Gazeteport/Thelira 21.03.2014 Tarihli "İştirakte ceza kesmeye yetkili olan vergi dairesi hangisidir?" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı
- 21 Mart 2014
Değerli okurlarımız iştirak suçlarında ceza genelde iştirak suçunu işleyenin bağlı olduğu vergi dairesi tarafından kesilmektedir. Konuya ilişkin yargı kararları doğrultusunda Maliye Bakanlığı da 2012/3 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu (VUK) İç Genelgesini çıkarmıştır. Yazımızda iştirak hallerinde cezayı hangi dairenin kesmeye yetkili olacağını ele alacağız.
VUK 365 uyarınca, vergi cezaları olayların ilgili bulunduğu vergi bakımından mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi tarafından kesilir.
örneğin, X Anonim Şirketi hakkında sahte faturayı bilerek kullanmaktan dolayı 3 kat vergi ziyaı cezası olan (200.000x3=) 600.000.-TL vergi ziyaı ceza kesilmiş ve VUK 344/2 uyarınca da bu faturaları kullanmaya iştirak ettiği varsayılan A şahsı için de vergi aslı tutarı olan 200.000.-TL vergi ziyaı cezası kesilmiştir. X Anonim Şirketinin vergi dairesi Beykoz iken A şahsının bağlı bulunduğu vergi dairesi Merter'dir.
Bu durumda A şahsına kesilecek vergi ziyaı cezasını Merter Vergi Dairesi mi, yoksa Beykoz Vergi Dairesi mi kesecektir?
İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin 31.12.2013 tarihli bir kararında, '… yukarıda yer verilen düzenlemeler uyarınca, kaçakçılığa iştirakten dolayı, kaçakçılık fiiline iştirak edilen mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesince, ziya uğratılan vergiye ait beyannamelerin ilgili bulunduğu dönemler dikkate alınarak vergi ziyaı cezası kesilmesi gerekir' denilmektedir.
Yani yukarıdaki örnekte iştirak ettiği varsayılan A şahsı için, A şahsının bağlı olduğu vergi dairesi olan Merter tarafından değil, X Anonim Şirketinin bağlı olduğu Beykoz tarafından cezanın kesilmesi gerekecektir.
Aslında yargının konu hakkındaki görüşü müstekar hale gelmiştir ve Maliye Bakanlığı da bu nedenle 2012/3 sayılı VUK İç Genelgesini yayımlamıştır.
İç Genelgede aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır.
'…213 sayılı Kanunun 365 inci maddesinde yer alan hüküm, Başkanlığımızca öteden beri 359 uncu maddede yazılı suçların işlenişine iştirak edenlere kesilecek cezanın, asıl failin (fiiline iştirak edilen kişi) değil, fiile iştirak eden kişinin bağlı olduğu vergi dairesi tarafından kesilmesi gerektiği şeklinde yorumlanmış ve uygulamaya bu doğrultuda yön verilmiştir.
Ancak kesilen cezaların ihtilaf konusu yapılması neticesinde, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 10.10.2008 tarihli ve E.No:2007/489, K.No:2008/627 sayılı kararı da dâhil olmak üzere, yargı mercilerinin müstakar hâle gelen kararlarında 'Vergi Usul Kanununun 365 inci maddesinde ceza kesme yetkisi, olayların ilgili bulunduğu vergi bakımından mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine tanınmış olduğundan bir vergi yükümlüsünün ceza gerektiren eylemine iştirakin varlığında, iştirak eden fail adına ceza kesmeye yetkili dairenin, eylemine iştirak edilen vergi yükümlüsünün bağlı bulunduğu vergi dairesi' olduğu gerekçesine yer verilerek cezalar kaldırılmaktadır.
Gereksiz ihtilaflara meydan vermemek ve dava kayıplarına engel olmak bakımından, bundan böyle 359 uncu maddede yazılı suçların işlenişine iştirak eden suç ortaklarına kesilecek cezanın, suçun asıl faili olan mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesi tarafından kesilmesi uygun görülmüştür. Ayrıca, kesilen cezanın tahakkuk ettirilmesi ve tahsil edilmesinde de cezayı kesen vergi dairesinin yetkili olacağı tabiidir.'
Söz konusu yargı kararlarına ve İç Genelgeye rağmen uygulamada vergi ziyaı cezasını halen iştirak edenin vergi dairesi kesmektedir ve bu nedenle kesilen cezalar yargı tarafından kaldırılmaktadır.
Sonuç olarak şunu da vurgulayalım ki, yargı kararları ile yanlış vergi dairesi tarafından ceza kesilmiş olması nedeniyle kaldırılan cezaların tekrardan doğru vergi dairesi tarafından kesilmesi gündeme gelebilecektir.