Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Köşe Yazıları
img

Dr. Ekrem Öncü

Yeminli Mali Müşavir

Gazeteport/Thelira 23.10.2013 Tarihli "Pişmanlıktan yararlanmada kaçakçılık suçu ile vergi ziyaını ayırmak gerekir!" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı

  • 23 Ekim 2013

Ekrem öncü
Ekrem Öncü
 
 
 
 

Pişmanlıktan yararlanmada kaçakçılık suçu ile vergi ziyaını ayırmak gerekir!

Bilindiği üzere, Vergi Usul Kanununun (VUK) 359'uncu maddesi uyarınca, 371'inci maddedeki pişmanlık şartlarına uygun olarak durumu ilgili makamlara bildirenler hakkında 359'uncu madde hükmü uygulanmayacaktır. 371'inci madde de ise pişmanlıktan yararlanmanın şartları hükme bağlanmıştır. Ancak, 371'inci maddenin ikinci fıkrasının parantez içi hükmü oldukça önemlidir ve bu parantez içi hüküm yeterince algılanamamaktadır. Bu yazımızda, parantez içi hükümle ne anlatılmak istendiğini ele alacağız.

 

371'inci maddeye göre, beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren fiilleri işleyen mükelleflerle bunların işlenişine iştirak eden diğer kişilerin kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber vermesi hâlinde, haklarında aşağıda yazılı kayıt ve şartlarla vergi ziyaı cezası kesilmez (konumuzu sadece ilk iki şart ilgilendirdiği için sadece bu şartlara değinilecektir).
 

1. Mükellefin keyfiyeti haber verdiği tarihten önce bir muhbir tarafından her hangi resmi bir makama dilekçe ile veya şifahi beyanı tutanakla tevsik edilmek suretiyle haber verilen husus hakkında ihbarda bulunulmamış olması (dilekçe veya tutanağın resmi kayıtlara geçirilmiş olması şarttır).
 

2. Haber verme dilekçesinin yetkili memurlar tarafından mükellef nezdinde her hangi bir vergi incelemesine başlandığı veya olayın takdir komisyonuna intikal ettirildiği günden evvel (Kaçakçılık suçu teşkil eden fiillerin işlendiğinin tespitinden önce) verilmiş ve resmi kayıtlara geçirilmiş olması.
 

Bu fıkra hükmü uyarınca mükellefin haber verme dilekçesinin mükellef nezdinde herhangi bir vergi incelemesine başlanılmadan ya da olayın takdir komisyonuna intikal etmeden önce verilmiş olması ve resmi kayıtlara geçirilmesi gerekmektedir. Ancak, parantez içi hükümle bu düzenlemeye istisna getirilmiştir.
 

Vergi incelemesine başlanılmış ya da ihbar olsa bile, 371/2 parantez içi hüküm uyarınca, 'kaçakçılık suçu teşkil eden fiillerin işlendiğinin tespitinden önce' denilmek suretiyle vergi ziyaı suçu ile kaçakçılık suçu birbirinden ayrılmaktadır.
 

Vergi ziyaı suçunda pişmanlıktan yararlanmada ihbar ya da incelemeye başlanılması pişmanlıktan yararlanmayı engelliyor iken, kaçakçılık suçunda pişmanlıktan yararlanmada suçun tespit edilmemiş olması yeterli olacaktır.
 

Suç henüz tespit edilmemiş ise, vergi incelemesine başlanılmış yahut ihbar olmasına rağmen, parantez içi hüküm nedeniyle pişmanlıktan kaçakçılık suçu boyutuyla yararlanmak mümkün olabilecektir.
 

Yani ihbar ya da incelemeye başlanılmış olması halinde vergisel boyutuyla pişmanlıktan yararlanmak mümkün olmasa bile, kaçakçılık suçu boyutuyla pişmanlık hükümlerinden yararlanmak mümkün olacaktır. Bu düzenleme Türk Ceza Kanununun Etkin Pişmanlık düzenlemesine paralel bir düzenlemedir. Kendiliğinden kullandığı faturaların sahte olabileceğini varsayan bir mükellef bunu vergi dairesine bildirir ise kaçakçılık suçundan kurtulacaktır.
 

Parantez içi hüküm uyarınca kaçakçılık suçu teşkil eden fiillerin işlendiğinin idarece ya da denetim elemanınca tespit edilmesi kaçakçılık suçu boyutuyla pişmanlıktan yararlanmaya engel olacaktır. Bu tespit ise, örneğin incelemelerde vergi suçu raporunun yazılmış olması olabilecektir.
 

örneğin, ihbar olması halinde mükellef şüphe duyduğu firmaların faturaları nedeniyle pişmanlıkla beyanname vermesi halinde ve vergi dairesinin de bu beyannameyi kabul etmesi halinde, sonradan inceleme elemanı ihbar olduğu gerekçesiyle pişmanlıkla beyanı vergi ziyaı boyutuyla kabul etmese bile kaçakçılık suçu boyutuyla kabul etmesi gerekir.
 

371/2'nin parantez içi hükmünün açıklaması bu şekildedir. Ancak, denetim elemanları pişmanlığı kabul etmediği hallerde hem vergi ziyaı boyutuyla hem de kaçakçılık suçu boyutuyla kabul etmemektedirler. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere, parantez içi düzenlemesi Türk Ceza Kanunundaki Etkin Pişmanlık düzenlemesine paralel bir düzenlemedir.
 

Aksi türlü, hem vergi ziyaı boyutuyla hem de kaçakçılık suçu boyutuyla pişmanlık düzenlemesinden yararlandırılmaması halinde parantez içi hüküm anlamını yitirecektir. Parantez içi hükümle iyi niyetli mükellefler korunmak istenmiştir. Konunun tartışılması ve Maliye Bakanlığının gerekli açıklamayı yapması iyi niyetli mükellefleri korumak için önemlidir.
 
 
 

Bu yazıyı paylaş: