Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Köşe Yazıları
img

Dr. Ekrem Öncü

Yeminli Mali Müşavir

Gazeteport/Thelira 06.09.2013 Tarihli "Limited şirket borçları için öncelikle kanuni temsilciye mi, yoksa ortağa mı gidilecektir?" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı

  • 6 Eylül 2013

Ekrem öncü
Ekrem Öncü
 
 
 
 

Limited şirket borçları için öncelikle kanuni temsilciye mi, yoksa ortağa mı gidilecektir?


Bilindiği üzere limited şirket kanuni temsilcileri ve ortakları şirketin ödenmeyen vergi borçları nedeni ile sorumlu tutulmaktadır. Sorumluluk uygulamasında sıra uygulanacak mıdır? örneğin, şirketten tahsil edilemeyen borçlardan dolayı önce kanuni temsilcilere mi ya da ortaklara mı gidilecektir? Ya da hem kanuni temsilciye hem de ortağa eş zamanlı gidilebilinecek midir? İşte bu yazımızda kanuni temsilcilerle ortakların sorumlulukları ele alınacaktır.
 

Kanuni temsilcisin sorumluluğu nasıldır?
 

Vergi Usul Kanununun 10'uncu ve 6183 sayılı Kanunun 35'inci maddeleri uyarınca, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
 

Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye'deki mümessilleri hakkında da uygulanır.
 

Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz.
 

Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler.
 

Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulur.
 

Kanuni temsilcilerin sorumluluklarına dair 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan hükümler, bu maddede düzenlenen sorumluluğu ortadan kaldırmaz.
 

Kanun düzenlemesinden de açıkça anlaşıldığı üzere, vergi borcunun öncelikle şirketten tahsil edilmesi gerekmektedir. Kanuni temsilciye gidilebilmesi için borcun şirket tarafından ödenemiyor olması gerekir. Aynı anda hem şirketten hem de kanuni temsilciden borcun tahsili yoluna gidilemeyecektir. Kanuni düzenleme açık ve nettir. öncelikle şirkete gidilecektir.
 

Hemen vurgulayalım ki, kanuni temsilci şirketten tahsil edilemeyen borcun tamamından sorumludur. Ortaklarda olduğu gibi sınırlı sorumluluk değil tam sorumluluk söz konusudur.
 

Limited şirket ortaklarının sorumluluğu nasıldır?
 

6183 sayılı Kanunun 35'inci maddesi uyarınca da, limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.
 

Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
 

Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
 

Limited şirket ortakları bakımından da vergi borçlarının şirketten tahsil edilememiş ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşılmış olması gerekmektedir. Doğrudan şirket ortağına başvurulamayacaktır. Bu kanunun açık hükmüdür. Limited şirket ortakları vergi borcunun tamamının ödenmesinden değil, hisseleri oranında sorumlu olacaklardır.
 

Kanuni düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kanuni temsilciler ödenemeyen borcun tamamından sorumlu iken, ortaklar hisseleri nispetinde sorumludur. Bu anlamda limited şirket kanuni temsilcilerinin sorumluluğu ortaklara göre daha ağırdır. Yeni TTK 623'üncü madde hükmüne göre, ortaklardan en azından biri şirketi yönetim hakkına ve temsil yetkisine sahip olmalıdır. Bu durumda, hem ortak hem de kanuni temsilci olan bir ortak, kanuni temsilci sıfatıyla borcun tamamının ödenmesinden sorumlu olacaktır. Halbu ki, kanuni temsilci olmayan bir ortak ise sadece hissesi oranında ödenemeyen vergi borcundan dolayı sorumlu tutulacaktır. örneğin, %1 hisseye sahip ortak aynı zamanda kanuni temsilci ise ödenemeyen borcun %1'inden değil tamamından dolayı tüm mal varlığı ile sorumlu olacaktır. Eğer ki, %1 hisseye sahip ortak kanuni temsilci olmasa idi ödenemeyen borcun %1'inden sorumlu tutulabilecekti.
 

Şirketten tahsil edilemeyen borç için öncelikle kanuni temsilciye mi, yoksa ortağa mı gidilecektir?
 

Şirketten tahsil edilemeyen amme borçları için öncelikle ortağa mı yoksa kanuni temsilciye mi gidileceği yönünde herhangi bir sıralama kanunda yapılmış değildir. Bu nedenle de şirketten tahsil edilemeyen amme borçlarında borcun tamamı için şirketin kanuni temsilcisine gidilebileceği gibi, hisseleri oranında da ortaklara gidilebilecektir. Alacaklı kamu kurumu ister kanuni temsilciye, ister ortağa, isterse de her ikisine birden aynı anda gidebilecektir. Nitekim Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu'nun 2010/184 Esas Nolu ve 2012/97 Karar Nolu Kararında da bu husus vurgulanmıştır.
 

Sonuç olarak, limited şirketlerde şirketten tahsil edilemeyen amme borçları için kanuni temsilciye borcun tamamı, ortaklara sadece hisseleri nisbetinde başvurulabilecek ve hem ortağa hem de kanuni temsilciye birlikte gidebilecektir.
 

 
 
 

Bu yazıyı paylaş: