Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Köşe Yazıları
img

Dr. Ekrem Öncü

Yeminli Mali Müşavir

Borsagundem 27.11.2012 Tarihli "Yeni TTK'da kuruluş aşamasında halka arz imkanı" Başlıklı Taylan Şahin Köşe Yazısı

  • 27 Kasım 2012

 

 
Taylan Şahin
Yeni TTK'da kuruluş aşamasında halka arz imkanı
  27 Kasım 2012 Salı

 

Değerli okurlar...
Bilindiği üzere öncesinde ve yürürlüğe girdikten sonra da büyük gürültü koparan 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu, tabiri caiz ise bir nevi içi boşaltılmış ve kanunun temeli olan bağımsız denetim hükümlerinin kısıtlanmış diğer bir ifadeyle daraltılmış haliyle (amaç mevcut statükoyu ve sektörde söz sahibi büyük denetim firmalarının gücünü ve etkinliği koruyacak şekilde) 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girdi. Kanun yürürlüğe girmeden önce düzenlenen bir seminerde konuşan sayın Bakan Hayati Yazıcı, aksini söylemesine rağmen kanun maalesef bağımsız denetim açısından ölü doğdu ve mevcut yapı aynen devam edecek gibi görünüyor. Zira Kamu Gözetim Kurumu ve Bakanlar Kurulu kararlarına (Her ikisi de taslak halindedir) bakıldığında bağımsız denetçi olabilmenin çok zor olduğu görülecektir. Bağımsız denetçi oldunuz diyelim, bağımsız denetime tabii firma bulup sözleşme yapmanız imkansıza yakındır, zaten belirlenen aktif büyüklüğü ve net satış hasılatını sadece ilk 500' e giren firmalar sağlamaktadır. Bu gruba giren firmaların da bir kısmı da halka açıktır ve SPK mevzuatı uyarınca bağımsız denetime tabiidir. Dolayısıyla benim de içinde bulunduğum meslek mensupları SMMM ve YMM'lerin bağımsız denetime beklentiler açısından büyük bir hayal kırıklığı yaşanmıştır. Bugünkü yazımızda bu konunun ayrıntılarına daha fazla giremeyeceğiz ancak bu konuyu başka bir yazımızda detaylarıyla birlikte incelemeye çalışacağız.
Yukarıda yazdığımız gibi yeni kanunun en önemli başlığı "Denetim" başlığı adı altında getirilmek istenen düzenlemelerdi, ancak yeni kanunla birlikte ticari hayata getirilen yeni kurallar, değişiklikler biraz gözardı edildi. Bahsettiğimiz söz konusu bu değişikliklerden bir tanesi, Yeni TTK ile tedrici kuruluş yerine kurucunun payları hemen halka arz edebileceği yeni bir sistemin getirilmesidir. Yeni TTK'nın 335'inci maddesiyle; şirket kurucularının, sermayenin tamamını ödemeyi, şartsız taahhüt ettikleri, imzalarının noterce onaylandığı esas sözleşmede, anonim şirket kurma iradelerini açıklamalarıyla kurulmaktadır. Madde hükmünden anlaşılacağı üzere, yeni düzenleme ile tedrici kuruluş kaldırılmakta, şirket kurucularının sermayenin tamamını ödemeyi taahhüt etmeleri zorunlu hale gelmektedir.
Tedrici kuruluş uygulamasının kanundan çıkartılması ile, yeni TTK'nın 346'ncı maddesiyle, halka açık kurulma imkanı getirilmektedir. Buna göre, esas sözleşmede taahhüt edilmiş olup da taahhüt sahiplerince, şirketin tescilinden itibaren en geç iki ay içinde halka arz edileceği esas sözleşmede belirtilmiş ve ayrıca garanti edilmiş bulunan nakdî payların karşılıkları satıştan elde edilen gelirden ödenecektir. Pay senetlerinin halka arz edilmesi sermaye piyasası mevzuatına göre yapılacaktır. Satış süresinin sonunda, payların itibarî değerlerinin, varsa çıkarma priminin karşılığı şirkete, giderler düştükten sonra kalan tutar ise, pay senetlerini halka arz eden pay sahiplerine ödenecektir. Halka arz edilip de süresinde satılmayan payların bedellerinin tamamı, süresinde halka arz edilmeyen payların bedellerinin ise, yüzde yirmi beşi iki aylık süreyi izleyen üç gün içinde ödenmelidir.
Ancak, bu şekilde halka arz edilebilecek paylar sadece nakit karşılığı halka arz edilecek paylardır. Ayın karşılığı taahhüt edilen payların halka arzına yönelik kanun maddesinde herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Ayrıca, bir anonim şirketin kuruluşu sırasında kurucu veya kurucular, taahhüt ettikleri sermayeyi kuruluştan sonra en geç iki ay içinde halka arz edeceğini garanti ederse, taahhüt ettiği sermayenin dörtte birini dahi ödemeyecek ve kuruluştan hemen sonra şirket kurucu veya kuruculara pay senetlerini verecek, onlar da bu pay senetlerini halka arz edebilecektir. Pay senetlerinin halka arzından elde edilecek satış gelirleri ile de pay bedelleri ödenebilecektir. Kurucular, pay senetlerini itibari değerinin altında satamayacak, ancak primli satmalarının önünde kanunda herhangi bir engel bulunmamaktadır. Ancak bunun için esas sözleşmede hüküm bulunmalı ya da genel kurul kararı olmalıdır. Primli satış durumda sermayenin ve giderlerin üzerinde elde edilen prim, kurucular tarafından alıkonulabilecektir. Pay senetlerinin şirketin tescilinden itibaren en geç iki ay içerisinde halka arz edilmesi gerekmektedir.
Halka arz edilip, süresinde satılamayan payların bedellerinin tamamı, süresinde halka arz edilmeyen payların bedellerinin ise, yüzde yirmi beşinin iki aylık süreyi izleyen üç gün içinde ödenmesi gerekmektedir. Pay senetlerinin halka arzı Sermaye Piyasası Mevzuatı'na göre yapılacak olup, yeni SPK Kanunu şu anda TBMM Genel Kurulu'na inmiştir ve önümüzdeki günlerde gündeme alınarak yasalaşacaktır. Yeni TTK 350'nci madde hükmüne göre de, 346'ncı madde uyarınca, halka arz edilmek üzere pay taahhüdünde bulunulduğu takdirde, halka arz, kurucular, yönetim kurulu veya yetkili herhangi bir organ tarafından onaylanmış kabul edilecektir.
Yeni TTK ile taahhüt tutarının üzerinde halka arza imkan tanınarak girişimciler cesaretlendirilmektedir. Zaten SPK ve İMKB bünyesinde başlatılan halka arz seferberliğine olumlu bir katkısını olacağını düşünüyoruz. Ancak henüz Sermaye Piyasaları ve iş dünyasında ve patronlar katında bu konunun pek bilinmediğini anlaşılamadığını görüyoruz. Söz konusu bu yöntem ile halka açık kuruluş özelikle de tek kişilik anonim şirketlerde kolaylaştırılmış olmaktadır. Marka olmuş kendilerine piyasada güvenilen şirketler veya holdingler kuracakları yeni şirketler için bu yöntemi uygulayarak, şirketlerine duyulan güveni elde edecekleri primler nedeniyle kazanç sağlayabilirler. Aslında bu özellikle piyasada güven duyulan firmalar için çok önemli ve değerlendirilmesi gereken bir düzenlemedir.

 

  Yazdır önceki sayfa Sayfa başına git

 

Bu yazıyı paylaş: