Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Köşe Yazıları
img

Dr. Ekrem Öncü

Yeminli Mali Müşavir

Gazeteport/Thelira 17.07.2013 Tarihli "Anonim Şirket Yönetim Kurulu üyelerinin yetkileri sınırlandırılabilir mi?" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı

  • 17 Temmuz 2013

Ekrem öncü
Ekrem Öncü
 
 
 
 

Anonim Şirket Yönetim Kurulu üyelerinin yetkileri sınırlandırılabilir mi?

Değerli okurlarımız gelen sorulardan anlaşıldığı kadarıyla anonim şirketlerde ve limited şirketlerde temsil yetkinsinin sınırlandırılıp sınırlandırılamayacağı konusunda tereddütler bulunmaktadır. Aslında bu tereddütler özellikle anonim şirketlerde şirket ortaklarının yönetim kurulu üyesi olma zorunluluğunun kaldırılmasından kaynaklanmaktadır. Şirket ortakları kendileri yönetim kurulu üyesi ya da kanuni temsilci olmayıp, dışarıdan yönetim kurulu üyesi veya kanuni temsilci atamak istediklerinde bu kanuni temsilcinin yetkilerini sınırlandırabilir miyiz diye düşünmektedirler. Bu yazımızın konusunu da anonim şirketlerde temsil yetkisinin sınırlandırılıp sınırlandırılamayacağı meselesi oluşturacaktır.

 

Anonim şirketlerde temsil yetkisi TTK'nın 370'inci maddede ve temsil yetkisinin kapsam ve sınırları ise 371'inci maddede düzenlenmiştir. 370'inci maddeye göre, esas sözleşmede aksi öngörülmemiş veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna aittir. Yönetim kurulu, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebilir. En az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini haiz olması şarttır.

 

TTK'nın 371'inci maddesinin 1 ve 2'nci fıkraları uyarınca, temsile yetkili olanlar şirketin amacına ve işletme konusuna giren her tür işleri ve hukuki işlemleri, şirket adına yapabilir ve bunun için şirket unvanını kullanabilirler. Kanuna ve esas sözleşmeye aykırı işlemler dolayısıyla şirketin rücu hakkı saklıdır. Temsile yetkili olanların, üçüncü kişilerle, işletme konusu dışında yaptığı işlemler de şirketi bağlar; meğerki, üçüncü kişinin, işlemin işletme konusu dışında bulunduğunu bildiği veya durumun gereğinden, bilebilecek durumda bulunduğu ispat edilsin. Şirket esas sözleşmesinin ilan edilmiş olması, bu hususun ispatı açısından, tek başına yeterli delil değildir.

 

Temsile yetkili olanların yaptıkları fiiller nedeniyle şirketin şirket yetkililerine rücu edebilmesinin (başvurması) sınırları birinci fıkra ile çizilmektedir. Şirketin imza yetkilisine rücu edip edemeyeceğinin sınırını şirketin amacı ve konusu belirleyecektir.

 

İkinci fıkrada düzenlendiği üzere, şirketin amacı ve işletme konusu dışında yapılan işlemler de şirketi bağlayacaktır (ultra vires sistemi kalktığı için), üçüncü kişiye karşı şirket sorumludur, fakat, sınırı aşan kanuni temsilciye karşı şirket rücu edebilecektir. İkinci fıkra düzenlemesi, işletme konusu dışındaki işlemlerin şirketi bağlamasının istisnasını düzenlemektedir.

 

TTK'nın 371/3'e fıkrasına göre, temsil yetkisinin sınırlandırılması, iyiniyet sahibi üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmez; ancak, temsil yetkisinin sadece merkezin veya bir şubenin işlerine özgülendiğine veya birlikte kullanılmasına ilişkin tescil ve ilan edilen sınırlamalar geçerlidir.
üçüncü fıkra düzenlemesi ile, temsil yetkisinin sınırlandırılması halinde bunun iyiniyet sahibi üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmeyeceğini belirtilmektedir. Bunun anlamı iyiniyet sahibi üçüncü kişilerin korunacağıdır. Şirket ortaklarının ben kanuni temsilcinin yetkilerini sınırlandırmıştım demesi iyiniyet sahibi kişilere karşı bir anlam ifade etmeyecektir.

 

Bunun istisnasını da kanun düzenlemiştir. Temsil yetkisinin sınırlandırılması yalnızca merkezin veya bir şubenin işlerine özgülendiğinde veya birlikte kullanılmasına ilişkin tescil ve ilan edildiğinde geçerli olacaktır.

 

371/4 uyarınca da, temsile yetkili kişiler tarafından yapılan işlemin esas sözleşmeye veya genel kurul kararına aykırı olması, iyiniyet sahibi üçüncü kişilerin o işlemden dolayı şirkete başvurmalarına engel değildir. 5'inci fıkraya göre ise, temsile veya yönetime yetkili olanların, görevlerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden şirket sorumludur. Şirketin rücu hakkı saklıdır.

 

Sonuç olarak anonim şirketlerde kanuni temsilcinin yetkilerinin sınırlandırılsa bile bu durum iyiniyetli üçüncü kişilerin korunmasına engel değildir. Tek ortaklı olan anonim şirket sahipleri de dışarıdan kanuni temsilci seçebileceklerdir. Ancak, onlar bakımından da yukarıda yapılan açıklamalar geçerli olacaktır. önümüzdeki yazımızda ise limited şirketlerde müdürlerin yetkilerinin kısıtlanıp kısıtlanamayacağı konusu ele alınacaktır.

 
 

Bu yazıyı paylaş: