Gazeteport/Thelira.com 02.05.2012 Tarihli "Yeni TTK'da Bağımsız Denetçinin Seçimi" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı
- 2 Mayıs 2012
Yeni TTK'da bağımsız denetçinin seçimi
Yeni TTK'nın en çok tartışılan düzenlemelerinden biri de kuşkusuz denetime yönelik düzenlemelerdir. Eski TTK'daki anonim şirketlerin denetim sistemine ilişkin düzenleme, denetimden beklenen etkinliği sağlayamamış olması nedeniyle eleştiri konusu olmaktaydı. Zira, denetçiler bir organ olarak düzenlenmişti ve anonim şirketlere egemen olan çoğunluk ilkesi uyarınca denetçiler, şirketin çoğunluğunu oluşturan pay sahipleri tarafından seçilip azledilebilmekte ve bunun sonucunda da bağımsız ve tarafsız bir denetim mümkün olamamaktaydı. Ayrıca, denetçilik için Türk vatandaşlığı dışında eğitim, uzmanlık, tecrübe gibi hiçbir kriter aranmamaktaydı. Bu denetçiler, kendilerine yüklenen görevleri tam olarak yerine getirememekte, genellikle yönetim kurullarınca hazırlanan denetim raporlarını imzalamakta, dolayısıyla Kanun'da bulunan şekil şartları yerine getirilmekte, ancak denetimden beklenen etkinlik sağlanamamaktaydı. Sonuç olarak, denetim değil 'denetimsizlik' süreci yaşanmaktaydı. Yeni TTK ile genel kurul tarafından şirket ortağı olanlar veya olmayanlar arasından seçilen murakıplık sitemine ilişkin düzenleme yürürlükten kaldırılmıştır.
Türkiye'de yatırım yapmak isteyen ve özellikle de ortaklık yoluyla yatırım yapmak isteyen yabancı sermaye, şirket ortaklarının etkisinde kalınmadan evrensel kurallara ve kriterlere göre hazırlanmış bağımsız denetim raporlaması yapılmasını talep edebilecektir. Yabancı sermayeyi çekmek isteyen Türkiye'nin, sermaye şirketlerinin finansal yapılarının evrensel ilkelere, yani ortak bir dil olarak kullanılan uluslararası denetim standartlarına uygun, bağımsız ve etkin bir denetim sitemini kurması kaçınılmazdır. Nitekim, Yeni TTK ile denetimin standartları bu bakış açısı ile oluşturulmuş ve anonim şirketlerin denetimine ilişkin düzenlemelere 397-406'ncı maddelerde yer verilmiştir. 635'nci madde ile de anonim şirketlerdeki denetimin limited şirketler hakkında da uygulanacağı düzenlenmiştir. Ancak basında yer alan bilgilerden anlaşıldığı kadarıyla, tüm limited şirketler için bağımsız denetim zorunluluğu getiren bu düzenlemenin değişeceği ve küçük çaplı firmalar hakkında bağımsız denetim zorunluluğunun kaldırılacağı yönünde yeni bir düzenleme yapılacaktır.
Yeni TTK'nın Geçici 6/3 maddesine göre, bağımsız denetçi veya bağımsız denetim kuruluşu şirket genel kurulunca 2013 dönemi için en geç 1 Mart 2013 tarihine kadar seçilmek zorundadır. Seçimle birlikte Eski TTK'ya göre görev yapan denetçinin görevi sona erecektir.
Yeni TTK'nın 399'uncu maddesine göre, bağımsız denetçinin her faaliyet dönemi için ve her faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar seçilmesi şarttır. Seçimden sonra, yönetim kurulu, gecikmeksizin denetleme görevini hangi bağımsız denetçiye verdiğini ticaret siciline tescil ettirecek ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile internet sitesinde ilan edecektir.
Faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar bağımsız denetçi seçilmemiş olursa, yönetim kurulunun, her bir yönetim kurulu üyesinin veya herhangi bir pay sahibinin istemi üzerine, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi tarafından atanacaktır. Mahkemenin bağımsız denetçi atanmasına ilişkin kararı kesindir. Aynı hüküm, seçilen denetçinin görevi reddetmesi veya feshetmesi, görevlendirme kararının iptali veya butlanı veya denetçinin kanuni sebeplerle veya diğer herhangi bir nedenle görevini yerine getirmemesi veya görevini yapmaktan engellenmesi hallerinde de uygulanacaktır.
Denetçiden denetleme görevi geri alınabilecek midir? Bu soru 399'uncu maddenin dördüncü fıkrasında cevabını bulmaktadır. Şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi;
-Yönetim kurulunun,
-Sermayenin yüzde onunu, halka açık şirketlerde esas veya çıkarılmış sermayenin yüzde beşini oluşturan pay sahiplerinin,
istemi üzerine, ilgilileri ve seçilmiş denetçiyi dinleyerek, seçilmiş denetçinin şahsına ilişkin haklı bir sebebin gerektirmesi, özellikle de onun taraflı davrandığı yönünde bir kuşkunun varlığı halinde, başka bir denetçi atayabilecektir.
Görevden alma ve yeni denetçi atama davasının şartları nelerdir? Denetçi seçiminin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilanından itibaren üç hafta içinde bu davanın açılması gerekecektir. Ayrıca, bu davanın açılabilmesi için, denetçinin seçiminde genel kurulda karşı oy verilmiş ve bu karşı oy tutanağa geçirilmiş olmalıdır. İlaveten, seçimin yapıldığı genel kurul toplantısı tarihinden itibaren geriye doğru en az üç aydan beri, şirketin pay sahibi sıfatının taşınıyor olması şarttır.
Seçilen denetçi denetleme sözleşmesini feshedebilecek midir? Denetçi denetleme sözleşmesini, sadece haklı bir sebep varsa (ücretinin ödenmemesi, gerekli bilgi ve belgelerin tarafına sunulmaması gibi) veya kendisine karşı görevden alınma davası açılmışsa feshedebilir. Ancak, görüş yazısının içeriğine ilişkin fikir ayrılıkları ile denetlemenin şirketçe sınırlandırılmış olması veya görüş vermekten kaçınma haklı sebep olarak kabul edilmeyecektir. Denetçinin sözleşmeyi feshetmesi yazılı ve gerekçeli olacaktır. Denetçi, fesih tarihine kadar elde ettiği sonuçları bir rapor haline getirerek genel kurula sunmakla yükümlü olacaktır.
Denetçinin fesih ihbarında bulunması halinde, yönetim kurulu derhal geçici bir denetçi seçmek ve fesih ihbarını genel kurulun bilgisine, seçtiği denetçiyi de aynı kurulun onayına sunmak zorundadır.
Yeni TTK'nın en temel düzenlemelerinin başında denetime ilişkin olanlar gelmektedir ve bu konu oldukça kapsamlı bir şekilde düzenlenmiştir. Şirketlere getirilen yükümlülükler ve sorumluluklar bulunmakla birlikte bağımsız denetçilere de sorumluluklar yüklenmiştir. Denetime ilişkin düzenlemeler, gelecek yazılarımızda ayrıntılı olarak incelenecektir.