Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Köşe Yazıları
img

Dr. Ekrem Öncü

Yeminli Mali Müşavir

Gazeteport/Thelira 11.07.2014 Tarihli "Yönetim kurulunun ibrası" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı

  • 14 Temmuz 2014

Ekrem öncü    
Ekrem Öncü
 
 
 
 

Yönetim kurulunun ibrası

 Değerli okurlarımız son yazımızda %1 paya sahip olanların %99 paya sahip olanları ibra etmeyerek tahakküm altına alabileceklerini ele almıştık. Bu günkü yazımızın konusunu ise yönetim kurulunun ibrasının ne anlama geldiği oluşturacaktır.

 

Yeni Ticaret Kanununun 558'inci maddesi kuruluş ve sermaye artırımı dışında kalan ibra­ları  düzenlemektedir. 558'inci maddeye göre;

 

1) İbra kararı genel kurul kararıyla kaldırılamaz. 445 inci madde hükmü saklıdır (445'inci madde hükmü ile genel kurul kararlarının iptali düzenlenmiştir).

 

(2) Şirket genel kurulunun, sorumluluktan ibraya ilişkin kararı, ibranın kapsadığı açıklanan maddi olaylara ilişkin olarak, şirketin, ibraya olumlu oy veren ve ibra kararını bilerek payı iktisap etmiş olan pay sahiplerinin dava hakkını kaldırır. Diğer pay sahiplerinin dava hakları ibra tarihinden itibaren altı ay geçmesiyle düşer.

 

Birinci fıkra ile yıllardır uygulanan bir genel kurulda alınan kararların zamanaşımı süresi içinde diğer bir genel kurulda kaldırılması uygulamasına son verilmektedir. Nitekim, Yargıtay kararları da bir genel kurulda alınan kararların diğer genel kurullarda kaldırılamayacağına yönelikti. Buna göre, bir genel kurulda alınan ibra kararı yıllar sonra başka bir genel kurulda kaldırılamayacaktır.

 

Ancak hemen belirtelim ki, ibra bir genel kurul kararı olduğundan bu karara karşı dava açılması mümkün bulunmaktadır. Bu nedenle de 445'inci madde hükmünün saklı olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.

 

İkinci fıkra ile iki önemli yenilik getirilmektedir. Bunlardan biri, ibranın kapsadığı açıklanan maddi olaylara ilişkin olarak ibraya olumlu oy veren ve ibra kararını bilerek payı iktisap etmiş olan pay sahiplerinin dava hakkının kalkacak olmasıdır. Yani ibraya olumlu oy verenlerin dava hakları kalkmış olacaktır. Diğer yenilik ise, ibraya olumlu oy vermeyen pay sahiplerinin dava hakları ibra tarihinden (genel kurul tarihinden) itibaren altı ay geçmesiyle düşecek olmasıdır. Altı aylık süre hak düşürücü süredir. Yukarıda da değindiğimiz üzere yeni bir genel kurul kararı ile önceki genel kurul kararı ortadan kaldırılamayacaktır.  Bunun istisnası genel kurul kararının TTK 445'inci madde hükmü uyarınca iptal davasıyla iptal edilmiş olmasıdır.

 

Yönetim kurulunun ibra edilmesi demek, yönetimin yaptığı işlemlerin onaylanması  ve maddi sorumlulukların kaldırılması demektir. Yeni TTK'nın 424'üncü maddesi uyarınca, bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararı, kararda aksine açıklık bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve denetçilerin ibrası sonucunu doğurur. Bununla beraber, bilançoda bazı hususlar hiç veya gereği gibi belirtilmemişse veya bilanço şirketin gerçek durumunun görülmesine engel olacak bazı hususları içeriyorsa ve bu hususta bilinçli hareket edilmişse onama ibra etkisini doğurmaz.

 

Diğer yandan, Yeni Ticaret Kanununun 436'ncı maddesinin 2'nci bendine göre, şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamazlar.

 

Bu halde 436'ncı madde hükmü uyarınca yönetim kurulu üyeleri bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararında oy kullanamayacaklardır. Yönetim kurulu üyelerinin bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararında oy kullanmaları halinde ise, yönetim kurulu üyelerinin ibrası sonucu ile karşılaşılacaktır. 436'ncı madde ile 424'üncü madde birbirine karşıt olarak mı yorumlanacaktır, yoksa tersine yönetim kurulu üyeleri bilançoyu onaylayarak kendilerini de ibra etmiş olacaklar mıdır? Şahsi kanaatim yönetim kurulu üyeleri ortak iseler, ortaklık sıfatına istinaden oy kullanabilmelidirler. Aksi türlü son yazımızda ele aldığımız üzere %1 paya sahip olanlar %99 paya sahip olanlara tahakküm edebilecektir.

 

Diğer yandan tek paylı şirketlerde yönetim kurulu üyeleri bilançoların onaylanmasına ilişkin kararda oy kullanamayacak olur ise hiçbir koşulda bilançolar onaylanamayacaktır. Bilanço onaylanacak olur ise de, yönetim kurulunu da ibra edeceklerinden 436'ncı maddeye aykırı hareket edilmiş olunacaktır.

 
Vurgulamak gerekir ki, ibra edilmeyen yönetim kurulu üyeleri ibra edilmemeleri hususunu dava konusu edebileceklerdir.

 

İbra edilmeme yönetim kurulunun istifa edeceği ve bir daha seçilemeyecekleri anlamına gelmemektedir. Ancak, haklı sebeplerin bulunması halinde genel kurul yönetim kurulunun azline karar verebilecektir. Yönetim kurulunun görevden alınması düzenlemesine 364'üncü maddede yer verilmiştir.

 

Sonuç olarak yönetim kurulunun ibrası konusunda kanunda ciddi sıkıntılar bulunmakta olup konu yasal değişiklikle açıklığa kavuşturulabilecektir. Aksi türlü birçok olay yıllarca yargıya taşınacak ve oluşacak içtihatlere göre uygulama yön bulacaktır.

 

 
 

Bu yazıyı paylaş: