Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Köşe Yazıları
img

Dr. Ekrem Öncü

Yeminli Mali Müşavir

Borsagündem 22.09.2016 Tarihli "Maliye Bakanından Zorda Olan Mükelleflere Müjde!" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı

  • 22 Eylül 2016

Mali konuların usta ismi Ekrem öncü aramızda

22 Eylül 2016, 16:56---

 

 

Ekrem öncü ile Gündem Medya Grubu Yazı Ailesi yeni ve büyük bir güç kazandı... İşte 'merhaba' yazısı…

Mali konularda usta bir isim… İstanbul üniversitesi'nde doktora çalışmasını yürüten azimli bir yürek. Mesleğinin yüz akı bir Yeminli Mali Müşavir. Evet, Ekrem öncü artık işindeki bilgeliğini, kalemdeki tecrübesini Gündem Medya Grubu okurlarına sunacak. Muhasebe, vergi, hukuk, finans konularında sektöre ışık tutacak. Yeri gelecek bankaları, leasing firmalarını, yeri gelecek şirketleri uyaracak. Her köşesi aydınlatacak, gündem yaratacak. Türkiye'nin geleceği Sermaye Piyasalarının önemli silahı Borsaya, halka açık şirketlere yol gösterecek, eksikleri, yanlışları dile getirecek. Okuyanlara rehber olacak yazılarına artık Borsagundem.com ve Finansgundem.com'da imza atacak.

Maliye'nin öncü isminden ilk yazı bugün. İşte yazarın yorumuyla günün bombası: 'Maliye Bakanlığı ineği kesip etinden faydalanmamalıdır, ineğin sütünden faydalanmalıdır. Mükelleflerin iflas etmesinin kimseye bir faydası bulunmamaktadır.'

İŞTE O YAZI

ETİNDEN Mİ, SüTüNDEN Mİ?

Değerli okurlarımız, Sayın Maliye Bakanı Naci AĞBAL son olarak aşağıdaki açıklamayı yaptı. Aslında bu açıklama konusu daha önce de defalarca yazmak isteyip ancak ertelediğim bir konu idi. Sayın Bakanın açıklaması vesilesi ile zorda olan mükelleflere ödeme kolaylığı konusunu bu yazımızda ele almış olduk.

Maliye Bakanı Ağbal;

"Vatandaşımız iyi gününde vergisini ödüyor. İyi kazanıyor ve herhangi bir şekilde vergi borcunu aksatmıyor. Vergi incelemesi yapmışız, herhangi bir şekilde denetimde eksik bir durumu yok. Ticaret bu, ticari hayatın içinde zaman zaman olur iki tane çekiniz döner, işleriniz aksar ve ödeme noktasında zora düşebilirsiniz. Böyle bir durumda Maliye Bakanlığının ne yapması lazım? Mükellefin elinden tutması, onu tutup kaldırması, yardımcı olması lazım."

Mevcut uygulamada 'tecil' diye bir düzenleme bulunduğuna ancak bunun zorda kalan mükellefe yardım etmediğine dikkati çeken Ağbal:

"Ne diyor bu düzenleme, 'teminat vereceksin.' Zaten zorda kalan mükellef teminat verse borcunu öder veya yüksek oranlı gecikme zamları istiyoruz. O zaman da zor durumda olan mükellef bu paraları ödemekte zorlanıyor. Dolayısıyla şunu yapmak istiyoruz. Geçmiş dönemlerinde vergi borcunu düzenli ödeyen, vergi denetimleri sırasında herhangi bir sıkıntısı olmayan mükellefimiz, herhangi bir şekilde zor duruma düştüğünde biz ona çok daha düşük oranlarda, belki de faiz hiç almayacağız, teminat istemeyeceğiz çok daha uzun vadelerde taksitlendirme imkanı getireceğiz. Belki de belli bir süre hiç almayacağız. önemli olan mükellefi iyice aşağıya çekmek değil, onu tutup kaldırmak ve işlerinin devamını sağlamaktır. Buna son derece önem veriyoruz ve bu düzenlemeyi de inşallah yapıyoruz."

Bu açıklama Maliye Bakanına ait ve piyasa bakımından çok önemli bir açıklama. önemli diyorum, çünkü Maliye çalışanları aslında genel olarak devlet lehine yorum yaparak bir an önce vergiyi tahsil etme yolunu tercih ederler ve mükellefin özel koşulları ile çok da ilgilenilmez. Mükellef lehine uygulanabilecek en iyi yol tecil yoludur, ancak bu yoldan yararlanabilmek için de teminat istenir. Sayın Bakanın açıkladığı üzere tecil yoluna başvuran ve zorda olan mükelleften teminat istenmekte, mükellef de teminat gösteremediği durumlarda bu yoldan da yararlanamamaktadır.

Sayın Bakanın açıkladığı yöntem ABD'de özellikle uzlaşmalarda uygulanmaktadır. Devlet zorda olan mükellefe gel seninle uzlaşalım ve ödeyebileceğin şekilde sana imkan sunalım demektedir. Olması gereken de budur. Zorda olan mükelleften teminat istemenin, ihtiyaç nedeniyle bankaya kredi için başvuran birinden bankanın teminat istemesinden bir farkı bulunmamaktadır. Kredi kullanacak bir kişi teminat verebilecek durumda olsa, belki de kredi kullanmaksızın nakit ihtiyacını giderecektir. Piyasadaki algı bankaların ihtiyacı olana değil de ihtiyacı olmayana yani parası olana kredi açmak istemeleri yönündedir.

Maliye de tecil yoluna başvurmak isteyen ve zorda olan mükelleflerden teminat isteyerek bu yolu sınırlamaktadır. Hatta, mükellef zorda olduğunu söylediğinde bu durum tersine sonuç doğurmakta ve vergi dairesi parayı tahsil edeyemeyeceğini düşünerek daha da rijit davranabilmektedir. Zorda olan mükelleflere hacizler uygulayarak mükellefin iflasına kadar gidebilecek süreci başlatabilmektedir.

Eski maliyecilerin bir tabiri vardır, 'ineğin etinden değil sütünden faydalanmak gerekir' derler. Gerçekten bu önemli bir bakış açısıdır, mükellef var olduğu sürece katma değer yaratacak ve vergi ödeyecektir, ancak, mükellef yok olursa, yok oluş aşamasında devlet sadece bir defa ne alabilecek ise onu alacaktır. Olay aslında maliyenin alacağının ötesinde hem ekonomide yaratılacak katma değerin önüne geçerek zarar verecek, hem de firmanın/mükellefin faaliyetine devam etmesi halinde bir sürü insana iş yaratılmasının önüne geçilecektir.

Maliye Bakanlığı ineği kesip etinden faydalanmamalıdır, ineğin sütünden faydalanmalıdır. Mükelleflerin iflas etmesinin kimseye bir faydası bulunmamaktadır.

örneğin, bir mükellefin vergi borcu bulunmaktadır ve mükellefin aktifinde bir adet arsası vardır. Mükellef arsa üzerine inşaat yaparak değerlendirmek istemektedir. Maliye yeni doğan bu borç için arsaya haciz uygulamaktadır. Haciz uygulandığında ise, inşaat firmaları hacizli bir arsa üzerinde kat karşılığı vb. yöntemlerle inşaat yapmak istememektedir. Halbu ki, mükellef bu arsaya inşaat yapabilecek olsa vergi borcu kalmadığı gibi elinde yüklü miktarda da sermayesi olacak ve yoluna devam ederek hem ekonomik olarak katma değer yaratacak hem de işçi çalıştıracaktır. Ancak, arsaya haciz konulup bu arsa satılacak olursa da devlet bir defaya mahsus ne alabilecekse onu alacak, mükellef de yoluna devam edemeyecektir.

İşte Maliye Bakanının açıklaması bu noktada çok önemlidir. Devlet zorda kalan ve faaliyetinin devam etmesinin önemli olduğu firmalara gereken kolaylığı göstermelidir. Nitekim, bu durumda olan çok sayıda firma/mükellef bulunmaktadır. Bir şirketi kurup bir konuda uzmanlaştırmak yılların emeği ve tecrübesi ile olmaktadır. Yıkması ise oldukça kolaydır ve bir haciz yeterli olabilir. Bu bakımdan Sayın Bakanın açıklaması oldukça değerlidir ve ümit ederim ki, en kısa süre içerisinde bu düzenleme yasalaşır ve zorda olan firmaların/mükelleflerin önü açılır.

[email protected]

 

Bu yazıyı paylaş: