| Değerli okuyucular,
Bildiğiniz üzere bu köşeden yeni SPK Kanunu henüz tasarı taslağı iken görüşlerimizi belirten bir yazı yazmıştık. Ve yazımızın sonunda da henüz taslak halinde olduğunu Meclis'e gelmediğini ve süreci takip edeceğimizi ifade etmiştik. Aradan geçen yaklaşık 4 aylık süre zarfında ki bu sürenin içinde Meclis'in tatilde olduğu 3 aylık dönemi de dikkate almamız gerekiyor, zira bu süreçte taslak üzerinde herhangi bir işlem yapılmadı. TBMM'nin de çalışmaya başlamasıyla bugün itibariyle yeni SPK Kanunu'nda sona gelindi dersek yanlış olmaz.
Kanun Tasarısı, geçtiğimiz günlerde Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşüldü ve kabul edildi. önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu'nda da görüşülmesi ve kabul edilmesi bekleniyor. SPK Kanunu, temel kanun olarak Genel Kurul'da görüşüleceği için çok hızlı bir şekilde yasalaşacaktır. Konuyla ilgilenenler bilir, bugüne kadar yazılı ve görsel medyada kanun hakkında çok yazıldı, çizildi. Bugünkü yazımızda Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen tasarıya son zamanlarda gündem de olan manipülasyon suçlarına ilişkin açılmış ceza davalarıyla ilgili olarak herhangi bir af getirilip getirilmediği ve maketten satış yapan inşaat firmalarına SPK'dan izin alma zorunluluğuna ilişkin konulara değineceğiz.
öncelikle şunu belirtelim ki, değiştirilen SPK Kanunu oldukça kapsamlı ve önemli bir kanun. Zira kanun ve ikincil mevzuat tüm Sermaye Piyasası'nı ilgilendiriyor ve bu açıdan bakıldığında oldukça önemli sayılmalı bu kanun değişikliği. Taslak hali ile komisyonda kabul edilen tasarının arasında bir iki madde de yapılan düzeltmeler dışında ciddi bir değişikliğin olmadığı görünüyor. Burada hemen belirtelim, medyada sık sık değinilen ve bir beklenti oluşan, mağdurların zararlarının giderilmesi ve halen devam eden ceza davalarının geri çekilmesine ilişkin komisyonda tasarıya hiçbir ekleme yapılmadı. Bu konuda beklenti içine girenlerin özellikle belirttikleri husus, Türkiye'de birçok alanda af niteliğinde düzenlemeler yapıldığı ve kanunlar çıkarıldığını, benzer bir uygulamanın yeni SPK Kanunu'na da ilave edilecek bir madde ile kendileri hakkında açılan ceza davalarının düşürülmesi yönelik de yapılabileceği yönündeydi. Kanaatimizce bu yapılabilirdi, zira yeni kanun ile beraber zaten SPK'nın suç duyurularından ziyade, önümüzdeki süreçte daha çok manipülatif işlemleri piyasa bozucu işlem kabul edip, para cezası vererek cezalandıracak gibi görünüyor. Bununla ilgili olarak Kanun tasarısının 103. maddesinde "...makul bir ekonomik ve finansal gerekçeyle açıklanamayan borsanın güven, açıklık ve istikrar içinde çalışmasını bozan eylemler için dava açılmayacağı ama idari para cezası uygulanacağı" belirtiliyor. Bu şekilde bir uygulamaya gidildiği takdirde yargının yükü hafifleyecektir ancak böylesi bir durumda da piyasa bozucu işlemin niteliği ve kapsamı konusunda sıkıntılar yaşanabileceğini düşünüyoruz. Zaten önceki kanunun 47. maddesine de bakıldığında manipülasyon fiilinin net tanımlandığı ve kapsamının net çizilemediği ve neticesinde binlerce işlemin dava konusu olduğu ve yargıya taşındığı biliniyor.
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen Kanun Tasarısı'nda diğer ilgili çeken bir düzenleme ise maketten satış yapan inşaat firmalarına ilişkin SPK'dan onay alma zorunluluğu getirilmesi idi. Açıkçası sürpriz olabilecek bir uygulama olan bu konunun ticari hayatta aslında birçok vatandaşı mağdur ettiği bir gerçektir ancak bu düzenlemenin SPK Kanunu Tasarısı'nda yer alması kanaatimizce ilginç olacaktır. Maketten satış yapan inşaat firmaları kanun yasalaştıktan sonra izin alabilmek için izahname hazırlayacak ve kurula başvuracaklardır. Yeni SPK Kanunu'nu incelemeye devam edeceğiz. Her türlü yorum, eleştiri ve sorularınız için [email protected] mail adresinden ulaşabilirsiniz. |
