Gazeteport/Thelira 16.06.2014 Tarihli "Kasa Affının Vergi İncelemesi Boyutu Unutulmamalıdır!" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı
- 16 Haziran 2014
Ekrem öncü
Kasa affının vergi incelemesi boyutu unutulmamalıdır!
Değerli okurlarımız bilindiği üzere Af Tasarısı ile kasa ve ortaklar cari için de af niteliğinde bir düzenleme öngörülmektedir. Bu düzenleme, 6111 sayılı Kanunla getirilen düzenlemelere benzer düzenlemeler içermektedir. Tasarı ile 31.12.2013 tarihi itibariyle kasa ve ortaklardan alacaklar %3 vergi ödenmekle affedilmektedir. Ancak, 31.12.2013 tarihinden Tasarının yasalaşacağı tarihe kadar geçen süre içinde kasa ve ortaklar cariden kaynaklı olarak inceleme yapılması halinde ne yapılacağı Tasarı'da yer almamaktadır. Bunun ne gibi sorunlar doğurabileceği yazımızda ele alınacaktır.
Tasarının 2'inci maddesi düzenlemesi aşağıdaki gibidir.
'(1) Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2013 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilirler.
b) (a) bendi kapsamında beyan edilen tutarlar üzerinden % 3 oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde ödenir.
c) Bu fıkra kapsamında ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmez; beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz. Bu fıkra kapsamında beyanda bulunan mükelleflerin 2014 yılı gelir ve kurumlar vergisine mahsuben beyan ettikleri geçici vergiye ilişkin beyannamelerde düzeltme gerektiği takdirde, düzeltme işlemleri bu fıkra uyarınca yapılacak beyanname verme süresi içinde yapılır. Bu düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza veya faiz aranmaz.
(2) Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanması ile ilgili olarak yılı içerisinde ödenmesi gereken vergilerin ödeme sürelerinde değişiklik yapmaya, 213 sayılı Kanun hükümlerine göre bildirimde bulunma zorunluluğu getirmeye ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.'
Tasarı kanunlaşır ise 31.12.2013 ile Tasarının yasalaştığı tarih arasında kasa ve ortaklar cari için inceleme yapılmış ve rapor yazılmış ise nasıl hareket edilecektir.?
Tasarıya göre 'Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz' denilmektedir.
Daha önceki yazımda da kaleme aldığım üzere, burada akıllara gelen kritik soru örneğin 2 yıldır kasada ve ortaklar caride 1.500.000,00.-TL gözüküyor ise geçmiş iki yıla yönelik olarak adat yapılacak mıdır? Kanaatimce adat hesaplaması yapılmamalıdır. Tasarıdaki '…Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz…' ibaresi ile anlatılmak istenen budur. Aksi türlü adat hesaplanmasının gerekeceği yönünde Maliyenin görüşü oluşacak olur ise, aftan yararlanan mükelleflerin bilgileri Maliyede olacağına göre hepsine ek tarhiyat yapılması gündeme gelebilecektir.
Diğer önemli bir husus ise, Tasarı yasalaşmadan önce örneğin bir mükellef hakkında vergi incelemesi yapılmış ve raporlar kendisine tebliğ edilmiş ise nasıl hareket edilecektir. Raporlar tebliğ edilmiş ise tarhiyat öncesi ya da sonrası uzlaşma istenilmiş olunabilinir. Ya da uzlaşılmayıp yargı aşamasına gidilebilir.
Daha da önemlisi mükellef Tasarının yasalaşmasını bekleyip, yasalaştıktan sonra kasa ve ortaklar cari için aftan faydalanabilir. Bir yandan mükellefe vergi inceleme raporu yazılmışken mükellef bir yandan da aftan yararlanmış olabilir. Böyle bir durumda, aftan yararlanılacak olunur ise vergi inceleme raporlarının akıbeti ne olacaktır? Ya da vergi inceleme raporu yazıldı diye mükelleflerin aftan yararlanması engellenecek midir? Ya da 31.12.2013 ile Tasarının yasalaştığı dönem arasında kasa ve ortaklar cariye ilişkin yazılan raporlara istinaden yapılan tarhiyatlar kesinleşmiş ise ne olacaktır? Böyle bir durumda mükellefler aftan yararlanamayacak mıdır? Yararlanamayacak ise bunu engelleyen bir düzenleme bulunmakta mıdır? Vergi inceleme raporlarına istinaden tahakkuk edilen vergi ve cezalar için mükellefler aftan yararlanacak olur ise, mükellefler mahkemeye gittiğinde ben aftan yararlandım diyerek raporlara istinaden yapılan tarhiyatların düşürülmesi talep etmeyecekler midir?
Yine diğer bir önemli konu örneğin 31.12.2013 tarihi itibariyle kasa da 500.000.-TL ve ortaklardan alacaklarda 1.000.000.-TL gözüküyor ise ve örneğin 01.02.2014 tarihinde ortak 1.000.000.-TL borcunu ödemiş, kasaya da 500.000.-TL konulmuş ise yine de aftan yararlanmak mümkün olacak mıdır? Böyle bir durumda Tasarının bu haliyle aftan yararlanmak mümkün gözükmektedir. Aftan yararlanılması halinde de ortak şirkette 1.000.000.-TL'yi borç vermiş gözükecektir. Kasada da 500.000.-TL para gözükecekir.
Yukarıda sorulan birçok soru kanaatimce öncelikle Tasarıda ve dolayısıyla da yasada cevap bulmalıdır. Maliye Bakanlığı affın kapsamı genişletici ya da daraltıcı nitelikte ikincil düzenlemeler yapamayacaktır. O nedenle de Tasarıda ele aldığımız konular mutlaka açıklığa kavuşturulmalıdır.
Ayrıca konu ile ilgili olarak daha önceki yazımızda kaleme aldığımız hususların da açıklığa kavuşturulmaması halinde mahkemelere bir yük daha getirilmiş olacaktır.