Meclis'e çağrımızdır, matrah artırımında bu mağduriyet önlenmelidir!
- 2 Temmuz 2021
Bilindiği gibi matrah artırımı ve yapılandırma gibi konuları içeren yeni bir kanun tasarısı Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçti ve TBMM Genel Kuruluna gönderildi. Bu tasarıda dikkate alınıp düzeltilmesi gereken önemli bir noktayı ele alacağım.
7143 sayılı Kanunda diğer matrah artırımı kanunlarından faklı olarak matrah artırımı yapanların incelenmemeleri için sadece matrah artırımı yapmalarının yeterli olmadığı, matrah artırımı nedeni ile ödenmesi gereken tutarların süresinde ödenmesi şartı getirildi. Bu düzenlemeye gerekçe olarak da sahte fatura düzenleyenlerin matrah artırımı yapıp ödeme yapmadıkları ve incelemeden kurtuldukları öne sürüldü.
Ancak, birçok mükellef 7143 sayılı Kanunla getirilen bu ödeme şartına gereken dikkat ve özeni göstermedi. Matrah artırdı, süresinde ödeme yapmadı ya da eksik ödeme yaptı ve bu durumda olan mükellefler de incelemeye alındı. Özellikle matrah artırıp ödeme yapmayan firmalar nezdinde incelemeler yoğunlaştırıldı. Matrah artırımı nedeni ile doğan borçlar da 6183 sayılı Kanun uyarınca tahsil için takibe alındı.
Yani, matrah artırıp ödeme yapmayanların borcu borç oldu, ancak süresinde ödeme yapılmadığı için de inceleme haklarını kaybettiler.
Mükellefler süresinde ödeme yapmayıp örneğin süresinden birgün sonra dahi ödeme yaptılar ise ya da 10 TL’den fazla eksik ödeme yapmaları halinde şartları ihlal etmiş oldular. Bu duruma düşüp olayın farkına varan mükellefler dava yoluna gittiler. Bazı mahkeme kararları lehe sonuçlansa da Anayasa Mahkemesi kanunun bu düzenlemesini Anayasaya aykırı bulmadı.
7143 sayılı Kanunun 5’inci maddesinin ilgili hükmü aşağıdaki gibi idi.
“(4) Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarına göre;
a) Matrah ve vergi artırımının bu Kanunun yayım tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar bu maddede öngörülen şekilde yapılması, hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergilerinin, peşin veya ilk taksiti bu Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sürede başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami altı eşit taksitte bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şarttır. Bu vergilerin bu Kanunda belirtilen şekilde ödenmemesi hâlinde, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsiline devam olunur, ancak bu madde hükmünden yararlanılamaz.”
7143 sayılı Kanunun kapsamına matrah artırımı için 2013-2017 yılları girmişti. Çıkacak olan tasarının kapsamına ise 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 dönemleri girmektedir. 2016 ve 2017 dönemleri için 7143 sayılı Kanun kapsamında matrah artırımı yapıp süresinde ödeme yapanlar çıkacak olan kanun kapsamında tekrar matrah artırımı yapmayacaklardır.
Ancak, 7143 sayılı Kanun kapsamında 2016 ve 2017 yılları için matrah artırımı yapıp ödemelerini süresinde yapamayanlar şartları ihlal ettiklerinden, hem matrah artırımı nedeni ile ödemeleri gereken tutarları ödemek zorunda kaldılar, hem de incelemeye tabi oldular. İşte yeni çıkacak kanunda bu durumdaki mükelleflere bir süre tanınarak 7143 sayılı Kanun kapsamında matrah artıranlara bir hak tanınmalıdır. Yani, 2016 ve 2017 yılları için tekrardan matrah artır demek yerine kendilerine süre verilerek 7143 sayılı kanundan matrah artırımı nedeni ile doğan borcun belirli bir süre içerisinde ödenmesi halinde matrah artırımlarının geçerli olacağı söylenerek kendilerine bir hak verilmelidir.
Nitekim, bu tür kanunlar bir ölçüde özünde af niteliği taşımaktadır. 2016 ve 2017 dönemleri için bu tür durumlarda olan mükellefleri tekrardan matrah artırımına sokmak yerine 7143 sayılı Kanun kapsamında yaptıkları matrah artırımları kabul edilmelidir. Aynı dönem için aynı konuda aynı sebeple bir borç doğurmak vergileme ilkelerine de aykırıdır.
Umarım bu durumda olan mükellefler TBMM Genel Kurulunda unutulmaz ve hak kayıplarının önüne geçilmiş olur.