Gazeteport/Thelira 24.07.2013 Tarihli "Limited şirket müdürlerinin yetkileri sınırlandırılabilir mi?" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı
- 24 Temmuz 2013
Ekrem öncü
Limited şirket müdürlerinin yetkileri sınırlandırılabilir mi?
Değerli okurlarımız geçen haftaki yazımızda (17.07.2013 tarihli yazımız) anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ya da kanuni temsilcilerinin yetkilerinin sınırlandırılıp sınırlandırılamayacağı konusunu ele almış, konunun limited şirketler boyutunu da inceleyeceğimizi belirtmiştik. Bugünkü yazımızda limited şirket müdürlerinin yetkilerinin sınırlandırılıp sınırlandırılamayacağı konusunu açıklığa kavuşturacağız.
özellikle tek kişilik şirketlerin kurulması da yetki sınırlandırılması konusunu oldukça güncel ve önemli kılıyor. Şirket sahipleri bütün yetkileri dışarıdan atanan müdüre bırakma konusunda çekimser kalabiliyorlar. Bu da oldukça doğal bir durumdur. Belki de bu durumu anlatacak en güzel örnek, Şener ŞEN ile İlyas SALMAN'ın oynadığı 'Banker Bilo' filmidir!
Yeni TTK'nın 623'üncü maddesi uyarınca, şirketin yönetimi ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenir. Şirket sözleşmesi ile yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. En azından bir ortağın, şirket yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerekir.
Limited şirketlerde müdürlerden en az biri ortak olmak zorundadır. Limited şirketlerde anonim şirketlerde olduğu gibi yönetim tamamen dışarıdan atanan bir müdüre bırakılamaz. Ancak uygulamada örneğin tek ortaklı bir limited şirkette tek ortak müdür olmak istemiyor ise çok cüzi bir pay vererek başka bir kişiyi müdür yapabilecektir. Ya da kendisi de müdür olacak ancak ayrıca dışarıdan da bir müdür atayabilecektir. Bu durum limited şirketlerin anonim şirketlere göre önemli bir dezavantajıdır.
Müdürler, kanunla veya şirket sözleşmesi ile genel kurula bırakılmamış bulunan yönetime ilişkin tüm konularda karar almaya ve bu kararları yürütmeye yetkilidir. Müdürlerin yetkilerine 624 ve 625'inci maddelerde de yer verilmiştir.
Limited şirketlerde müdürlerin temsil yetkisinin kapsamı ve sınırlandırılması629'uncu maddede düzenlenmiştir. Buna göre, müdürlerin temsil yetkilerinin kapsamına, yetkinin sınırlandırılmasına, imzaya yetkili olanların belirlenmesine, imza şekli ile bunların tescil ve ilanına bu Kanunun anonim şirketlere ilişkin ilgili hükümleri kıyas yolu ile uygulanır.
Anonim şirketlerdetemsil yetkisi TTK'nın 370'inci maddesinde ve temsil yetkisinin kapsam ve sınırları ise 371'inci maddede düzenlenmiştir.
TTK'nın 371'inci maddesinin 1 ve 2'nci fıkraları uyarınca, temsile yetkili olanlar şirketin amacına ve işletme konusuna giren her tür işleri ve hukuki işlemleri, şirket adına yapabilir ve bunun için şirket unvanını kullanabilirler. Kanuna ve esas sözleşmeye aykırı işlemler dolayısıyla şirketin rücu hakkı saklıdır. Temsile yetkili olanların, üçüncü kişilerle, işletme konusu dışında yaptığı işlemler de şirketi bağlar; meğerki, üçüncü kişinin, işlemin işletme konusu dışında bulunduğunu bildiği veya durumun gereğinden, bilebilecek durumda bulunduğu ispat edilsin. Şirket esas sözleşmesinin ilan edilmiş olması, bu hususun ispatı açısından, tek başına yeterli delil değildir.
Temsile yetkili olanların yaptıkları fiiller nedeniyle şirketin şirket yetkililerine rücu edebilmesinin (başvurması) sınırları birinci fıkra ile çizilmektedir. Şirketin imza yetkilisine rücu edip edemeyeceğinin sınırını şirketin amacı ve konusu belirleyecektir.
İkinci fıkrada düzenlendiği üzere, şirketin amacı ve işletme konusu dışında yapılan işlemler de şirketi bağlayacaktır (ultra vires sistemi kalktığı için), üçüncü kişiye karşı şirket sorumludur, fakat, sınırı aşan kanuni temsilciye karşı şirket rücu edebilecektir. İkinci fıkra düzenlemesi, işletme konusu dışındaki işlemlerin şirketi bağlamasının istisnasını düzenlemektedir.
TTK'nın 371/3'e fıkrasına göre, temsil yetkisinin sınırlandırılması, iyiniyet sahibi üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmez; ancak, temsil yetkisinin sadece merkezin veya bir şubenin işlerine özgülendiğine veya birlikte kullanılmasına ilişkin tescil ve ilan edilen sınırlamalar geçerlidir.
üçüncü fıkra düzenlemesi ile, temsil yetkisinin sınırlandırılması halinde bunun iyiniyet sahibi üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmeyeceğini belirtilmektedir. Bunun anlamı iyiniyet sahibi üçüncü kişilerin korunacağıdır. Şirket ortaklarının ben kanuni temsilcinin yetkilerini sınırlandırmıştım demesi iyiniyet sahibi kişilere karşı bir anlam ifade etmeyecektir.
Bunun istisnasını da kanun düzenlemiştir. Temsil yetkisinin sınırlandırılması yalnızca merkezin veya bir şubenin işlerine özgülendiğinde veya birlikte kullanılmasına ilişkin tescil ve ilan edildiğinde geçerli olacaktır.
371/4 uyarınca da, temsile yetkili kişiler tarafından yapılan işlemin esas sözleşmeye veya genel kurul kararına aykırı olması, iyiniyet sahibi üçüncü kişilerin o işlemden dolayı şirkete başvurmalarına engel değildir. 5'inci fıkraya göre ise, temsile veya yönetime yetkili olanların, görevlerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden şirket sorumludur. Şirketin rücu hakkı saklıdır.
Sonuç olarak, anonim şirketlerde olduğu gibi limited şirketlerde de kanuni temsilcinin/müdürün yetkileri sınırlandırılsa bile bu durum iyiniyetli ü&aamp;ccedil;üncü kişilerin korunmasına engel değildir. Limited şirketlerde müdürün yetkisinin kısıtlanması da, TTK'nın 371'inci madde düzenlemesindeki anonim şirketlere ilişkin kısıtlamaların kıyas yolu ile uygulanması şeklinde olacaktır.