Danıştay İçtihadları Birleştirme Kurulu’ndan uygulamayı değiştirecek çok önemli karar geliyor!
- 30 Nisan 2019
Uygulamada vergi incelemesine yetkili olanlarca defter ve belgeler istenildiğinde mükellefler defter ve belgeleri ya mücbir sebeplerle ya da mücbir sebep hali olmaksızın bulamadıkları gerekçesi ile incelemeye ibraz edemeyebiliyorlar. Bu halde de, vergi incelemesine yetkili olanlar mükelleflerin bütün KDV indirimlerini reddediyor, üç kat vergi ziyaı cezası kesiyor, gecikme faizi/zammı hesaplayabiliyor ve üstüne bir de hapis cezası istiyor.
Örneğin, 1.000.000 TL KDV indiriminden yararlanan bir mükellef, hem 1.000.000 TL vergi aslını, hem 3.000.000 TL vergi ziyaı cezasını hem de gecikme faizi ya da zammını ödemek zorunda kalabiliyor. Gecikme faizi/zammı süreye bağlı olarak değişmekle birlikte dört ya da beş yıl öncesine ait bir işlem ise 1.000.000 TL’de buradan gelebiliyor. Bu halde, 1.000.000 TL KDV indirimi karşılığında toplamda 5.000.000 TL gibi bir yaptırımla karşı karşıya kalınabiliyor.
Danıştay’ın defter ve belgelerin ibraz edilememesi halinde uygulanan cezalara ilişkin olarak mükellefler lehine veya aleyhine verilmiş birçok kararı bulunmakta. İşte bu nedenle Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu konuyu görüştü ve çoğunlukla mükellefler lehine sayılabilecek şekilde bu kararlar birleştirildi. Karar henüz yayımlanmamış olup yazım aşamasındadır. Şimdi Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararının neler söylediğini ele alalım.
MÜCBİR SEBEPLE DEFTER VE BELGELERİN İBRAZ EDİLMEMESİ HALİNDE UYGULAMA NASIL OLACAKTIR?
Mücbir sebep VUK’un 13. Maddesinde düzenlenmiştir. Aşağıdaki haller kanunda mücbir sebep olarak sayılmıştır.
- Vergi ödevlerinden her hangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık, ve tutukluluk;
- Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler;
- Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler,
- Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikaların elinden çıkmış bulunması;
gibi haller mücbir sebep olarak sayılmıştır.
Özellikle son sırada saydığımız sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısı ile defter ve vesikaların elden çıkmış olması durumu tartışmalar doğurmaktadır ve yargı kararları ile hangi hallerin mücbir sebep sayılabileceği şekillenmektedir.
Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 2017/428 Esas ve 2017/636 Karar numaralı Kararında vurgulandığı gibi, mücbir sebebin varlığı halinde, davacıdan defter ve belgelerini ibraz ederek alış belgelerini defterlerine kaydettiğini belgelemesi beklenemeyeceği gibi KDV indirimleri kabul edilmeyen davacının, indirim uygulama koşullarından ikincisi olan, indirim konusu yapılan vergilerin alış belgelerinde ayrıca gösterilmiş olmasını kanıtlama yükümlülüğü de bulunmamalıdır.
Buna göre anlatılmak istenilen, mücbir sebebin varlığı halinde, defter ve vesikaların inceleme yapmaya yetili elemanlara kanuni süre içinde ibraz edilememesi halinde vergi ziyaı cezalı KDV tarhiyatı yapılamayacaktır. İşte, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulun da kabul edilen, ancak yazım aşamasında olan kararda bu söylemektedir.
MÜCBİR SEBEP OLMAKSIZIN DEFTER VE BELGELERİN İBRAZ EDİLMEMESİ HALİNDE UYGULAMA NASIL OLACAKTIR?
Vergi Mahkemeleri ve Danıştayın çeşitli kararlarında, defter ve belgelerin inceleme sırasında vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara mücbir sebep hali olmaksızın ibraz edilememesi halinde bu defter ve belgelerin vergi mahkemelerine ibraz edilebileceğine ya da aksi yönde kararlara rastlanmakta idi.
Danıştay İçtihadları Birleştirme Kurulu, Vergi Dava Daireleri Kurulunun 13.12.2017 gün ve E:2017/627, K:2017/623 sayılı Kararını esas alarak kararını vermiştir. Buna göre Dava Daireleri Kararında, vergi mahkemesince, davacının, dava dilekçesinde ibraz edebileceğini belirttiği defter ve belgeleri istenerek, ibraz edilecek belgelerden vergi idaresi de haberdar edilerek, vergilendirmenin konusunu oluşturan KDV indiriminin dayandığı faturalarda bu verginin ayrıca gösterilip gösterilmediği, belgelerin yasal defterlere usulüne göre kaydedilip edilmediği ve temsil ettiği hukuki muamelenin gerçek olup olmadığına ilişkin bir değerlendirme yapmak suretiyle karar verilmesi gerektiği yönündeki kararı esas alınmıştır.
Danıştay İçtihadları Birleştirme Kurulu Kararının yayımlanması sonrasında defter ve belgelerini vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara ibraz edemeyenlerin vergi mahkemelerine bunları ibraz etmesi mümkün olabilecektir.
Danıştay İçtihadları Birleştirme Kurulu Kararı yayımlandığında ayrıntılar da tam olarak netleşecektir. Defter ve belgelerin ibraz edilememesi sonucu kesilen cezalar yazımızın başında da değindiğimiz üzere çok ağırdır ve İçtihadı Birleştirme Kurulundan bu yönde çıkan karar çok önemlidir. Bu kararın yayımlanmasını müteakip vergi indiriminin reddi uygulaması değişecektir.
Danıştay İçtihadları Birleştirme Kurulu Kararı sonrası doğal olarak, konunun VUK 359’a göre hapis cezası boyutundaki uygulama da yeni duruma göre şekillenecektir. Daha önceki yazılarımda da vurguladığım üzere VUK 359 sil baştan değişmelidir ve çifte ceza konusu bu değişimde dikkate alınmalıdır.