DEĞİŞTİ!
15 Eylül 2018 tarihli Resmi Gazetede Ticaret Kanununun 376’ncı maddesinin uygulanmasına ilişkin olarak Ticaret Bakanlığı Tebliği yayımlanmıştır. TTK’nın 376’ncı maddesi sermayenin kaybı veya borca batık olmayı düzenleyen oldukça önemli bir maddedir.
10.01.2017 tarihli bu köşedeki yazımızın başlığı “Dövizdeki yükseliş fena çarpacak!” şeklinde idi ve şu uyarıyı yapmıştım. “… Yukarıdaki örneğimizde kur farkı gelirini ele aldık. Döviz cinsinden borçlu olan şirketlerde ise kur farkı gideri doğacaktır. Yukarıdaki örneğimizde şirket döviz cinsinden borçlu ise 2016 bilançosunda 31.310.000.-TL zarar yazacaktır. Bu da şirket bilançolarını oldukça olumsuz etkileyecektir.
Ticaret kanunu tacirlerin basiretli bir iş adamı gibi davranması gerektiğini söyler, ama bu olağan durumlar için geçerli bir tezdir. Kurlardaki olağanüstü yükselişin öngörülememesi sadece iş adamlarının basiretli davranmadığı şeklinde açıklanamaz. Nitekim, ekonomi yönetimi de beklentilerini revize edebilmektedir. Bu nedenle de, kurlardaki olağandışı yükselişi şirketlerin sırtına yüklemenin ülkemizin ekonomisini de olumsuz etkileyebileceği kanaatindeyim. Bu noktada Maliye Bakanlığı şirketlerin yükünü hafifletecek adımlar atarak onlara yardımcı olmalıdır.”
Uyarıya cevap Ticaret Bakanlığından gelmiş oldu ve sermaye kaybı veya borca batık olma durumu tespit edilirken devam eden yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının 1.1.2023’e kadar dikkate alınmayabileceği yönünde Tebliğ düzenlemesi yapıldı.
Konunun önemine binaen düzenlemeyi detaylı bir şekilde ele aldık.
Anonim ve limited şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde TTK Md. 376 uyarınca, son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının ya da üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde yönetim organı, genel kurulu hemen toplantıya çağırır. Genel kurulun gündem maddeleri arasında, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının karşılıksız kaldığı belirtilir.
Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının ya da üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı durumlarda farklı bir gündem ile toplantıya çağrılmış olsa dahi bu husus genel kurulda görüşülür.
SERMAYE İLE KANUNİ YEDEK AKÇELER TOPLAMININ EN AZ YARISININ KARŞILIKSIZ KALMASI HALİNDE GENEL KURULDA ALINACAK KARARLAR NELERDİR?
Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması halinde yönetim organı, bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.
Yönetim organı, son bilançoyu genel kurula sunarak şirketin finansal yönden bulunduğu durumu bütün açıklığıyla ve her ortağın anlayabileceği şekilde anlatır. Bu hususta genel kurula rapor da sunulabilir.
Yönetim organı, şirketin mali durumundaki kötüleşmeyi ortadan kaldırmak veya en azından etkilerini hafifletmek amacıyla, uygun gördüğü sermayenin tamamlanması, sermaye artırımı, bazı üretim birimlerinin veya bölümlerinin kapatılması ya da küçültülmesi, iştiraklerin satışı, pazarlama sisteminin değiştirilmesi gibi iyileştirici önlemleri alternatifli ve karşılaştırmalı olarak aynı genel kurula sunar ve açıklar.
Genel kurul, sunulan iyileştirici önlemleri aynen kabul edebileceği gibi değiştirerek de kabul edebilir ya da sunulan önlemler dışında başka bir önlemin uygulanmasına karar verebilir.
SERMAYE İLE KANUNİ YEDEK AKÇELER TOPLAMININ EN AZ ÜÇTE İKİSİNİN ZARAR SEBEBİYLE KARŞILIKSIZ KALMASI HALİNDE GENEL KURULDA ALINACAK KARARLAR NELERDİR?
Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde, toplantıya çağrılan genel kurul;
- Sermayenin üçte biri ile yetinilmesine ve sermaye azaltımı yapılmasına,
- Sermayenin tamamlanmasına,
- Sermayenin artırılmasına, karar verebilir.
SERMAYENİN AZALTILMASI NASIL YAPILACAKTIR?
Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisi zarar sebebiyle karşılıksız kalan şirketin genel kurulu, sermayenin üçte biriyle yetinmeye karar verdiği takdirde sermaye azaltımı Kanunun 473 ilâ 475 inci maddelerine göre yapılır.
Bu madde kapsamında yapılacak sermaye azaltımında yönetim organı, alacaklıları çağırmaktan ve bunların haklarının ödenmesinden veya teminat altına alınmasından vazgeçebilir.
TTK Md.473/2 uyarınca, sermayenin azaltılmasına rağmen şirket alacaklılarının haklarını tamamen karşılayacak miktarda aktifin şirkette varlığı şirkette belirlenmiş olmadıkça sermayenin azaltılmasına karar verilemez.
TTK Md 474/2 uyarınca da, sermaye, zararlar sonucunda bilançoda oluşan bir açığı kapatmak amacıyla ve bu açıklar oranında azaltılacak olursa, yönetim kurulunca alacaklıları çağırmaktan ve bunların haklarının ödenmesinden veya teminat altına alınmasından vazgeçilebilir.
Tebliğ düzenlemesi tüm sermaye azaltımlarında değil, sadece zarar sebebiyle sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin karşılıksız kalması halinde yönetim kurulunun alacaklıları çağırmaktan ve bunların haklarının ödenmesinden veya teminat altına alınmasından vazgeçebileceğini açıklamaktadır. Aksi türlüsü TTK Md 473/2 düzenlemesine aykırı olurdu..
SERMAYENİN TAMAMLANMASI UYGULAMASI NASIL YAPILACAKTIR?
Sermayenin tamamlanması, bilânço açıklarının ortakların tamamı veya bazı ortaklar tarafından kapatılmasıdır. Kanuni yedek akçelerin yitirilen kısımlarının tamamlanmasına gerek yoktur. Sermayenin tamamlanmasına karar verilmesi halinde her ortak zarar sebebiyle karşılıksız kalan tutarı kapatacak miktarda parayı vermekle yükümlüdür. Her ortak, payı oranında tamamlamaya katılabilir ve verdiğini geri alamaz. Bu yükümlülük, sermaye konulması veya borç verilmesi niteliğinde olmayıp karşılıksızdır. Ayrıca yapılan ödemeler, gelecekte yapılacak sermaye artırımına mahsuben bir avans olarak nitelendirilmez.
Sermayenin tamamlanmasında, anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler bakımından Kanunun 421 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, limited şirketler bakımından ise 603 ve devamı maddeleri uygulanır. Sermayenin tamamlanamaması, bazı ortakların kendi istekleriyle tamamlama yapmasına engel oluşturmaz.
Bilanço zararlarının kapatılması için getirilen yükümlülükler uyarınca yapılan ödemeler öz kaynaklar içerisinde sermaye tamamlama fonu hesabında toplanır ve takip edilir.
SERMAYENİN ARTIRILMASI UYGULAMASI NASIL YAPILACAKTIR?
Genel kurul tarafından;
Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması ile birlikte eş zamanlı olarak istenilen tutarda artırımına karar verilebilir. Sermayenin azaltılması işlemi ile birlikte eş zamanlı sermaye artırımında artırılan sermayenin en az dörtte birinin ödenmesi şarttır.
Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması yoluna gidilmeden sermaye artırımına karar verilebilir. Bu şekilde yapılacak sermaye artırımında sermayenin en az yarısını karşılayacak tutarın tescilden önce ödenmesi zorunludur.
GENEL KURULUN GEREKLİ TEDBİRLERDEN BİRİNİ ALMAMASI HALİNDE NE OLUR?
Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurulun, düzenlemede yer alan tedbirlerden birine karar vermemesi halinde şirket kendiliğinden sona erer. Bu şekilde sona eren şirketin tasfiye işlemleri, Kanunun 536 ncı ve devamı maddelerine göre yürütülür.
BORCA BATIK OLMA DURUMUNDA NE YAPILIR?
Borca batık olma durumu, şirketin aktiflerinin borçlarını karşılayamaması halidir.
Borca batık durumda olmanın işaretleri, yıllık ve ara dönem finansal tablolardan, denetime tabi şirketlerde denetim raporlarından, erken teşhis komitesinin raporlarından, yönetim organının belirlemelerinden ortaya çıkabilir.
Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim organı, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır.
Yönetim organı, hem işletmenin devamlılığı esasına hem de aktiflerin muhtemel satış değerlerine göre çıkarılan ara bilânço üzerinden aktiflerin şirket alacaklarını karşılamaya yetmediğine karar vermesi ve gerekli tedbirleri almaması halinde şirketin iflası için mahkemeye başvurur.
SERMAYENİN KAYBI VEYA BORCA BATIK OLMA DURUMLARINDA BİRLEŞME MÜMKÜN MÜDÜR?
Sermaye kaybı veya borca batık durumda olan bir şirket, kaybolan sermayeyi karşılayabilecek tutarda serbestçe tasarruf edilebilen özvarlığa sahip bulunan bir şirket ile birleşebilir.
Birleşmeye taraf olan bir şirketin, sermayesiyle kanuni yedek akçeleri kaybolmuş veya borca batık durumda olması halinde; birleşmeye taraf olan diğer şirketin kaybolan sermayeyi veya borca batıklık durumunu karşılayacak miktarda serbestçe tasarruf edebileceği özvarlığa sahip bulunduğu ve buna ilişkin tutarların, hesap şekli de gösterilerek doğrulandığı veya belirtilen durumların mevcut olmadığının doğrulandığı yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu ile ortaya konulur. Devrolunan şirketlerin denetime tabi olması halinde bu rapor, denetime tabi şirketin denetçisi tarafından da hazırlanabilir.
SERMAYE KAYBI VE BORCA BATIK OLMANIN TESPİTİNDE KUR FARKLARININ DURUMU!
1/1/2023 tarihine kadar, Kanunun 376 ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararları dikkate alınmayabilecektir.
Burada önemle vurgulanması gereken konu, hesaplama yapılırken dikkate alınmayabilecek kur farkı zararları yalnızca ifa edilmemiş yabancı para cinsinden yükümlülüklere ilişkindir. Aksi türlü, örneğin yabancı para cinsinden kredi kullanılmış ya da fatura alınmiş ve bunların ödemeleri yapılmış ise bunlardan kaynaklı kur farkı zararları hesaplama yapılırken dikkate alınacaktır. Ancak devam eden yükümlülüklerden kaynaklanan kur farkı zararları dikkate alınmayabilecektir. Örneğin, yabancı para cinsinden kredi kullanılmış ve ödeme süresi devam ediyor ise bu krediden kaynaklı kur farkı zararları dikkate alınmayabilecektir. Bu düzenlemenin uygulama süresi ise 15.09.2018 tarihi ile 01.01.2023’dir.