Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Köşe Yazıları
img

Dr. Ekrem Öncü

Yeminli Mali Müşavir

Gazeteport/Thelira 24.09.2012 Tarihli "Limited şirket müdürleri dikkat, ortaklarınıza eşit işlem yapınız!" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı

  • 24 Eylül 2012

Ekrem öncü
Ekrem Öncü
 
 
 

Limited şirket müdürleri dikkat, ortaklarınıza eşit işlem yapınız!


Yeni TTK'nın getirdiği yeniliklerden bir tanesi de, müdürlerin ortaklara eşit şartlar altında eşit işlem yapma yükümlülüğü düzenlemesidir. Buna ilişkin düzenleme Yeni TTK'nın 627'nci maddesinde yapılmıştır. Müdürlerin ortaklara eşit şartlar altında eşit işlem yapmaması durumunda ne yapılması gerektiği yazımızın konusunu oluşturmaktadır.
 

Yeni TTK'nın 627'nci maddesi 'eşit işlem' başlığını taşımakta ve müdürlerin ortaklara eşit şartlar altında eşit işlem yapması gerektiğini düzenlemektedir.
 

Eşit şartlar altında eşit işle ne anlama gelmektedir?
 

Bunun iki boyutu vardır; birincisi ortaklar arası ilişkilerde, ikincisi ise yönetim karar ve eylemleri çerçevesinde. Ortaklar arasında eşitlik ilk şirket sözleşmesiyle bozulabilir. örneğin, oyda, kar payında ve diğer haklarda eşitsizliği kurucular ilk sözleşmede kabul etmişler ise bu mümkündür. Ancak, şirket sözleşmesi değiştirilerek eşitsizlik yaratılabilmesı için oy çokluğu ile alınacak bir karar değil oy birliği ile alınacak bir karar gerekecektir. Aksi türlü eşitsizlik yaratmak mümkün olmayacaktır. Kanunun gerekçesinde de bu husus açıkça belirtilmiştir.
 

Yönetim karar ve eylemleri çerçevesinde eşit işlem ilkesine uyulmamasının sorumluluğu ise, bu işlem ve kararların batıl olması sonucunu doğuracaktır.
 

Eşit işlem ilkesi ne demektir?
 

Burada esas alınan Yargıtayın yerleşik kararları ile Avrupa Birliği'nin ticaret şirketlerine ilişkin, sermayeyi konu alan evrensel nitelikteki eşit işlem ilkesi kurallarıdır. Yani, bir yandan organların öznel ve keyfi karar ve uygulamalarına bir üst hukuk kuralı ile kanuni bir engel konulmakta, diğer yandan da esas sözleşmelerdeki hükümlerin adil ve menfaatler dengesine uygun bir şekilde yorumlanması sağlanmaktadır. İmtiyazlara ilişkin kanunla getirilen düzenlemeler bunun istisnasını oluşturmaktadır.
 

Eşit işlem ilkesi ancak şartların eşit olması halinde uygulanabilecektir. Ancak pay sahipleri eşit işlem ilkesinden oyları ile ve somut olaya özgü olarak vazgeçebilirler. Bu, eşit işlem ilkesinin bütünü ile ve her durum için kaldırıldığı anlamına gelmeyecektir. Eşit işlem ilkesi bazı durumlarda mutlak bir anlam ifade edebilir.
 

Müdürlerin eşit işlem ilkesine aykırı davranmasının yaptırımı ya da sonucu ne olacaktır?
 

Eşit işlem ilkesine uyulmamasının hukuki sonucu, somut olayın özelliğine bağlı olarak kararın geçersiz sayılmasıdır. Yeni TTK'nın 644'üncü maddesine göre, anonim şirketlerde yönetim kurulu kararlarının butlanı hakkındaki hükümler limited şirketlere de uygulanacaktır. Buna göre, yönetim kurulu kararlarının hangi durumda geçersiz sayılacağı 391'inci maddede düzenlenmiştir. Madde hükmünde de belirtildiği üzere, yönetim kurulunun (limited şirketlerde müdürlerin) eşit işlem ilkesine aykırı olan kararlarının batıl olması nedeniyle geçersiz sayılması mahkemeden istenebilecektir.
 

Aslında Yargıtay'ın yerleşik içtihadlarında yönetim kurulu (limited şirketlerde müdürlerin kararları) kararlarının geçersiz olduğu mahkemeden istenebilmekte idi. Yeni TTK ile bu kanun hükmüne bağlanmış oldu. Bu düzenleme ile ortaklar korunmak istenmektedir.
 

Dava hangi tarihe kadar kimler tarafından açılabilecektir?
 

Müdürlerin eşitlik ilkesine aykırı kararları için, tespit davası meşru menfaati bulunanlar tarafından bir süreye bağlı olmaksızın açılabilecektir. Nitekim, 391'inci maddenin gerekçesinde bu husus açıkça belirtilmiştir.
 

Sonuç olarak limited şirket müdürlerinin kararlarında eşit işlem ilkesine aykırı hareket etmeleri durumunda, bu kararların geçersiz sayılması için Ticaret Mahkemelerinde tespit davası açılabilecektir. Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise, Asliye Hukuk Mahkemelerinde Ticaret Mahkemesi sıfatı ile tespit davası açılabilecektir. Vurgulamak gerekir ki, kanun hükmünde bire bir tespit yapılmamış ve örnekleme yoluna gidilmiştir. Dolayısıyla sadece kanun maddesinde belirtilen örnekler için değil, bu örnekler dışında da batıl olabilecek kararlar için de mahkemeye tespit davası açılabilecektir. Bu düzenleme yerinde bir düzenleme olup, müdürlerin ortakların aleyhine yapabilecekleri uygulamalar dava yolu ile engellenecektir.
 

Bu yazıyı paylaş: