Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Köşe Yazıları
img

Dr. Ekrem Öncü

Yeminli Mali Müşavir

Gazeteport/Thelira 05.02.2014 Tarihli "Bir anonim ya da limited şirketin şahıs işletmesine dönüşmesinde vergileme nasıl olacaktır?" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı

  • 5 Şubat 2014

Ekrem öncü    
Ekrem Öncü
 
 
 
 

Bir anonim ya da limited şirketin şahıs işletmesine dönüşmesinde vergileme nasıl olacaktır?

Değerli okurlarımız daha önceki yazılarımda bir anonim veya limited şirketin şahıs işletmesine dönüşmesinin Yeni TTK ile mümkün hale geldiğini ele almış ve konunun vergisel boyutunu daha sonra ele alacağımı belirtmiştim. Bu günkü yazımızın konusunu bir sermaye şirketinin bir şahıs işletmesine dönüşmesi halinde vergilemenin nasıl olacağı oluşturacaktır.

 

Yeni Ticaret Kanununun 194/3'üncü maddesi uyarınca; 'Bir ticaret şirketinin bir ticari işletmeye dönüştürülebilmesi için, söz konusu ticaret şirketinin paylarının tümü, ticari işletmeyi işletecek kişi veya kişiler tarafından devralınmalı ve ticari işletme bu kişi veya kişiler adına ticaret siciline tescil ve ilan edilmelidir. Bu hâlde, ticari işletmeye dönüştürülen ticaret şirketi, bir kollektif veya komandit şirket ise mezkur ticaret şirketinin borçlarından, ticari işletmeyi işletecek kişi ve kişiler ile ticaret şirketinin eski ortakları da 264 üncü maddedeki zamanaşımı süresince sıfatlarına göre müteselsilen sorumlu olurlar. Dönüştürmeye bu Kanunun 264 ilâ 266 ncı maddeleri de uygulanır.'
 

KURUMLAR VERGİSİ BAKIMINDAN
 

Kurumlar Vergisi Kanununda (KVK) tür değişikliği yalnızca 19. maddenin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre, 'kurumların yukarıdaki şartlar dahilinde tür değiştirmeleri de devir hükmündedir' düzenlemesine yer verilmiştir. Yukarıdaki şartlardan kasıt ise 19. Maddenin birinci fıkrasıdır. Birinci fıkra uyarınca aşağıdaki şartlar dahilinde gerçekleşen birleşmeler devir (dolayısı ile tür değiştirme) hükmündedir. Buna göre;
 
a- Birleşme sonucunda infisah eden kurum ile birleşilen kurumun kanuni ve iş merkezleri Türkiye'de bulunacaktır.
 

Tür değiştirecek şirketin tam mükellefiyete tabi olması gerekmektedir. Dar mükellefiyete tabi şirketlere bu hak tanınmamaktadır.
 
b- Münfesih kurumun devir tarihindeki bilanço değerleri, birleşilen (devralan) kurum tarafından bir bütün halinde devralınacak ve aynen bilançosuna geçirilecektir.
 

Bu düzenleme Yeni Ticaret Kanunu öncesi bir düzenleme olup, öngörülen ikinci şart tür değiştiren şirketin yine bir şirket olacağı varsayımına dayanılarak düzenlenmiştir. Halbu ki, daha önceki yazılarımızda ele aldığımız üzere Yeni Ticaret Kanunu ile sermaye şirketlerinin şahıs işletmesine dönüşmesi mümkün hale gelmiştir. Dolayısıyla Maliye Bakanlığı Ticaret Kanununda yapılan düzenleme sonrası sermaye şirketinin şahıs işletmesine dönüşmesi halinde vergileme konusuna ilişkin düzenleme yapmalıdır. 
 

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 19 ve 20. maddelerindeki koşullara uyulması halinde vergilendirilecek olan, yalnızca dönüşüm tarihine kadar elde edilen kazanç olacaktır. Yani dönüşümden doğan karlar hesaplanmayacak ve vergilendirilmeyecektir.
 

Tür değiştiren şirketin kurumlar vergisi beyannamesini ne zaman vereceği KVK'nın 20'nci maddesinin 2'nci fıkrası ile 1 Seri No.lu KVK Genel Tebliği'nin 20.1 bölümünde açıklanmıştır. Buna göre, tür değiştiren şirketin kurumlar vergisi beyannamesi, tür değiştirme kararının Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün (30) içinde tür değiştiren kurumun (münfesih kurumun) bağlı bulunduğu vergi dairesine verilecektir.
 

Vergilendirilecek olan kazanç ise, hesap döneminin başı ile tür değiştirme tarihi itibarıyla hesaplanan kazançtır. Bu tarihten sonraki işlemlerden doğan kazanç ise yeni tür kuruma/şahsa ait olacaktır.
 

GEçİCİ VERGİ BAKIMINDAN
 

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nin 20.1. bölümünde de düzenlendiği üzere, '...Devre ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi, birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verilecektir.
... 

öte yandan, geçici vergi beyannamesinin verilme süresinden önce aynı döneme ilişkin olarak devir işlemleri nedeniyle kurumlar vergisi beyannamesi verilmesi halinde, bu dönem için ayrıca geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir. Devir nedeniyle münfesih hale gelen kurumun, devir tarihine kadar ödediği geçici vergiler, devir dolayısıyla vergilenecek devir öncesi kazanç üzerinden hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir. Mahsup edilemeyen tutarın kalması halinde, bu tutar birleşilen kurumun kurumlar vergisinden mahsup edilecektir.'  şeklinde açıklama yapılmıştır.
 

Buna göre,  nevi değişikliği nedeniyle son dönem için geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir.
 

KATMA DEĞER VERGİSİ BAKIMINDAN
 

Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17/4-c maddesinde göre, Gelir Vergisi Kanununun 81'inci maddesinde belirtilen işlemler ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemleri KDV'den istisna edilmiştir. Buna halde, KDV'den istisna olarak yapılacak devir ve bölünme işlemlerinde, Kanun'un 30/a maddesi hükmü uygulanmayacak, devir ve bölünme işlemleri sonucunda faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergiler faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sırasında devredilen veya bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılacaktır.
 

DAMGA VERGİSİ BAKIMINDAN
 

Damga Vergisi Kanunu'na ekli (2) Sayılı Tabloda sayılan kağıtlar Damga Vergisinden istisna edilmiştir. Tablonun II/17 maddesine göre; Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünmeler nedeniyle düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisnadır.
 

Şirketlerin tür değiştirmeleri de devir hükmünde sayılacağından KVK'nın 19 ve 20. Maddelerine göre yapılacak tür değişiklileri nedeniyle düzenlenebilecek her türlü belge Damga Vergisinden istisna edilmiştir.
 

Ancak vurgulamak gerekir ki, Noterler tarafından, birleşme, devir, bölünme ve nevi değişikliği ile ilgili mukavelelerde Kurumlar Vergisi Kanunu'nun aradığı şartların mevcut olup olmadığına ilişkin olarak ilgili vergi dairesinden bir yazı talep edilmektedir. Aksi türlü Damga Vergisi istisnası uygulanmamaktadır.
 

Harçlar bakımından ise, devir, bölünme ve tür değişikliğine  492 sayılı Kanun'un 123. maddesinde herhangi bir kayıt ve şarta bağlı olmaksızın harç istisnası getirilmiştir.
 

Sonuç olarak bir sermaye şirketinin şahıs işletmesine dönüşmesi yeni bir uygulama olup, Maliye Bakanlığı konuya ilişkin olarak gerekli düzenlemeleri yapmalıdır.
 
 

 

 
 

Bu yazıyı paylaş: