Değerli okuyucular, Geçtiğimiz günlerde parlamentodaki dört partinin uzlaşması neticesinde halen yazımı devam yeni Anayasa sürecinde, yıllardır tartışılan asgari ücretten vergi alınmaması konusunun hayata geçmesi için ilk adım atılmış oldu. AK Parti, CHP, MHP ve BDP'nin arasında sağlanan mutabakat ile yeni Anayasa'nın sosyal güvenlik ve adil ücret maddesine 'asgari ücretten vergi alınamaz' ibaresinin getirilmesi konusunda uzlaşmaya varıldığı bilgisi kamuoyuna verildi. Uygulama aynen hayat geçirilirse asgari ücretten vergi alınmaması, yeni Anayasanın yürürlüğe girmesi ile hayata geçirilmiş olacak. Bu konu, yeni Anayasa da yer alacak olan "Sosyal güvenlik ve adil ücret hakkı" maddesinin ele alındığı yazım komisyonunda, BDP'nin önerisi ile gündeme geldi. öneriye AK Parti, CHP ve MHP'nin de destek vermesiyle sağlanan anlaşma ile "asgari ücretten vergi alınmaz" hükmü, yeni anayasa metnine girmiş oldu. Tabii burada akla gelen sorulardan biri, brüt asgari ücret ile net asgari ücret arasındaki işveren tarafından devlete ödenen yükümlülüklerin kime kalacağı hususu. Bilindiği üzere şu anda brüt asgari ücret 940.50 lira, neti 739.79 lira. Asgari ücrete ilişkin detayları ve yasal kesintileri bir tabloda görebilirsek konu daha anlaşılır olacaktır : Tablodan da görüleceği üzere şu anda yılın ikinci yarısında olduğumuzdan 16 yaşından büyük çalışanların eline net 739,79 TL geçmektedir. Ancak burada özellikle kamuoyunda da atlanan bir konu vardır. Şöyle ki; 01.01.2008 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Gelir Vergisi Kanunu'nun mülga 32 maddesine ile çalışanlara medeni durumlarına ve çocuk sayılarına göre hesaplanan tutarlarda asgari geçim indirimi uygulanmakta ve kişinin ödemesi gereken gelir vergisinden mahsup edilmektedir. 2012 yılında yürürlükte olan ve uygulanan asgari geçim indirimi tutarları şu şekildedir: Asgari ücretten yapılacak yasal kesintiler ve asgari geçim indirimi birlikte değerlendirildiğinde, yazımızın giriş bölümünde bahsettiğimiz değişiklik gerçekleştiği taktirde çalışan ve/veya işveren lehine kalacak olan tutar kamuoyunda bahsedildiği gibi 150 TL olmayacaktır. çünkü asgari ücretin vergi dışı bırakılması durumunda asgari geçim indirimi de olmayacağından aslında kalacak olan tutar net olarak 60 TL civarında olacaktır Bu durumda da söylendiği gibi bunun hazineye maliyeti 6 milyar TL değil yaklaşık 3 milyar TL civarında olacaktır. Devletin uğrayacağı bu gelir kaybının bütçe üzerinde yaratacağı negatif etki de kaçınılmazdır. Mevcut durum itibariyle yıl sonunu bulmadan bütçe 8 milyar TL açık vermiş durumda. Kanaatimizce kararlı bir şekilde kayıt dışılığın üzerine gidilmesi ve sıkı vergi denetimleri ile özellikle beyana dayalı olan gelir ve kurumlar vergisi gelirlerinin artırılması durumunda oluşacak kayıp giderilebilir. Yıllardır ülkemizde tartışılan üzerine kitaplar ve tezler yazılan kayıt dışı ekonominin önlenmesi ve verginin tabana yayılarak vergi gelirlerinin artırılması devletin bir görevidir ve bu iki önemli husus bir biri ile sıkı sıkıya bağlıdır. Vergi adaletinin sağlanması için verginin tabana yayılması, yatay ve dikey adaletin sağlanması ile mümkündür. Devletin bunları yapabilecek kudreti vardır ve elinde bir çok enstrüman da mevcuttur.Yeni süreçte gelişmeleri hep birlikte takip edeceğiz. |