Gazeteport/Thelira 24.06.2013 Tarihli "İkamet ettiği konutunu satanlar vergi ödeyecek midir?" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı
- 24 Haziran 2013
Ekrem öncü
İkamet ettiği konutunu satanlar vergi ödeyecek midir?
Gelir Vergisi Tasarısında 'ticari kazanç'a ilişkin yeni düzenlemelere yer verilmiştir. örneğin yıllardır tartışılan 'ticari organizasyon' kavramı kanuna girmiştir. Ticari organizasyonun ne olduğu özellikle arsa sahiplerinin kat karşılığı ya da hasılat paylaşımı karşılığında aldıkları dairelerin satılmasından elde edilen veya yıl içinde gayrimenkul, araba gibi satışlardan elde edilen hasılatın ticari kazanç kapsamında vergilendirilmesinde önem arz etmekte idi. Ortada bir ticari organizasyon olduğu kabul edildiğinde kazancın türü ticari kazanç olarak tanımlanmakta ve buna göre vergilendirilme yapılmaktaydı. Gelir Vergisi Tasarısında 10. Maddede 'ticari kazancın tarifi' yapılmakta ve ticari organizasyona açıklık getirilmektedir. Bu önemli bir yeniliktir. çünkü, denetim elemanları ticari organizasyona girdiğini düşündüğü faaliyetlerden elde edilen gelirler için ticari kazanç olduğu yönünde vergi inceleme raporları düzenlemekte idiler. Genelde bu tür raporlar yargı önüne gitmekte ve yargı içtihatları ile ticari organizasyonun ne olduğu açıklığa kavuşturulmaya çalışılmakta idi.
Tasarının 10. Maddesinin 6'ncı fıkrasında; 'bir faaliyetin ticari muhasebe tutumayı gerektirecek hacim ve önemde olması ya da faaliyetin özelliğine göre işin; sermaye veya yer tahsisi, personel istihdamı, reklam ve tanıtım gibi pazarlamaya yönelik işlemlere girişilmesi, dış kaynak temini, işe mahsus makine ve araç tedariki gibi suretlerle yürütülmesi hallerinde ticari organizasyon oluşmuş sayılır' denilmektedir.
Kanun '… gibi suretlerle yürütülmesi hallerinde…' diyerek sadece sayılan hallerin değil bunlara benzer hallerin de ticari organizasyon sayılacağını düzenlemektedir. Kanaatimce Tasarı ile yapılan bu tanımlama ticari organizasyonu tam olarak ortaya koymaya yeterli değildir. Zaten bu nedenle de 'gibi suretlerle' denilmiştir. Bu durum ticari organizasyonun çerçevesini kabaca çizmekle beraber olayın özelliğine göre ticari organizasyona yine mahkeme içtihatleri yön verecektir.
Konutun camına satılık yazılması ya da gazeteye ilan verilmesi durumunda ticari kazançtan bahsedilebilinecek midir?
Yukarıda yer verilen Tasarıdaki kanun metnine bakıldığında böyle bir izlenim edilebilmektedir. Ancak, hemen vurgulayalım ki gerekçede, bir kişinin sahip olduğu konutun satışı için yazılı basın veya elektronik ortamda ilan verilmesi veya satılacak konutun çeşitli yerlerine bu ilanın asılması reklam ve tanıtım kapsamında bir karine olarak değerlendirilmeyeceği, ekonomik faaliyetin aktif bir ekonomik birim olarak algılanmasını sağlayacak şekilde çeşitli platformlarda reklam ve tanıtım yapılması halinde ise ticari organizasyonun varlığının kabul edileceğine yer verilmiştir. Yani olayın özelliğine göre ticari organizasyon olup olmadığına bakılacaktır. örneğin, bir evi olan kişinin bu evini satmak için ilan vermesi ticari organizasyonu doğurmayacaktır.
Taşınmaz alım satım ve inşa işlerinde mevcut GVK'da devamlı olarak uğraşmaktan bahsedilirken, Tasarıda 'ticari bir organizasyon çerçevesinde' taşınmaz alım satım ve inşa işleriyle uğraşmaktan bahsetmektedir. Yani süreklilik unsuru ticari bir organizasyona dönüşmüştür.
Tek konutunu elden çıkaranlar da vergi ödeyecek midir?
Ticari organizasyon dahilinde yapılmayan konut satışı sonucu elde edilen kazanç ticari kazanç olmayıp, diğer kazanç ve irat (değer artış kazancı) sayılacaktır. Ancak, ivazsız olarak elde edilen gayrimenkullerin satışlarından elde edilen kazançlar Tasarının 45'inci maddesinde düzenlendiği üzere değer artış kazancı olarak da vergiye tabi olmayacaktır.
İvazsız olarak elde edilmeyen gayrimenkul satış kazançları ise değer artış kazancına tabi olacaktır. Tasarının 49'uncu maddesine göre ise, ikamet amacıyla satın alınan ve fiilen ikamet edilen tek konutun elden çıkarılmasından doğan kazançlar istisnadır. Bu istisnanın uygulanmasında, istisnadan yararlanacak mükellef, eş ve çocuklar birlikte dikkate alınacaktır. Bunun anlamı eş ve çocuklar için de ayrıca istisnadan yararlanabilmeleri için hak tanınmayacak olmasıdır. örneğin, birlikte ikamet eden hem babanın hem eşin hem de çocuğun konutları varsa ve bu üç konut ta satılacak olur ise, ikamet edilen konutun satışından doğan kazanç istisna olacak iken diğerleri için bu istisna geçerli olmayacaktır.
Ancak, anne ile baba ayrı ise ve ayrı ayrı konutlarda ikamet ediyorlarsa ve yine çocuk da ayrı olarak kendi evinde fiilen ikamet ediyor ise, bu evlerin satışlarından elde edilecek kazançlar istisna kapsamında değerlendirilecektir.
Sonuç olarak ticari bir organizasyon kapsamında yapılan taşınmaz satışları ticari kazanç olarak vergiye tabi olacaktır. Ticari organizasyon kanunda tanımlanmıştır ancak gibi kazançlar denilerek kapsam geniş tutulmuştur. Ticari kazanç niteliği taşımayan ve ivazsız olarak elde edilen taşınmaz satışları diğer kazanç olarak da vergiye tabi olmayacaktır. Ancak, ivazsız olarak elde edilmeyen taşınmazlar ikamet amaçlı elde tutulmuyor ise bu taşınmazların satışları diğer kazanç olarak vergiye tabi olacaktır.