Thelira 14.09.2015 Tarihli "Torba Yasa'dan (6552'den) yararlanıp şartları ihlal edenlere ikinci bir şans verilmelidir!" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı
- 14 Eylül 2015
Ekrem öncü
Torba Yasa'dan (6552'den) yararlanıp şartları
ihlal edenlere ikinci bir şans verilmelidir!
Değerli okurlarımız, bilindiği gibi 2015 yılı seçim yılı oldu ve ister istemez ekonomi arka planda kaldı. Hükümetin kurulamamış olması ve Meclisin toplanamaması nedeniyle birçok düzenleme yapılamadı ve bekleyen düzenlemeler de ancak Kasım ayındaki seçimlerden sonra Hükümetin kurulması Meclisin toplanması ile mümkün olacaktır. Bugünkü yazımızda acil olarak gündeme alınması gereken bir konudan bahsedeceğim.
Bilindiği gibi 6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin yedinci fıkrasında;
"(7) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan amme alacaklarından yıllık gelir veya kurumlar vergilerini, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi için bu madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükellefler, taksit ödeme süresince bu vergi türleri ile ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden bu vergileri çok zor durum olmaksızın her bir vergi türü itibarıyla bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri hâlinde belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybederler. İl özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar hakkında bu hüküm uygulanmaz." hükmü yer almaktadır.
Taksit ödeme süresince beyan üzerine tahakkuk eden vergilerin vadesinde ödenmesi şartı, bir takvim yılında her bir vergi türü için en fazla iki defa ihlal edilebilecektir. Böyle bir durumda borçlular madde hükümlerinden yararlanma haklarını kaybetmeyecektir.
Ancak, bir vergi türünün bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde mükellefler üçüncü ihlale konu verginin vadesinin rastladığı ayın sonuna kadar (bu tarih dahil) ödedikleri taksitler için madde hükmünden yararlanacak, bu tarihten sonra ise madde kapsamında ödeme haklarını kaybedeceklerdir.
Diğer taraftan, mükelleflerin çok zor durumda bulunmaları nedeniyle borçlarını vadesinde ödeyememeleri hali maddenin ihlal nedeni sayılmamıştır.
çok zor durum hali, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde geçen "çok zor durum" halini ifade etmektedir.
Bu itibarla, 6183 sayılı Kanuna göre vadesinde ya da vadesinden önce yapılan müracaatlara istinaden borçları tecil edilen mükelleflerin çok zor durumda bulundukları kabul edilecektir. Tecil talebi çok zor durum hali dışındaki nedenlerle (örneğin, katma değer vergisi gibi taksitlendirilmesi uygun görülmeyen vergiler veya diğer nedenler) uygun görülmeyen mükellefler için tecil yapılmamakla birlikte, çok zor durum halinin varlığı tespit edilmişse madde hükmü ihlal edilmiş sayılmayacaktır.
6111 sayılı Kanunda da benzer bir düzenlemeye yer verilmişti. 6111/3-9 maddesinde de benzer bir düzenlemeye yer verilmişti. Bu düzenleme de, 'Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan amme alacaklarından yıllık gelir veya kurumlar vergilerini, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi için bu madde ile 2 nci madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükellefler, taksit ödeme süresince bu vergi türleri ile ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri çok zor durum olmaksızın her bir vergi türü itibarıyla bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri halinde belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybederler' şeklinde idi.
Af ya da yapılandırma niteliğindeki kanunlardan özellikle zor durumda olanlar yararlanmaktadır. Finansal açıdan zor durumda olmayanlar zaten zamanında borçlarını ödemektedirler. Geçmişe yönelik borçlarını yapılandırıp ödeyenlere yapılandırma süresince doğacak borçları da zamanında ödemezsen yapılandırmanı kabul etmem demek kanunun çıkarılış amacına uygun düşmemektedir.
6552 sayılı Kanunun 73'üncü maddesi kapsamında borçlarını yapılandıranlar daha şimdiden şartları ihlal etmeye başladılar. Aslında ödeme kolaylığı niteliğindeki bu düzenleme için eski borçlarla birlikte yeni doğacak borçların ödenmesini talep etmek zor durumda olan mükelleflerin bu ödeme kolaylığından yararlanmaması anlamına geliyor ki, o halde de zor durumda olmayan mükellefler için ödeme kolaylığı niteliğinde düzenleme yapmak anlamını yitirmekte ve haksız rekabete neden olmaktadır.
Şartları ihlal edenler vergi dairelerine zor durumda olduklarından ödeme yapamadıklarını belirterek yapılandırmanın bozulmamasını isteyebilirler. Böyle bir durumda zor durum nedeniyle yapılandırmanın ihlal edilip edilmediğini değerlendirme yetkisi vergi dairelerinde olacaktır.
Kanaatime göre vergi daireleri konuya esnek yaklaşmalıdır. Ancak vergi dairelerinden bazıları esnek davranırken bazıları daha katı davranabilecektir. Bu da mükellefler arasında haksızlık doğuracaktır. Bu nedenle konu Maliye Bakanlığı/Gelir İdaresi tarafından ele alınarak uygulamada birlik sağlanmalıdır.
Diğer bir çözüm yolu ise 6552 sayılı Kanunun 73'üncü Maddesinde değişiklik yapılarak şartları ihlal eden mükelleflere ikinci bir şans verilmesidir. Bu şansın verilmesi 2015 yılı ekonomik durumuna bakıldığında bir zorunluluktur. 2015 yılı ekonomide kayıp yıl olarak değerlendirildiği için ödemelerde ciddi sıkıntılar bulunmaktadır. Tahsilat yapamayan mükellef doğal olarak vergi ödemesini de yapamamaktadır. Konu önemlidir ve ivedilikle ele alınması gerekmektedir.