Gazeteport/Thelira 16.04.2014 Tarihli "Türkiye anonim şirket cennetine dönüşebilir mi?" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı
- 16 Nisan 2014
Ekrem öncü
Türkiye anonim şirket cennetine dönüşebilir mi?
Değerli okurlarımız, başlıkta anlatılmak istenilen sanırım yazının içeriği okunduğunda daha net olarak açıklığa kavuşmuş olacaktır. Bilindiği üzere Yeni Ticaret Kanunu ile anonim şirketler konusunda önemli değişiklikler yapılmıştır. Yeni TTK'nın anonim şirketlere yönelik getirdiği yeni düzenlemeler limited şirketlere göre anonim şirketlerin cazibesini artırmıştır. Anonim şirket kurmak mı yoksa limited şirket kurmak mı konusunda değişik yazılar kaleme alınmış olabilir. Ancak bu yazı ile konunun farklı boyutuna dikkat çekilmek istenilmiştir.
ŞİRKET KURUCULARI
Yeni TTK ile tek ortaklı anonim şirket kurulabilecektir. Eski TTK düzenlemesine göre ise bir anonim şirket kurabilmek için en az 5 ortak şartı bulunmakta idi. Hemen belirtelimki Yeni TTK ile tek ortaklı limited şirket de kurmak mümkündür.
SORUMLULUK
Yeni TTK'nın 329'uncu (Eski TTK md. 269) maddesine göre de, anonim şirketin pay sahip veya sahipleri (ortakları), sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludurlar. Ortakların koymaları gereken en az sermaye tutarı ise Yeni TTK'nın 332'nci maddesinde düzenlenmiş olup, esas sermaye sisteminde sermayenin en az 50.000.-TL ve kayıtlı sermaye sisteminde de en az 100.000.-TL olması zorunludur. Bu tutarın en az yüzde yirmi beşi tescilden önce, gerisi de şirketin tescilini izleyen yirmidört ay içinde ödenecektir (Yeni TTK md. 344). Limited şirketlerde ise en az sermaye tutarı 10.000.-TL'dir. (Md. 580)
Anonim şirket, borçlarından dolayı yalnızca malvarlığıyla sorumludur (Yeni TTK md. 329). Bunun anlamı, ortaklar bakımından esas sermaye sisteminin seçilmesi durumunda 50.000.-TL sermaye konulması halinde sorumluluk şirkete karşı ve bu tutarla sınırlı olacak demektir. Şirketin kendisi ise, alacaklılarına karşı yalnızca mal varlığı ile sorumludur. örneğin, 50.000.-TL sermayeli bir şirket sermayeyi de zarar etmesi nedeniyle kaybetmiş olursa, şirketin alacaklıları alacaklarını tahsil edemeyecektir. Şirket alacaklıları ortağın veya ortakların malvarlığından alacaklarını tahsil edemeyecekleridir.
Bu durum kamu borçları bakımından da geçerli olacaktır. 6183 sayılı Kanun uyarınca anonim şirketler bakımından ortak veya ortaklara herhangi bir sorumluluk yüklenmemektedir. Ancak, kanuni temsilciler bakımından durum farklıdır. Kanuni temsilciler kamu borçlarından tüm mal varlığıyla sorumlu olacaklardır.
Limited şirket ortakları da şirket borçlarından sorumlu olmayıp, yalnızca taahhüt ettikleri sermaye paylarını ödemekle sorumludurlar. (TTK Md. 573) Ancak limited şirket ortakları hisseleri oranında kamu borçlarından şahsi mal varlıkları ile de sorumludurlar. Limited şirket müdürleri ise tüm mal varlıkları ile kamu borçlarından sorumludurlar.
YöNETİM VE TEMSİL
Anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. Yani anonim şirketin kanuni temsilcisi yönetim kuruludur. Yönetim kurulu, esas sözleşmeye konulacak bir hükümle, yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili kılınabilir. Yönetim devredilmediği takdirde, yönetim kurulunun tüm üyelerine aittir (Yeni TTK md. 365, 367).
Eski TTK'ya göre, anonim şirketlerin en az üç kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunması gerekmekteydi. Yönetim kuruluna seçilen bu kişilerin pay sahibi olması zorunlu idi (Eski TTK md. 312).
Yeni TTK'ya göre ise, anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunacaktır. Yönetim kuruluna seçilebilmek için pay sahibi olunması şartı aranmamaktadır (Yeni TTK md. 359). Bu düzenleme, Yeni TTK'nın getirdiği en önemli yeniliklerden biridir.
Anonim şirketler bakımından yönetim kurulu üyesinin pay sahibi olması şartının aranmaması ne anlama gelmektedir?
En az sermaye tutarlı (50.000.-TL) bir anonim şirket kuran kişi ya da kişiler yönetim kuruluna kendisi seçilebileceği gibi dışarıdan da (ortak olmayan) birini yönetim kurulu üyesi olarak atayabilecektir. Yönetim kurulu bir kişiden oluşabileceği gibi daha fazla kişiden de oluşabilecektir.
Anonim şirketlerde pay sahibi olan kişi ya da kişiler, dışarıdan ortak olmayan birini müdür seçecek olur ise, hem şirketin ticari işleri nedeniyle alacaklılarına, hem de kamu borçlarına karşı yalnızca koyduğu sermaye ile sorumlu olacaktır. Onun dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmayacaktır. örneğin, şirket sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura kullanmış ya da düzenlemiş olur ise, bunun sorumluluğu da dışarıdan atanan yönetim kurulu üyesine ait olacaktır. Eski TTK buna müsaade etmemekteydi. çünkü, yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olma zorunluluğu bulunmakta idi.
Limited şirketler bakımından buna müsaade edilmemektedir. En az bir ortağın şirketin yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması zorunludur. (Md. 623) Kanaatimce anonim şirketler ile limited şirketler arasındaki en önemli faklardan biri bu düzenlemedir ve aradaki fark ortadan kaldırılmalıdır. Anonim şirketin yönetim kurulu üyesi ve temsili nalsı ki dışarıdan birine bırakılabiliyorsa, limited şirketlerin de müdürü tamamen dışarıdan atanabilmelidir. Ya da buna müsaade edilmeyecek ise, anonim şirketler bakımından da aynı düzenleme geçerli olmalıdır.
Pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyesinin sorumlulukları neler olacaktır ve amme alacakları bakımından bu düzenleme ne anlama gelmektedir?
Yukarıda da açıkladığımız üzere, anonim şirketlerin ticari işleri nedeniyle alacaklılarına karşı sorumluluğu şirketin malvarlığı ile sınırlıdır. Yani şirketin borcu yönetim kurulu üyesinin şahsi malvarlığından talep edilemeyecektir. Ancak, amme alacakları bakımından durum farklıdır. 6183 sayılı Kanunun Mükerrer 35'inci maddesi uyarınca, şirketin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanunî temsilcilerin şahsi mal varlıklarından tahsil edilecektir. Ortak, yönetim kurulu üyesi seçilmediği sürece bu sorumlulukla karşı karşıya kalmayacaktır.
Pay sahibi olmayanların yönetim kurulu üyesi olabilmesi düzenlemesi eski siteme göre amme alacaklarının tahsili bakımından daha az güvence anlamına gelmektedir. çünkü, şirketler dışarıdan bir mal varlığı olmayan bir kişiyi şirkete yönetim kurulu üyesi ve kanuni temsilci olarak daha kolay atayabileceklerdir. Bu durumda da, şirketin içi boşaltılmış olur ise, şirketten tahsil edilemeyen amme alacağı şirketin kanuni temsilcisi olan ve herhangi bir mal varlığı bulunmayan kişiden de tahsil edilemeyecektir.
Hatta yönetim kurulu üyesi dolayısıyla da kanuni temsilci yabancı ülke vatandaşı olursa, bu şahsın ülkeyi terk etmesi halinde amme alacağı şirketten tahsil edilemiyorsa ve yabancı ülke vatandaşı Türkiye'yi terk ediyorsa, bu durumda amme alacağının tahsil imkanı kalmayacaktır. Bu haliyle, ortak olmayan bir kişinin bile yönetim kurulu üyesi olarak atanabilmesi düzenlemesi kötüye kullanıma açıktır.
DENETİM
Bakanlar Kurulunca belirlenen hadleri aşan şirketler bağımsız denetime tabi olacaklardır. Bu bakımdan şirketin sermaye şirketi olması yeterlidir. Yani şirketin anonim ya da limited olup olmadığına bakılmamaktadır. Ancak hadlerin altında kalan şirketlerde durum farklıdır. Bağımsız denetime tabi olmayan anonim şirketler için denetçi zorunluluğu bulunmaktadır. (TTK Md. 397) Ancak bu denetime ve denetçiye ilişkin düzenlemelerin yapılacağı yönetmelik hala çıkmamıştır. Bağımsız denetim dışı kalan limited şirketler bakımından ise herhangi bir denetim zorunluluğu bulunmamaktadır.
Toplayacak olursak, anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olma şartının kaldırılması çok ciddi sonuçlar doğurabilecektir. İster amme alacakları bakımından, ister Vergi Usul Kanununda düzenlenen kaçakçılık suçları bakımından ortakların herhangi bir sorumluluğu doğmayacak, bütün sorumluluk yönetim kurulu üyesinin olacaktır. Bu düzenleme sonrası, anonim şirket (ve özelde de tek kişilik anonim şirket) sayısında artış beklenebilir. Ayrıca, atanacak yönetim kurulu üyelerinin de ortak olmayan üyelerden atanması beklenebilir. Yine yabancı ortaklı anonim şirketler ve yabancı kökenli yönetim kurulu üyeleri bakımından da Türkiye sorumluluk boyutu ile (ya da sorumsuzluk demek daha doğru olabilir) tam bir cennete dönüşebilir. Hemen belirtelim ki, bu söylediklerimiz kötü niyetli kişiler için geçerlidir. Aksi türlü düzgün çalışmak isteyenler tabiî ki bu yollara başvurmayabilirler.
Limited şirketlerde müdürlerden en azından birinin ortak olma zorunluluğu bulunmaktadır ve limited şirket ortakları hisseleri oranında kamu borçlarından sorumludur. Haliyle sorumluluk ta daha fazladır.
Mevcut haliyle Türkiye'de anonim şirket kurmak tam bir cennete dönüşebilir.