Gazeteport/Thelira 21.04.2014 Tarihli "Zararlı şirket bünyesinde mi, karlı şirket bünyesinde mi birleşilmelidir?" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı
- 21 Nisan 2014
Ekrem öncü
Zararlı şirket bünyesinde mi, karlı şirket bünyesinde mi birleşilmelidir?
Değerli okurlarımız bu yazımızın konusunu birleşmede birleşen şirketlerin birinin zararlı olması halinde bu zararın kullanılma koşulları oluşturacaktır. Baştan vurgulamak gerekir ki, şirketlerden birinin zararlı olması halinde hangi şirket bünyesinde birleşileceği önem taşıyacaktır. Konu birleşme yapacak şirketler bakımından önemlidir.
Birleşme konusu Yeni Ticaret Kanununun 136-158 maddelerinde düzenlenmiştir. 136'ncı maddeye göre birleşme;
(1) Şirketler;
a) Bir şirketin diğerini devralması, teknik terimle 'devralma şeklinde birleşme' veya
b) Yeni bir şirket içinde bir araya gelmeleri, teknik terimle 'yeni kuruluş şeklinde birleşme',
yoluyla birleşebilirler.
(2) 136 ilâ 158 inci maddelerin uygulamasında, kabul eden şirket 'devralan', katılan şirket 'devrolunan' diye adlandırılır.
(3) Birleşme, devrolunan şirketin malvarlığı karşılığında, bir değişim oranına göre devralan şirketin paylarının, devrolunan şirketin ortaklarınca kendiliğinden iktisap edilmesiyle gerçekleşir. Birleşme sözleşmesi 141 inci maddenin ikinci fıkrası anlamında ayrılma akçesini de öngörebilir.
(4) Birleşmeyle, devralan şirket devrolunan şirketin malvarlığını bir bütün hâlinde devralır. Birleşmeyle devrolunan şirket sona erer ve ticaret sicilinden silinir.
Devir, bölünme ve hisse değişimi hallerinde vergilendirme Kurumlar Vergisinin 20'nci maddelerinde düzenlenmiştir. Zarar mahsubu konusu ise Kurumlar Vergisi kanununun 9'uncu maddesinde düzenlenmiştir. 9'uncu madde uyarınca;
(1) Kurumlar vergisi matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek şartıyla aşağıda belirtilen zararlar indirim konusu yapılır:
a) Beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar.
Kanunun 20 nci maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde devralınan kurumların devir tarihi itibarıyla öz sermaye tutarını geçmeyen zararları ile 20 nci maddenin ikinci fıkrası kapsamında gerçekleştirilen tam bölünme işlemi sonucu bölünen kurumdaki öz sermayesinin devralınan tutarını geçmeyen ve devralınan kıymetle orantılı zararların indirilmesinde aşağıdaki şartlar ayrıca aranır:
1) Son beş yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanunî süresinde verilmiş olması.
2) Devralınan kurumun faaliyetine devir veya bölünmenin meydana geldiği hesap döneminden itibaren en az beş yıl süreyle devam edilmesi.
…
(2) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usulleri belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir
1 Seri Numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nin '9. zarar mahsubu' başlığında da gerekli açıklamalar yapılmıştır. Buna göre,
Devir veya tam bölünme hallerinde, varlıkları devralan kurumlar, devralınan veya bölünen kurumların zararlarını aşağıda belirtilen sınırlamalar çerçevesinde mahsup imkanına sahiptirler.
Buna göre devralan kurumlar, kendi bünyelerinde oluşan zararların yanı sıra;
· Devir halinde devralınan kurumların devir tarihi itibarıyla öz sermaye tutarını geçmeyen zararları ile
· Tam bölünme işlemi sonucu bölünen kurumun öz sermaye tutarını geçmeyen zararlarını
kazançlarından indirebileceklerdir.
Devir ve bölünme hallerinde devreden zarar tutarları, devralınan veya bölünen kurumun öz sermayesi ile sınırlıdır. Tam bölünme işleminde, bölünen kurumun zararlarından, söz konusu kurumun öz sermayesinin devralınan tutarını geçmeyen ve devralınan kıymetle orantılı zarar kısmı mahsup edilebilecektir.
öz sermaye, kurumun Vergi Usul Kanunu uyarınca devir veya bölünme tarihi itibarıyla tespit edilmiş olan öz sermayesidir. Vergi Usul Kanununun 192 nci maddesi uyarınca, aktif toplamı ile borçlar arasındaki fark öz sermayeyi teşkil etmektedir. öz sermaye hesabında 1 Seri Numaralı KVK Tebliğinin (12.1.5) bölümünde yapılan açıklamalar dikkate alınacaktır.
örneğin; bir kurumun hesap dönemi başındaki bilançosuna ilişkin değerler aşağıdaki gibidir.
Mevcutlar...............................100 birim
Alacaklar.................................150 birim
Borçlar......................................30 birim
Geçmiş yıl zararları ................ 10 birim
Buna göre söz konusu kurumun hesap dönemi başındaki öz sermayesi aşağıdaki gibi olacaktır.
öz sermaye............................. (Mevcutlar + Alacaklar) – Borçlar
öz sermaye............................. (100 + 150) – 30
öz sermaye ............................ 220 birim
Devralınan veya bölünen kurumun öz sermaye tutarının sıfır veya negatif olması halinde bu kurumların zararlarının mahsubu mümkün değildir.
Devir ve bölünme halinde zarar mahsubu yapılabilmesinin şartları nelerdir?
Devir ve bölünme halinde zarar mahsubunun yapılabilmesi için;
· Devralınan veya bölünen kurumların son 5 yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması,
· Devir veya bölünme neticesinde zarar mahsubu yapacak kurumun, aynı faaliyete devir veya bölünmenin meydana geldiği hesap döneminden itibaren en az 5 yıl süreyle devam etmesi
gerekmektedir.
Kurumlar Vergisi Kanununun 9 uncu maddesi ile devir ve bölünme işlemlerinde zarar mahsubu yapılabilmesi için 'aynı faaliyete devam' şartı getirilmiştir. Bu şart, mülga 5422 sayılı Kanunun mükerrer 14 üncü maddesinde yer alan 'aynı sektörde faaliyet gösterme' şartından daha dar kapsamlı bir şart olup devralan kurumların devir veya bölünmenin meydana geldiği tarihten itibaren en az 5 yıl süreyle, devralınan veya bölünen kurumların faaliyetlerini devam ettirme zorunluluğu bulunmaktadır.
Vergiden kaçınma amacına yönelik olarak ekonomiye kazandırılması mümkün olmayan kurumların devir veya bölünme suretiyle devralınması ya da devralınan veya bölünen kurumların faaliyetinin 5 yıllık süre içinde arızi hale getirilerek kısmen durdurulması veya sona erdirilmesi gibi ekonomik olmayan sebeplerle devir ve bölünme işleminin yapılması halinde zarar mahsubu mümkün değildir.
Şartların ihlali halinde zarar mahsubu olanağı ortadan kalkacağından, gerekli düzeltme işlemi yapılacak; yersiz zarar mahsubu nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler için vergi ziyaı doğmuş sayılacaktır.
Devir ve bölünme halinde zarar mahsubunun sırası ve mahsup edilemeyen zarar tutarları ne olacaktır?
Devralınan zararlar, devreden veya bölünen kurumda doğduğu dönemden itibaren beş yıllık süre içinde mahsup edilebilecektir.
Devir ve bölünme halinde mahsup edilebilecek zararlar, hangi hesap dönemine ait olduğu devralan kurumların beyannameleri ekinde ayrıca bildirilmek şartıyla, mükelleflerce serbestçe belirlenebilecektir. öz sermaye sınırlamasını aşan zarar tutarları ise iptal edilecektir.
Bu sınırlamalar çerçevesinde hangi şirket bünyesinde birleşilmelidir?
Zararlı bir şirketle birleşilmesi durumunda en kritik soru kanaatimce bu sorudur. Bunun nedeni, devralan kurumların kendi bünyelerinde oluşan zararların yanı sıra, devralınan kurumların devir tarihi itibariyle öz sermaye tutarını geçmeyen zararlarını kazançlarından indirebilecek olmalarıdır.
Devir suretiyle birleşmede devrolunan kuruma ait geçmiş yıl zararlarının mahsup edilebilmesi için kanun maddesi ve tebliğde yer alan şartlarının bütününün sağlanmış olması zorunludur. Şartlardan herhangi birinin ihlal edilmiş olması halinde, zarar mahsubu nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler için vergi ziyaı doğacaktır.
Ancak, Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılacak devir yoluyla birleşmenin zararlı şirket ya da karlı şirket üzerinde yapılacağına dair herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır. Buna karar verecek olan şirket yetkilileridir. Yeni Ticaret Kanununa göre de zararlı şirketlerin birleşmesi mümkündür ve bu konu ilerleyen yazılarımızda ele alınacaktır.
Sonuç olarak, bir zararlı şirket ile bir karlı şirket birleşecek olurlar ise karlı şirket bünyesinde birleşilmesi halinde zararlı şirketin zararını kullanabilmenin şartları yukarıda ele alınmıştır. Ancak, bir zararlı şirket ile bir karlı şirket zararlı şirketin bünyesinde birleşecek olurlar ise yukarıda ele alınan şartlar aranmayacaktır. Nitekim 1 Seri Numaralı KVK Genel Tebliğinde de, '…devralan kurumlar, kendi bünyelerinde oluşan zararların yanı sıra…' şeklinde bir ifadeye yer verilmiştir. Yani zararlı şirket bünyesinde birleşilmesi halinde zararlı şirket zararını kullanabilecektir. Bu nedenle de önerimiz, bir zararlı şirket ile bir karlı şirket birleşecekler ise zararlı şirket bünyesinde birleşmeleri yönündedir.
Gelecek yazımızın konusunu ise zararlı şirketlerin birleşmesinin mümkün olup olmadığı meselesi oluşturacaktır.