Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Köşe Yazıları
img

Dr. Ekrem Öncü

Yeminli Mali Müşavir

Gazeteport/Thelira 21.06.2013 Tarihli "Kurumlar vergisi beyan süresinin öne çekilmesi yeni TTK'ya aykırıdır!" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı

  • 21 Haziran 2013

Ekrem öncü
Ekrem Öncü
 
 
 

Kurumlar vergisi beyan süresinin öne çekilmesi yeni TTK'ya aykırıdır!


Değerli okurlarımız Yeni Gelir Vergisi Tasarısının 70'inci maddesi ile yıllık kurumlar vergisi beyannamesi hesap döneminin kapandığı ayı (Aralıkta hesap dönemi kapanmaktadır) izleyen üçüncü ayın başından yirminci günü akşamına kadar vergi dairesine verilecektir. Yani kurumlar vergisi beyannamesi 1-20 Mart arasında verilecektir.
 

Bu durum kanaatimce bağımsız denetime tabi olan firmalar için ciddi sıkıntılar doğurabilecektir. Aslında sıkıntıdan da öte TTK ile tanınan hakkın Gelir Vergisi Kanun Tasarısı ile kısıtlanmasıdır. Neden böyle düşündüğümüzü açıklayalım.
 

Bilindiği üzere olağan genel kurullar TTK'nın 409'uncu maddesinde düzenlendiği üzere her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapılır. Bu toplantılarda, organların seçimine, finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, karın kullanım şekline, dağıtılacak kar ve kazanç paylarının oranlarının belirlenmesine, yönetim kurulu üyelerinin ibraları ile faaliyet dönemini ilgilendiren ve gerekli görülen diğer konulara ilişkin müzakere yapılır ve karar alınır. Yani olağan genel kurul toplantıları Mart ayı sonuna kadar yapılabilecektir.
 

Bağımsız denetime tabi olan firmalarda ise bağımsız denetim raporu 15 Mart'a kadar genel kurula sunulabilecektir. Firmalar mart ayı sonunda da genel kurul yapmak isteyecek olurlar ise kurumlar vergisi beyannamesi verildikten sonra (1-20 Mart) genel kurul yapılacak ve henüz finansal tablolar genel kurlardan geçmemiş olacaktır. Nitekim, genel kurullarda finansal tablolarla ilgili sıkıntılar yaşanabileceği gibi denetçinin şartlı görüş ya da olumsuz görüş bildirmiş olması gibi durumlarda doğabilecektir.
 

Denilebilir ki, bağımsız denetime tabi finansal tabloların vergi kanunlarına göre oluşturulacak finansal tablolarla ilgisi yok, dolayısıyla da sorun çıkmaz. Kanaatime göre böyle bir bakış açısı yanlıştır. Beklentiler, zamanla hadlerin düşmesi ve daha çok şirketin bağımsız denetime tabi olması ve uluslararası standartlara göre tabloların oluşturulması ve vergi kanunları ile TTK hükümlerinin uyumlaştırılması yönündedir. Böyle de olması kaçınılmazdır.
 

Halihazırdaki durumda dahi, bağımsız denetim raporlarında vergisel konularda sorun gözükmesi halinde de bağımsız denetçi gerekli düzeltmelerin yapılmasını talep edebilecektir.
 

Sonuç olarak TTK uyarınca genel kurullar Mart ayı sonuna kadar yapılabilecek iken kurumlar vergisi beyannamesinin 20 Mart'a kadar verilmek zorunda olması sağlıklı bir uygulama olmayacaktır. Kanaatimce, kurumlar vergisi açısından beyanname verme süresinin 20 Nisan olarak uygulanması daha sağlıklı olacaktır. Böylelikle genel kurullarda şirket ortakları hangi bilanço ve gelir tablosu üzerinden ne kadar vergi ödenmesi gerekeceğini öğrenmiş olacaklardır. Aksi türlü, kurumlar vergisi beyannamesi verildikten sonra şirket ortakları ne kadar vergi ödenmesi gerekeceğini değil, ne kadar vergi ödendiğini öğrenmiş olacaklardır.
 

BAĞIMSIZ DENETİME VE BAĞIMSIZ DENETçİYE İLİŞKİN BİLİNMESİ GEREKENLER
Değerli okurlarımız bağımsız denetime ve bağımsız denetçiye ilişkin olarak Vergi Sorunları Dergisinin tarafımızla yapmış olduğu video çekimin birinci bölümünü aşağıda link adresinden izleyebilirsiniz. İkinci bölümün çekimi de yapılmış ancak henüz yüklenmemiş olup en kısa sürede yüklenecektir. Birinci bölümde daha çok bağımsız denetim konusu ele alınmışken, ikinci bölümde bağımsız denetçiye ilişkin konular anlatılmıştır. Faydalı olmasını umut etmekteyim.
 
 
 

Bu yazıyı paylaş: