Gazeteport/Thelira 07.11.2012 Tarihli "KOBİ, büyük işletme, bağımsız denetim!" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı
- 6 Kasım 2012
Ekrem öncü
KOBİ, büyük işletme, bağımsız denetim!
Bilindiği üzere Yeni TTK'nın 1522 ve 1523'üncü maddelerinde ölçeklerine göre işletmeler ve sermaye şirketleri düzenlenmiştir. Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca hazırlanan 'Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik' 2005/9617 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkartılmıştı. Söz konusu Yönetmelikte 2012/3834 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değişikliğe gidilmiş ve 4 Kasım 2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Yeni TTK ve bu değişiklik sonrası Yönetmelikle küçük, orta büyüklükteki İşletme (KOBİ) ve büyük işletmeden ne anlaşılması gerektiğini ele alacağız.
Yeni TTK'nın 1522'nci maddesi ölçeklerine göre işletmeleri düzenlemekte olup madde hükmüne göre, küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri tanımlayan ölçütler, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun görüşleri alınarak, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yönetmelikle düzenlenir. Yönetmelik, Resmî Gazetede yayımlanır. Bu ölçütler bu Kanunun ilgili tüm hükümlerine uygulanır.
1523'üncü madde ile ise ölçeklerine göre sermaye şirketleri düzenlenmiştir. Buna göre, Bu Kanunun 1522'nci maddesine istinaden belirlenen küçük ve orta ölçekli işletme ölçütleri, sermaye şirketleri için de geçerlidir. Bu ölçütlerin üzerindeki sermaye şirketleri ise büyük sermaye şirketi sayılır.
Küçük ve orta ölçekli olsalar dahi, esas faaliyet konularından biri, varlıkları güvenilir kişi sıfatıyla geniş bir kitle adına muhafaza etmek olan bankalar, yatırım bankaları, sigorta şirketleri, emeklilik şirketleri ve benzerleri şirketler büyük sermaye şirketi sayılırlar.
Belirlenen büyüklük ölçütleri, bilanço günü itibarıyla, birbirini izleyen iki faaliyet döneminde aşılmışsa veya bu ölçütlerin altında kalınmışsa şirketin büyüklük yönünden konumu değişir.
Tür değiştirme hâlinde ve yeni kuruluş şeklindeki birleşmelerde, şirketin konumu, tür değiştirmenin veya birleşmenin gerçekleşmesinden sonraki ilk bilanço gününde, yukarıda yer alan şartlara (kanun yönetmeliğe atıfta bulunduğu için yönetmeliğe) göre belirlenir.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca hazırlanan ve 2005/9617 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkartılan 'Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik' in 4 ve 5'inci maddelerinde tanımlara yer verilmiştir. Dördüncü maddeye göre,
İşletme: Yasal statüsü ne olursa olsun, bir veya birden çok gerçek veya tüzel kişiye ait olup, bir ekonomik faaliyette bulunan birimleri,
Küçük ve orta büyüklükte işletme (KOBİ): İki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu yirmi beş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan ve bu Yönetmelikte mikro işletme, küçük işletme ve orta büyüklükteki işletme olarak sınıflandırılan ve kısaca "KOBİ" olarak adlandırılan ekonomik birimleri,
Mali bilanço: Bir işletmenin belirli bir tarihte sahip olduğu varlıklar ile bu varlıkların sağlandığı kaynakları gösteren mali tabloyu,
Net satış hasılatı: Bir işletmenin brüt satışlarından satış ıskontoları ve iadeleri ile diğer indirimlerin düşülmesi sonucu bulunan tutarı,
Yıllık iş birimi (YİB): Bir yıl boyunca tam zamanlı olarak işletmede veya işletme adına çalışan bir kişiyi,
Yakın piyasa: İlgili piyasanın akış zincirinin başlangıç veya bitiminde yer alan ürün veya hizmet piyasasını, ifade eder.
Yönetmeliğin beşinci maddesi ile de, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin sınıflandırılması yapılmıştır. Buna göre,KOBİ'ler aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır.
Mikro işletme: On kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu bir milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan çok küçük ölçekli işletmeler,
Küçük işletme: Elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu beş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeler,
Orta büyüklükteki işletme: İkiyüzelli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu yirmibeş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeler.
4 Kasımda yayımlanan 2012/3834 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile söz konusu yönetmelikte değişikliğe gidilmiş olup buna göre;
Mikro işletmede, on kişiden az yıllık çalışan istihdam etme ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri bir milyon Türk Lirasını aşmama şartı değiştirilmemiş oldu.
Küçük işletmede, elli kişiden az yıllık çalışan istihdam etme ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri beş milyon Yeni Türk Lirasını aşmama şartından, beş milyon Türk Lirası olan had değiştirilerek, SEKİZ milyon Türk Lirasına çıkartılmış oldu.
Orta büyüklükteki işletmede ise, ikiyüzelli kişiden az yıllık çalışan istihdam etme ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri yirmibeş milyon Yeni Türk Lirasını aşmama şartından, yirmibeş milyon Türk Lirası olan had değiştirilerek, KIRK milyon Türk Lirasına çıkartılmış oldu.
Yukarıda bahsettiğimiz değişikliklerle birlikte Yönetmeliğin, 2, 3, 4, 5, 6, 9, 10, 11, 13, 15, 16 ve 18'inci maddeleri değişikliğe uğramıştır. Ama ele aldığımız konu bakımından en önemli değişiklik küçük işletmelerdeki beş milyonluk haddin SEKİZ milyona ve orta büyüklükteki işletmelerde yirmibeş milyonluk haddin KIRK milyona çıkmış olmasıdır.
Daha önceki yazılarımızda ele aldığımız üzere, Yeni TTK uyarınca denetime tabi olacak şirketler için Bakanlar Kurulunca belirlenecek hadde esas alınacak ölçütler taslakta aşağıdaki gibi belirlenmiştir.
- Aktif büyüklüğü 150.000.000.-TL ve üstü,
- Yıllık net satış hasılatı 200.000.000.-TL ve üstü,
- çalışan sayısı 500 ve üstü.
Tek başına veya bağlı ortaklarıyla birlikte yukarıdaki üç ölçütten en az ikisini sağlayan sermaye şirketleri 1 Ocak 2014'ten itibaren denetime tabi olacaktır.
Yönetmelikteki belirlenen hadde göre SEKİZ-KIRK Milyon Türk Lirası arasındaki işletmeler orta büyüklükte işletme kabul edilmiş ve KIRK Milyon Türk Lirası üzerinde cirosu olan firmalar ise büyük işletme olarak kabul edilmiştir.
Denetime tabi olma ölçütleri açıklandığında 'küçük işletmelere müjde, küçük işletmeler denetime tabi değil' gibi başlıklar atılmıştı. Ancak, gerçekte durumun öyle olmadığı bu yazı ile açıklanmış oldu. Sanırım, asıl müjde küçüklere değil de cirosu kırk milyonla ikiyüz milyon arasında olan büyük çaplı firmalara oldu. Fakat bu durum, gerçekten bir müjde olarak mı, yoksa dünyanın bir köy olduğu, ekonomilerin birbirine kenetlendiği günümüzde denetimsiz şirketlerin ekonomiye yaratabileceği ağır faturaları görmezden gelme olarak mı algılanmalıdır?