Gazeteport/Thelira 13.08.2012 Tarihli "Yönetim kurulu kararları hangi durumlarda geçersiz sayılacaktır?" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı
- 13 Ağustos 2012
Yönetim kurulu kararları hangi durumlarda geçersiz sayılacaktır?
Yeni TTK ile anonim şirket sayısında artış beklenebilir. Bunun nedenleri arasında, denetime tabi olacak şirketler bakımından anonim ve limited şirket ayırımı yapılmaksızın Bakanlar Kurulunca belirlenecek haddin altında kalacak şirketlerin denetime tabi olmayacak olması ve artık haddin altında kalacak anonim şirketlerin denetim kurulu bulundurma zorunluluğunun olmaması, vergisel bakımdan anonim şirket ortaklarının sorumluluğunun bulunmaması, ortak sayısının en az beş olma zorunluluğunun kaldırılarak bir kişinin bile anonim şirket kurabilecek olması, anonim şirket algısının limited şirkete göre daha kurumsal bir yapıya sahipmiş gibi olması sayılabilir. Bu nedenle de aşağıda ele alacağımız konu anonim şirketler kadar, anonim şirket kurmayı düşünenleri de ilgilendirmektedir.
Yeni TTK'nın 391'inci maddesi ile yönetim kurulu kararlarının batıl olacağı durumlar ele alınmıştır. Madde hükmüne göre, yönetim kurulunun kararının batıl olduğunun tespiti mahkemeden istenebilir. özellikle;
a) Eşit işlem ilkesine aykırı olan,
b) Anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen,
c) Pay sahiplerinin, özellikle vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya bunların kullanılmalarını kısıtlayan ya da güçleştiren,
d) Diğer organların devredilemez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin, kararlar batıldır
Yukarıda yer alan düzenleme ne anlama gelmektedir? Hangi durumlarda yönetim kurulu kararları geçersiz olacaktır?
Aslında yönetim kurulu kararı iptal edilemez. Buna karşılık batıl yönetim kurulu kararlarına karşı tespit davası açılabilmesi kabul edilmekte ve kanunlar bu yönde düzenlemelere yer vermektedir. Yargıtay'ın yerleşik içtihadına göre de, bir yönetim kurulu kararının geçersiz olduğunun tespiti mahkemeden istenebilir. Yeni TTK'nın 391'inci maddesi ile mevcut uygulama hükme bağlanmıştır. Düzenleme ile, dava olanağı tanınarak, iptal edilebilir kararlarla batıl kararlar arasındaki farka açıklık getirilerek pay sahiplerinin korunması amaçlanmıştır. Tespit davası haklı menfaati bulunanlar tarafından bir süreye bağlı kalınmaksızın açılabilecektir.
Madde hükmü batıl kararları örnek gösterme yöntemi ile belirlemektedir.
Yönetim kurulu kararları iptal edilemez, ancak batıl yönetim kurulu kararlarına karşı tespit davası açılabilir. Böylelikle, Yargıtay kararları ile batıl olan yönetim kurulu kararlarına karşı tespit davası açılabileceğine yönelik içtihadlar uygulamaya yön vermekte iken 391'inci madde düzenlemesi ile bu yasal hale gelmiştir. Kanun hükmünde bire bir tespit yapılmamış ve örnekleme yoluna gidilmiştir. Dolayısıyla sadece kanun maddesinde belirtilen örnekler için değil, bu örnekler dışında da batıl olabilecek yönetim kurulu kararları için de mahkemeye tespit davası açılabilecektir. Bu düzenleme yerinde bir düzenleme olup, yönetim kurullarının pay sahiplerinin aleyhine yapabilecekleri uygulamalar dava yolu ile engellenecektir.
6102 SAYILI YENİ TTK KANUN KİTABIMIZ çIKMIŞTIR!
Değerli okurlarımız bildiğiniz üzere 6102 sayılı Yeni TTK'da 6335 sayılı Kanunla değişikliğe gidilmiş ve tartışmalı düzenlemeler neredeyse tamamen değiştirilmiştir. Bu değişiklikler 6102 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 1 Temmuz 2012 öncesine yetiştirilmiş ve Kanun henüz yürürlüğe girmeden 109 maddede değişiklik yapılmıştır. SMM Taylan Şahin ve Avukat Baran Umut Baycan ile birlikte titizlikle hazırladığımız kanun kitabında, 6102 sayılı Yeni TTK ile 6103 sayılı Yürürlük Kanununda, 6335 sayılı yasayla yapılan bütün değişiklikler işlenmiş ve ayrıca 6273 sayılı çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla ve 6353 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla yapılan değişiklikler de işlenerek 6102 sayılı Kanun en güncel hale getirilmiştir. Ayrıca, kitaba bağımsız denetim aşamasında özellikle ihtiyaç duyulacak olan 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname de eklenmiştir.
Kitap, 6762 sayılı Eski TTK ile karşılaştırmalı olarak hazırlanmıştır. Böylelikle, okuyucu değişiklikleri kolayca fark edebilecektir. Kitapta, 6102 sayılı Kanunun yürürlüğe girmeden 6335 sayılı Kanunla kaldırılan düzenlemelerine dipnot olarak yer verilmemiştir. Yürürlüğe girmeyen düzenlemelerin dipnotta gösterilmesinin anlamlı olmayacağı düşünülmüştür. Ancak, yürürlükte olup kaldırılan düzenlemelere dipnotlarda yer verilmiştir.
Kitapta bir içindekiler bölümü oluşturulmuş ve kanun maddelerine de başlıklarının yanında yer verilerek sayfa numaraları gösterilmiştir. Böylelikle, okuyucu aradığı maddeye ve başlığa kolaylıkla ulaşabilecektir. özenle hazırlanan bu çalışmanın tüm ilgililere faydalı olmasını umut etmekteyiz.