Gazeteport/Thelira 19.02.2014 Tarihli "TTK uyarınca hangi durumlarda bilirkişiye başvurulacaktır?" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı
- 19 Şubat 2014
Ekrem öncü
TTK uyarınca hangi durumlarda bilirkişiye başvurulacaktır?
Değerli okurlarımız bugünkü yazımızın konusunu, çok merak edilen bir konu olan Yeni Ticaret Kanununda hangi durumlarda bilirkişiye başvurulacağı meselesi oluşturacaktır. Konu hakkında sorular geldiğinden Yeni TTK'da bilirkişi atanmasını gerektiren durumlar topluca ele alınacaktır.
Taşınmazlar İle Değerlerin Sermaye Olarak Konulmasında Bilirkişi Atanır
TTK'nın 128'inci maddesi taşınmaz, fikri mülkiyet hakları ve değerlerin sermaye olarak konulabileceğini düzenlemektedir. Ancak 128/2 uyarınca, şirket sözleşmesinde veya esas sözleşmede bilirkişi tarafından belirlenen değerleriyle yer alan taşınmazlar tapuya şerh verildiği, fikrî mülkiyet hakları ile diğer değerler, varsa özel sicillerine, bu hüküm uyarınca kaydedildikleri ve taşınırlar güvenilir bir kişiye tevdi edildikleri takdirde ayni sermaye kabul olunur. özel sicile yapılan kayıt iyiniyeti kaldırır.
TTK'nın 131/1'inci maddesi ise, sermaye olarak konulan ayınlara, bilirkişi tarafından biçilecek değerlerin, ilgililerce kabul edilmiş sayılacağını düzenlemektedir
Komanditerin Denetim Hakkı Konusunda Bilirkişi Atanabilir
Ticaret kanununun 310'uncu maddesi uyarınca, her komanditer, iş yılı sonunda ve iş saatleri içinde, şirketin envanterleriyle bilançosunun içeriğini, diğer finansal tablolarını, bunların doğruluğunu ve geçerliliğini incelemeye yetkilidir.
Komanditer, bu incelemeyi bizzat yapabileceği gibi bir uzmana da yaptırabilir. Uzmanın şahsı hakkında bir itiraz ileri sürülürse komanditerin istemi üzerine mahkeme tarafından bilirkişi atanmasına karar verilir. Bu karar kesindir.
Haklı sebeplerin bulunması hâlinde, mahkeme, komanditerin istemi üzerine şirketin işlerinin ve varlığının bizzat veya bilirkişi tarafından incelenmesine her zaman izin verebilir.
Kanun koyucu 310'uncu madde hükümlerine aykırı şirket sözleşmesi hükümlerinin geçersiz olacağını düzenlemiştir.
Anonim Şirketlere Konulacak Ayni Sermaye Konusunda Değer Biçme İçin Bilirkişi Atanır
TTK'nın 343'üncü maddesine göre, konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir.
354/3'e göre ise, 343 üncü madde uyarınca verilen bilirkişi raporu ticaret sicili müdürlüğüne tevdi edilir.
Kanuna Karşı Hile Durumlarında Bilirkişiye Başvurulabilecektir
TTK'nın 356'ncı maddesi anonim şirketlerde 'Kanuna Karşı Hileyi' düzenlemektedir. Madde uyarınca, şirketin tescilinden itibaren iki yıl içinde bir işletme veya aynın, sermayenin onda birini aşan bir bedel karşılığında devralınmasına veya kiralanmasına ilişkin sözleşmeler, genel kurulca onaylanıp ticaret siciline tescil edilmedikçe geçerli olmaz. Bu sözleşmelerin onaylanmasından ve tescilinden önce, bunların ifası amacıyla yapılmış olan ödemeler dâhil, her türlü tasarruf geçersizdir.
Genel kurul kararını vermeden önce, yönetim kurulunun istemi üzerine şirketin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesince atanacak bilirkişi, şirket tarafından devralınacak ya da kiralanacak işletme ve ayınlara değer biçer. Rapor resmî nitelik taşır.
Toplantı ve karar nisabına 421'inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkraları uygulanır. Yani, sermayenin en az yüzde yetmişbeşini oluşturan payların sahipleri veya temsilcilerinin olumlu oyları gerekmektedir.
Sonuç olarak, Yeni TTK'nın 128, 131, 310, 343, 354 ve 356'ncı maddelerinde bilirkişilik müessesine yer verilmiştir. Bu maddeler ile ayni sermaye ve değerlerin sermaye olarak konulması, kanuna karşı hile ve komanditerlerin denetim istemeleri hallerinde bilirkişi atanacaktır.