Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Köşe Yazıları
img

Dr. Ekrem Öncü

Yeminli Mali Müşavir

Gazeteport/Thelira 26.05.2014 Tarihli "Yönetim kurullarının yetki devrinde sicillerde çıkan sorunlar!" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı

  • 26 Mayıs 2014

Ekrem öncü    
Ekrem Öncü
 
 
 

Yönetim kurullarının yetki devrinde sicillerde çıkan sorunlar!

Değerli okurlarımız bu günkü yazımızda yönetim kurullarının yetki devri meselesinde uygulamada oldukça sık yaşanan sorunları ele alacağız. Değerli bir okurumuzun sorusu aslında konu hakkında yaşanan sorunları ortaya koymaktadır.

 
SORU:
 
'Sn Ekrem öNCü,
 

Yazılarınıza internetten ulaştım. öncelikle aydınlatıcı ve net yazılarınız için teşekkür ederim.

Benim çalışanlarımıza ait yetki devri ve imza sirküleri çıkarılması ile ilgili bir sorunum var. Sizden görüşlerinizi almak istedim. Bu konuda bana vereceğiniz cevabın ve eğer bir yazı kaleme alırsanız yazacağınız yazının sicil memurluklarına ve dolayısı ile de tüm şirketlere faydalı olacağı inancındayım.
 

Yönetim kurullarının yetki devri mümkün müdür? Ve Anonim şirketlerde yönetim kurulları hangi hallerde yetki devrinde bulunamayacaktır? Başlıklı yazılarınızı okudum.
 

Bu yazılarınıza istinaden aşağıdaki soruna sizden görüş almak istiyorum.
 

Yeni TTK yürürlüğe girdikten sonra (2014 Ocak ayında) şirketimizde ortak olmayan ve yönetim kurulunda olmayan Genel müdür, İdari ve Mali İşler Müdürlerimize imza A,B,C, Yetkilerine göre sınıflandırdığımız şekilde sirküleri çıkarmak istedik. Ancak Sicil Müdürlüğünde sorun yaşadık. Yeni TTK nedeni ile yönetim kurulu kararını kabul etmedi ve tescil etmedi. Bizden 'Yönetim kurulunun çalışma usul ve esasları ile yetkilerin devri hakkında iç yönerge' nin hazırlanıp genel kurul onayından geçirmemizi istedi.Yeni TTK'yı okuyunca konuyu anladım. Ancak uygulamada bazı anlaşılmayan detaylar çıktı.
 

Biz iç yönergeyi hazırladık ve Yönergede şirket organizasyonunda görev yapan beyaz yaka çalışanlarımızın görev ve yetkilerini yazdık. Bunlar zaten organizasyon el kitabımızda vardı. Olağan genel kuruldan geçirmeden önce Sicil ile tekrar görüştüğümüzde bize yönetim kurulu yetki devri karar örneğini göstererek bu şekilde karar almamızı (yönetimde olmayan ve ortak olmayan) çalışanlarımıza verilecek yetkileri de A,B,C diye ayırmadan kararın altına eklememizi istedi. Bu şekilde kararı tescil edeceklerini ve  noterden imza sirkülerlerini çıkarabileceğimiz önerisinde bulundu.
 

Burada takıldığım iki konu var.
 

Birincisi genel kurulda seçilecek yönetim kurulunun kendi aralarındaki temsil yetkisi kararı ile şirket ortağı ve yönetim kuruluna seçilmeyen şirket çalışanlarına verecek imza yetkileri kararının bu karardan ayrı olması gerektiğini düşünüyorum. Ancak Sicilden aldığım bilgi aynı kararın altına çalışanlara verilecek yetkileri ünvanları ile birlikte derecelendirmeden yazmamız gerektiği yönündedir. Bu uygulama doğru mudur?
 

İkincisi ben yönetim kurulunun temsil yetkisi kararını alırken ortak olmayan ve yönetim kuruluna seçilmeyen çalışanlara verilecek yetki devrinin temsil değil yönetim yetki devri kararı olacağından bu kararın içerisinde olmamasını bunun için ayrı bir yönetim yetki devri kararı alınmasının uygun olacağını düşündüğüm için;
 

Bu düşüncem doğru ise benim önerim yetki devri kararında şirket genel müdürün ve idari mali işler müdürünün tek başına ve/ veya birlikte yapacakları işlemleri eskiden olduğu gibi detay olarak yazmayı düşünüyorum.  Ancak imza sirkülerinde yer alacak olan ve yönetim kurulu kararında detay olarak yazacağım işleri genel kurulun onayladığı iç yönergeye de aynı şekilde yazılması gerekecek midir bilemiyorum.
 

Ben İç yönergeyi çıkarılacak imza sirkülerindeki imza yetkilerine göre değil şirketin organizasyon el kitabındaki görev tanımlarından hazırladım. Bu nedenle buradaki görev ve yetkiler daha çok genel işleyişe ve süreçlere yönelik görev ve yetkileri içeriyor. İmza sirkülerinde yer alan yetkiler ise genel olarak Resmi Kurumlar başta olmak üzere üçüncü şahıslar yapılacak işlemlerde şirketi temsilen atılacak imzaların yetkilerini içeriyor.
 
önümüzdeki hafta içerisinde genel kurul yapmak zorunluluğum olduğu için bu konulardaki bilgilerinizi öncelikle benimle paylaşırsanız sevinirim.
 
Ayrıca detay bir yazı kaleme alırsanız başta sicil olmak üzere tüm şirketler faydalanacaktır inancındayım.
 
Bilgilerinizi en kısa sürede paylaşmanız dileği ile…'
 

öncelikle oldukça detaylı ve sorunu açık bir şekilde ortaya koyduğu için okurumuza teşekkür ediyorum. Konu gerçekten uygulamada oturmuş değil ve siciller ile şirketler yönetim yetkisi devri ile temsil yetkisi devri hususunda karşı karşıya gelmekteler. Bu sorunu birinci derecede çözecek olan ise Gümrük ve Ticaret Bakanlığıdır.
 

öncelikle konuyla ilgili TTK düzenlemesini kısaca ele alalım. Sonrasında ise soruya cevap arayalım.
 

Yeni TTK'nın 365'inci maddesinde de belirtildiği üzere, anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilecek ve temsil edilecektir. Bu düzenleme, Eski TTK'nın 317'nci maddesi düzenlemesinde olduğu gibidir. Yeni TTK'nın 365'inci maddesiyle getirilen yenilik ise, kanundaki istisnai hükümlerin saklı olduğu düzenlemesidir.
 

Kanuni istisnaların başında Yeni TTK'nın 367'nci maddesinin birinci fıkrası gelmektedir. Bu düzenleme uyarınca, yönetim kurulu esas sözleşmeye konulacak bir hükümle, düzenleyeceği bir iç yönergeye göre, yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili kılınabilir. Ancak, hemen vurgulanmalıdır ki, genel kurul kararı yönetimin devri için yeterli olmayacak, bu konuda esas sözleşmede hüküm bulunacaktır. Aksi türlü yönetimin devri mümkün olmayacaktır.
 

Yönetim kurulunca hazırlanacak bu iç yönerge, şirketin yönetimini düzenler; bunun için gerekli olan görevleri, tanımlar, yerlerini gösterir, özellikle kimin kime bağlı ve bilgi sunmakla yükümlü olduğunu belirler. Yönetim kurulu, istem üzerine pay sahiplerini ve korunmaya değer menfaatlerini ikna edici bir biçimde ortaya koyan alacaklıları, bu iç yönerge hakkında, yazılı olarak bilgilendirir.
 

367'nci madde hükmü uyarınca devredilen 'yönetim yetkisi' olup, bu madde düzenlemesi 'temsil yetkisinin' devrini kapsamamaktadır. Yani yönetim yetkisinin devri ile temsil yetkisinin devri birbirinden ayrılmıştır. Temsil yetkisinin devri ise, 370'inci maddenin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir.
 

Buna göre (370/2) yönetim kurulu, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebilir. Bu halde, en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini haiz olması şarttır.
 

Yeni TTK'nın 375'inci maddesi yönetim kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez görev ve yetkilerini düzenlemektedir. Maddede sayılan hallerde yönetim kurulu görev ve yetkilerini devredemeyecektir. Yani, 365'inci madde (kanundaki istisnai hükümlerin saklı olduğu) düzenlemesi 375'inci madde düzenlemesi ile bağlantılı olduğundan, 375'nci maddede sayılan hallerde devir mümkün olmayacaktır.
 

Yönetim yetkisinin devredilebilmesi için genel kurul kararı yeterli olmayacak, esas sözleşmede buna ilişkin hüküm bulunması şartı aranacaktır. Tek kişilik yönetim kurullarında ise, temsil yetkisinin devri mümkün olmayacaktır. Ayrıca, 375'nci madde uyarınca devredilemeyecek ve vazgeçilemeyecek görev ve yetkiler de dikkate alınacaktır.
 

'… genel kurulda seçilecek yönetim kurulunun kendi aralarındaki temsil yetkisi kararı ile şirket ortağı ve yönetim kuruluna seçilmeyen şirket çalışanlarına verecek imza yetkileri kararının bu karardan ayrı olması gerektiğini düşünüyorum. Ancak Sicilden aldığım bilgi aynı kararın altına çalışanlara verilecek yetkileri ünvanları ile birlikte derecelendirmeden yazmamız gerektiği yönündedir. Bu uygulama doğru mudur?' sorusunun cevabına dönecek olur isek;
 

Soruda bahsedilen 'yönetim yetkisi' mi, yoksa 'temsil yetkisi' devri midir? Bunun açıkça kararda belirtilmesi gerekir. 'Yönetim yetkisi' devrinin yönetim kurulu üyeleri aralarında olup olmadığına bakılmaksızın tek kararla alınması gerekeceği yönündeki bir uygulama kanaatimce de doğrudur. 'Temsil yetkisi' devri içinde aynı şey söylenebilir. Ancak, 'temsil yetkisi' devri ile 'yönetim yetkisi' devrinin tek kararla alınacağını iddia etmek TTK'nın 367 ve 370'inci maddelerine aykırı bir uygulama olacaktır.  
 

Derecelendirme uygulamasına yönelik olarak TTK'da bir hüküm bulunmamaktadır. TTK'da geçen yetki devridir. Yani iç yönerge de yetkililerin görev tanımları ayrı ayrı belirtilmelidir. 367'nci madde hükmü yönergede nelere yer verileceğini saymıştır.   
 
'… yönetim kurulunun temsil yetkisi kararını alırken ortak olmayan ve yönetim kuruluna seçilmeyen çalışanlara verilecek yetki devrinin temsil değil yönetim yetki devri kararı olacağından bu kararın içerisinde olmamasını bunun için ayrı bir yönetim yetki devri kararı alınmasının uygun olacağını düşündüğüm için;
 

Bu düşüncem doğru ise benim önerim yetki devri kararında şirket genel müdürün ve idari mali işler müdürünün tek başına ve/ veya birlikte yapacakları işlemleri eskiden olduğu gibi detay olarak yazmayı düşünüyorum.  Ancak imza sirkülerinde yer alacak olan ve yönetim kurulu kararında detay olarak yazacağım işleri genel kurulun onayladığı iç yönergeye de aynı şekilde yazılması gerekecek midir bilemiyorum. 
 
Ben İç yönergeyi çıkarılacak imza sirkülerindeki imza yetkilerine göre değil şirketin organizasyon el kitabındaki görev tanımlarından hazırladım. Bu nedenle buradaki görev ve yetkiler daha çok genel işleyişe ve süreçlere yönelik görev ve yetkileri içeriyor. İmza sirkülerinde yer alan yetkiler ise genel olarak Resmi Kurumlar başta olmak üzere üçüncü şahıslar yapılacak işlemlerde şirketi temsilen atılacak imzaların yetkilerini içeriyor' sorusuna vereceğim cevap ise;
 
Sorunun ilk paragrafı için bir önceki soruda verdiğim cevap geçerli olacaktır. İmza sirkülerinde yer alacak hususların iç yönergede de yer alması gerekecektir. İç yönergeye göre imza sirküleri çıkartılmalıdır. İç yönergede belirtilmeyen hususların imza sirkülerinde belirtilmesi mümkün olamayacaktır. İmza sirküleri çıkarır iken Noterlerin bu hususa dikkat etmesi gerekir.
 
Sonuç olarak uygulamaya yön verecek olan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'dır ve Bakanlığın görüşü de Kanun düzenlemesi dışında olamayacaktır.


 
 
 

Bu yazıyı paylaş: