Gazeteport/Thelira 31.07.2013 Tarihli "Holdinglerin gayrimenkul ve iştirak hisseleri satış kazançları istisnası sınırlandırılıyor mu?" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı
- 31 Temmuz 2013
Ekrem öncü
Holdinglerin gayrimenkul ve iştirak hisseleri satış kazançları istisnası sınırlandırılıyor mu?
Son yazımızda grup şirketlerinin 'gayrimenkul ve iştirak hisseleri satış kazançları istisnası sınırlandırılıyor mu?' diye sormuş ve konuyu ele almıştık. Bu yazımızda ise konuyu holdingler bakımından ele alacağız.
5520 sayılı Kurumlar Vegisi Kanunun 1/e bendi uyarınca, kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançlarının %75'lik kısmı kurumlar vergisinden istisnadır. Taslakta istisna kazançlar 21'inci maddede düzenlenmiştir. Buna göre, ticari kazancını bilanço esasına göre tespit eden gerçek kişiler ile kurumların aktiflerindeki taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançlar, iki tam yıldan sonra satışlardan doğan kazançlarda %40, üç tam yıldan sonra satışlardan doğan kazançlarda %50, dört tam yıldan sonra satışlardan doğan kazançlarda %60, beş tam yıldan sonra satışlardan doğan kazançlarda %75 oranında belirlenen diğer şartların da sağlanması koşuluyla gelir vergisinden müstesnadır.
Bu istisnanın halihazırdaki uygulaması ile Taslaktaki öngörülen düzenlemeyi karşılaştıralım.
MEVCUT UYGULAMADA HOLDİNGLERİN DURUMU
Bu istisnanın uygulanmasına ilişkin olarak 1 nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 5.6.2.3.4.2. Holding şirketlerin durumu başlıklı bölümünde, Türk Ticaret Kanununa göre, gayesi esas itibarıyla başka işletmelere iştirakten ibaret olan holding şirketlerin (aktiflerinde iştirak amacıyla iktisap edildiği ve elde tutulduğu ispat ve tevsik edilen iştirak hisseleri hariç olmak üzere) iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlar için istisna uygulanması söz konusu olmayacaktır.
Bu çerçevede, şirketlerin iktisap ettikleri diğer şirketlere ait hisse senetlerini veya ortaklık paylarını, Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği uyarınca "11-Menkul Kıymetler" veya "24-Mali Duran Varlıklar" gruplarındaki hesaplarda izlemeleri gerekmektedir. Kısa vadeli fiyat değişimlerinden yararlanarak kâr elde etmek amacıyla, geçici bir süre elde tutulmak üzere alınan hisse senetleri veya ortaklık payları "11-Menkul Kıymetler" grubundaki hesaplarda izlenmektedir. Holding şirketlerin söz konusu hesapta izlenmesi gereken hisse senetleri veya ortaklık paylarının bulunması halinde, bunların satışından doğan kazançlar, istisnadan yararlandırılmayacaktır. Ancak, holding şirketlerin "24-Mali Duran Varlıklar" grubundaki hesaplarda izlemesi gereken iştirak hisselerinin satışından doğan kazançların ise diğer şartların da sağlanmış olması halinde, sözü edilen istisnadan yararlanabileceği tabiidir.
Ancak, holding şirketlerin esas faaliyeti taşınmaz ticareti olmadığından bu şirketlerin aktifinde yer alan taşınmazların satışından elde edilen kazançları dolayısıyla istisnadan yararlandırılmaları gerekmektedir.
TASARIDA HOLDİNGLERİN DURUMU
Tasarının 21'inci maddesinin gerekçesinde, 'holding şirketleri, esas itibariyle başka şirketlere iştirak etmek amacıyla kurulmaktadır. Bu çerçevede, holding şirketlerin ellerinde tuttukları iştirak hisselerinin satışı dolayısıyla istisnadan faydalanmaları mümkün değildir' denilmektedir.
Gerekçede 1 nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin parantez içi hükmü olan 'aktiflerinde iştirak amacıyla iktisap edildiği ve elde tutulduğu ispat ve tevsik edilen iştirak hisseleri hariç olmak üzere' ibaresine yer verilmemiştir. Ancak, kanaatimce Taslağın kanuna dönüşmesi sonrasında çıkacak tebliğde de bu düzenlemeye yer verilecektir. çünkü istisnanın getiriliş gerekçesi de bunu gerektirmektedir.
Yine holdinglerin gayrimenkul satış kazançları bakımından da halihazırdaki uygulamadan farklı olması beklenmemelidir.
Sonuç olarak, holding şirketlerinin gayrimenkul ve iştirak hissesi satış kazançları istisnasından yararlanıp yararlanılamayacağına ilişkin gerekçeye açıklama konulmuştur, ancak, Tasarı yasalaştıktan sonra çıkarılacak tebliği beklemek gerekecektir. Tasarının gerekçesine dayanarak holding şirketlerin hiçbir koşulda bu istisnadan yararlanamayacağını söylemek yanlış olur. Kanaatimce mevcut uygulama iki yıllık sürenin kademe kademe beş yıla çıkarılması dışında devam edecektir.