Gazeteport/Thelira 18.06.2012 Tarihli "Yeni TTK'daki şirketten borçlanma yasağı kaldırılıyor" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı
- 18 Haziran 2012
Ekrem öncü
Yeni TTK'daki şirketten borçlanma yasağı kaldırılıyor
Değerli okurlarımız, bilindiği üzere geçtiğimiz hafta 6102 sayılı Yeni TTK ile 6103 sayılı TTK'nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'da yapılması düşünülen değişikliklerle ilgili taslak metin basında yer aldı. Taslak metin incelendiğinde (vurgulamak gerekir ki, bu metin bir taslak olup aynen yasalaşmayabilir), özellikle Yeni TTK'nın kamuoyunda eleştiri konusu yapılan düzenlemelerinin değiştirileceği anlaşılmaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, değişikliklerin kapsamı oldukça geniş tutulmuştur ve yeni düzenlemeler de getirilmektedir. örneğin, Geçici 1'inci madde düzenlemesi ile, anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmeleri, ilgili Kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacaktır. Zaten, bu düzenlemenin yapılmasına yönelik kamuoyunda ciddi bir beklenti oluşmuştu.
Yazımızda taslakta yer alan değişikliklerden şirketten borçlanma yasağına yönelik olarak yapılması öngörülen düzenlemeler ele alınacaktır. Ortakların şirketten borçlanma yasağının kaldırılmasının, şirketlerin kurumsallaşmasını engelleyeceği ya da geciktireceği, özellikle aile şirketlerinde bunun sorun teşkil edeceği, ortakların şirketten para çekmesinin diğer ortakların çıkarlarını zedeleyeceği yönünde görüşler olduğunu da vurgulamakta fayda var. (Bkz., Olcay Kolatoğlu, Değiştirilmesi Gereken Yeni TTK Mı Ortakların Zihniyeti Mi? Vergi Sorunları Dergisi, Haziran-2012, s. 39-44) Nitekim, 6102 sayılı Kanunun 358'inci maddesinin gerekçesinde de benzer gerekçelere yer verilmiştir.
6102 sayılı Yeni TTK'nın 358 ve 395'inci maddelerinde anonim şirket pay sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket ortaklarının şirkete borçlanmalarını önleyecek düzenlemeler getirilmişti. Yeni TTK'nın 358'inci maddesine göre, iştirak borçlarından doğan borç hariç pay sahipleri şirkete borçlanamayacaktır. 395'inci maddesine göre de, anonim şirket yönetim kurulu üyesi, yönetim kurulu üyesinin alt ve üst soyundan biri ya da eşi yahut üçüncü derece dahil üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları, yönetim kurulu üyesinin kendisinin ve söz konusu yakınlarının ortağı oldukları şahıs şirketleri ve en az yüzde yirmisine katıldıkları sermaye şirketlerinin de şirkete nakit veya ayın olarak borçlanamayacakları hüküm altına alınmıştır. Anonim şirketlerdeki yasağı düzenleyen 358'inci madde hükmünün limited şirketlere de uygulanacağı ise, Yeni TTK'nın 644'üncü maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, limited şirket ortaklarının da iştirak taahhüdünden doğan borç dışında (bundan kasıt, gerek şirketin kuruluşunda gerekse sermayesini artırması sırasında ortaklar tarafından şirkete ödenmesi taahhüt edilen borçtur), şirkete borçlanmaları yasaklanmaktadır. 6103 sayılı Kanunun 24'üncü maddesine göre, Yeni TTK'nın 358'inci maddesine aykırı şekilde anonim veya limited şirkete borçlu olan pay sahipleri ile ortaklar, borçlarını 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren üç yıl içinde 1 Temmuz 2015 tarihine kadar nakdi ödeme yaparak (borcun kısmen veya tamamen başkası tarafından üstlenilmesi, borç için kambiyo senedi verilmesi, ödeme planı yapılması veya benzeri yolara başvurulması bu madde anlamında tasfiye sayılmayacaktır) tamamen tasfiye edeceklerdir. Aksi türlü cezai yaptırımla karşılaşacaklardır. Bu yasağa uymamanın yaptırımı ise, Yeni TTK'nın 562'nci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, Yeni TTK 358 ve 395'inci maddedeki yasağa uymayanlara üç yüz günden az olmamak üzere adli para cezası verilecektir.
Taslakta yer verilen düzenlemelerden görüldüğü kadarıyla şirketten borçlanma yasağını düzenleyen ve yukarıda bahsi geçen maddelerde değişiklikler yapılarak borçlanma yasağı kaldırılmaktadır. 358'inci madde, 'pay sahipleri, sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçlarını ifa etmedikçe şirkete borçlanamaz' şeklinde değiştirilerek şirketten borçlanmaya imkan tanınmaktadır. Yukarıda yer verilen 395'inci maddenin başlığından 'şirkete borçlanma yasağı' ifadesi atılarak 'şirketle işlem yapma yasağı' şeklinde değiştirilmekte ve maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmaktadır. Anonim şirketlerdeki şirkete borçlanma yasağının limited şirketlere de uygulanacağını düzenleyen 644'üncü maddenin b bendinde de değişiklik öngörülmektedir. 6103 sayılı Kanunun 24'üncü maddesinde anonim veya limited şirkete borçlu olan pay sahipleri ile ortakların borçlarını 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren üç yıl içinde 1 Temmuz 2015 tarihine kadar nakdi ödeme yaparak tamamen tasfiye edeceklerine yönelik düzenleme de şirketten borçlanma yasağının kaldırılması ile anlamsız kalacağı için yürürlükten kaldırılmaktadır. Şirketten borçlanma yasağına uymayanlara yönelik yaptırımı düzenleyen Yeni TTK'nın 562'nci maddesinde yer alan düzenleme de '358'inci maddeye aykırı olarak borç verenler üç yüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılırlar' şeklinde değişikliğe uğrayacaktır. Yani, pay sahipleri şirketten para çekebilmek için sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçlarını ifa etmelidir. Buradaki bir diğer yenilik ise, Yeni TTK'nın 562'nci maddesinin mevcut halinde ceza şirketten borçlanan ortağa verilecek iken, getirilecek düzenleme ile ceza borç verene yani şirkete kesilecektir. Bu halde kesilecek en az ceza tutarı (300 gün x 20 -TL) 6.000.-TL olacaktır, ancak taslakta üst limit belirtilmemiştir. Bu durumda da ödenmeyen adli para cezası hapis cezasına çevrilebilecektir. Bu cezayla muhatap olunmak istenmiyorsa sermaye taahhüdünden doğan borçların kapatılması gerekecektir.
Peki, şirketten borçlanma yasağının alternatifi gibi gösterilen avans kar payı düzenlemesi ile ilgili olarak taslak neler getirmektedir?
Değerli okurlarımız daha önceki yazılarımızda ve en son da 'Yeni TTK'da Avans Kar Payı Düzenlemesinde Son Durum' başlıklı yazımızda konuyu detaylı bir biçimde ele almıştık. 6102 sayılı Yeni TTK limited şirketlerin avans kar payı dağıtımına izin vermemekte idi. Avans kar payı düzenlemesini yalnızca anonim şirketlere özgülemenin haklı bir gerekçesi olmayacağını vurgulamıştık. Bu kez Taslağın 41'inci maddesi ile 6102 sayılı TTK'nın 644'üncü maddesinin (b) bendine '....kar payı avansına ilişkin 509'uncu maddenin üçüncü fıkrası' ibaresi eklenerek limited şirketlerin de kar payı avansı dağıtmasına imkan tanınmış olacaktır.
6102 sayılı Yeni TTK'nın 509'uncu maddesi ile avans kar payı dağıtımına ilişkin düzenlemeye göre, avans kar payı, Sermaye Piyasası Kanununa tabi olmayan şirketlerde, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının bir tebliği ile düzenlenecektir. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nca hazırlanan Tebliğ Taslağı'nın amaç ve kapsamında ise, Tebliğin amacının halka açık olmayan anonim şirketlerde kar payı avansı dağıtımında uyulacak esasların düzenleneceği belirtilmiştir. 6102 sayılı Yeni TTK'da limited şirketler için avans kar payı düzenlemesi Taslakla getirilmektedir. Bu durumda söz konusu Tebliğ Taslağının da bu değişikliğe göre düzeltilmesi kaçınılmaz olacaktır.
6 No'lu Kurumlar Vergisi Tebliğinin avans kar payı dağıtımına ilişkin olarak yapılan açıklamalarının girişinde, 'kurumlar vergisi mükelleflerince avans kar payı dağıtımı yapılması halinde' denilerek mükellefler bakımından herhangi bir ayrım yapılmamıştır. 6 No'lu Tebliğ ile herhangi bir ayrım yapılmaksızın, anonim şirket olsun, limited şirket olsun tüm kurumlar vergisi mükelleflerini kapsayan bir düzenleme yapılmıştır.
Taslakla, pay sahiplerinin şirketten borçlanması yasak olmaktan çıkarılmakta ve şirketten borçlanamamanın alternatifi olarak sunulan avans kar payı dağıtımı düzenlemesi kaldırılmamakta, aksine limited şirketler için de avans kar payı düzenlemesi getirilmektedir. Ancak daha önceki yazılarımızda da vurguladığımız üzere, avans kar payı düzenlemesi şirketten borçlanma yasağının yerini alabilecek bir düzenleme olarak algılanmamalıdır. Avans kar payı dağıtımının kendine özgü kuralları vardır ve senede bir defa dağıtım mümkündür. Bu da, bağımsız denetçinin olumlu görüş vermesi ve Tebliğ Taslağındaki şartlara uygun avans olarak dağıtılabilecek karın olmasına bağlıdır. Bu nedenle de şirketten borçlanma yasağının kaldırılmış olması gerekçesi ile avans kar payı düzenlemesinden vazgeçilmemesi aksine limited şirketlerin de kapsama alınması isabetli olmuştur.