Size nasıl yardımcı olabiliriz?
Köşe Yazıları
img

Dr. Ekrem Öncü

Yeminli Mali Müşavir

Gazeteport/Thelira 08.05.2013 Tarihli "Geçmiş dönem karlarının tamamı sermayeye ilave edilebilir mi?" Başlıklı Ekrem Öncü Köşe Yazısı

  • 7 Mayıs 2013

Ekrem öncü

Ekrem Öncü

 

Geçmiş dönem karlarının tamamı sermayeye ilave edilebilir mi?


Değerli okurlarımız bilindiği üzere karlı şirketler bakımından kurumlar vergisi beyannamelerinin verilmesi ile kar dağıtımları gündeme gelmiştir. Geçen haftaki yazımızda kanuni yedek akçe ayrılırken geçmiş yıl zararlarının dikkate alınması gerektiğini ele almıştım. Bugünkü yazımızın konusunu ise, karı dağıtmayıp sermayeye ilave etmek isteyen şirketlerin karın ne kadarlık kısmını sermayeye ilave edebilecekleri meselesi oluşturacaktır.
 

Yeni TTK'nın 519'uncu maddesine göre zorunlu olarak, yıllık kârın yüzde beşi, ödenmiş sermayenin yüzde yirmisine ulaşıncaya kadar genel kanuni yedek akçeye ayrılır. üçüncü fıkra uyarınca da, genel kanuni yedek akçe sermayenin veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşmadığı takdirde, sadece zararların kapatılmasına, işlerin iyi gitmediği zamanlarda işletmeyi devam ettirmeye veya işsizliğin önüne geçmeye ve sonuçlarını hafifletmeye elverişli önlemler alınması için kullanılabilir.
 

Eski TTK'nın 466'ncı maddesinde Yeni TTK düzenlemesinden farklı olarak 'safi kar' kavramı yerine 'yıllık kar' kullanılmıştır. Yeni TTK'nın 508'inci maddesine göre yıllık kar, yıllık bilançoya göre belirlenecektir. Eski TTK'nın 457'nci maddesi uyarınca da, safi kazanç, yıllık bilançoya göre hesap ve tesbit olunmakta idi. Yeni TTK'da 'yıllık kar'ın ne anlama geldiği açıklanmış değildir.
 

Yıllık kar, vergi öncesi kar mıdır, yoksa vergi sonrası kar mıdır?
 

Bu konu yoruma açık bir konudur. Bazıları yıllık karın vergi öncesi kar olması gerektiğini iddia ederken bazıları da vergi sonrası kar olduğunu iddia edebilir. Benim kanaatim vergi sonrası kar olduğu yönündedir. Aşağıya almış olduğum 'Kar Payı Avansı Dağıtımı Tebliği' ile 'Kar Dağıtım Tablosu' sıralaması da bu görüşümüzü desteklemektedir.

KAR PAYI AVANSI DAĞITIMI TEBLİĞİ SIRALAMASI;
 
Ara Dönem Karı
Varsa Geçmiş Yıl Zararları (-)
Kurumlar Vergisi (-)
Gelir Vergisi Kesintileri (-)
Diğer Vergi ve Benzerleri (-)
1. Tertip Kanuni Yedek Akçeler (-)
 
KAR DAĞITIM TABLOSU SIRALAMASI;
 
Dönem Karı
ödenecek Vergi Ve Yasal Yükümlülükler (-)
Kurumlar Vergisi (Gelir Vergisi)
Gelir Vergisi Kesintisi
Diğer Vergi ve Yasal Yükümlülükler
Net Dönem Karı
Geçmiş Dönemler Zararı (-)
1. Tertip Yasal Yedek Akçe (-)
 

Geçmiş yıl zararları kanuni yedek akçenin ayrılmasında dikkate alınacak mıdır?
 

Yukarıda da belirttiğimiz gibi 'yıllık kar' üzerinden genel kanuni yedek akçe ayrılacağı düzenlenmiş, ancak, 'yıllık kar'ın ne olduğu Yeni TTK'da açıklanmamıştır. Aşağıda belirteceğim gerekçelerle geçmiş yıl zararları düşüldükten sonraki kar üzerinden kanuni yedek akçe (1. Tertip yasal yedek akçe) ayrılmalıdır.
 

-Yeni TTK'nın 519/3'üncü maddesi uyarınca ayrılan kanuni yedek akçe zararların kapatılması için kullanılabilecektir. Dolayısıyla bu halde, bir zarar mevcut ise, bu zararın kapatılmasında ayrılan yedek akçenin kullanılması mümkün iken, geçmiş yıl zararlarını düşülmeden yedek akçe ayrılması şirketin mali açıdan faydasına olmayacaktır.
 

-Yukarıda yer alan kar payı avansı dağıtımı tebliği ve kar dağıtım tablosu hesaplama sıralaması da, geçmiş yıllar zararlarının mahsup edilmesini gerektirmektedir.
 

Sermayeye eklenmesi gereken kar tutarı nasıl hesaplanacaktır?
 

Yukarıda açıkladığımız üzere vergisel yükümlülükler ve geçmiş yıl zararları düşüldükten sonraki tutar üzerinden kanuni yedek akçe ayrılacaktır. Sermayeye ilave edilebilecek kar tutarı ise, kanuni yedek akçe ayrıldıktan sonraki tutar olabilecektir.
 

Burada akıllara kanuni yedek akçenin kara ilave edilip edilemeyeceği sorusu gelebilecektir. Yeni TTK'nın 519'uncu maddesinin 3'üncü fıkrası uyarınca, genel kanuni yedek akçe sermayenin veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşmadığı takdirde, sadece zararların kapatılmasına, işlerin iyi gitmediği zamanlarda işletmeyi devam ettirmeye veya işsizliğin önüne geçmeye ve sonuçlarını hafifletmeye elverişli önlemler alınması için kullanılabilir.
 

Dolayısıyla, yasal yedek akçe tutarı esas sermayenin yarısını aşmadığı sürece 'bağlı yedek akçe' niteliğinde olacak ve bu tutar, zararların kapatılması, veya işlerin iyi gitmediği zamanlarda işletmeyi devam ettirmeye, işsizliğin önüne geçmeye ve sonuçlarını hafifletmeye önlemlerin alınması için kullanılabilecektir.
 

Bu durumda, kanuni yedek akçelerin, şirket esas sermayesinin yarısına kadar olan kısmı yukarıda saydığımız amaçlar için kullanılabilecektir. Yasal yedek akçenin esas sermayenin yarısını aşan kısmı ise 'serbest yedek akçe' niteliğinde olduğundan istenmesi halinde sermayeye ilave etmek için kullanılabilecektir.
 

Yeni TTK'nın 519/4'üncü fıkrası uyarınca 3'üncü fıkradaki sınırlama, başlıca amacı başka işletmelere katılmaktan ibaret olan holding şirketler hakkında uygulanmayacaktır.
 

Dolayısıyla şirketler kar dağıtımı yapmayacak ve karı sermayeye ekleyecekler ise de I. Tertip yasal yedek akçeyi ayırmak zorundadırlar. Kar dağıtımı kararının etkisi ihtiyari yedeklere (Yeni TTK 521 II. Tertip yasal yedekler, yine Yeni TTK'nın 520, 522 maddeleri) yöneliktir. Yani kar dağıtımı yapılmayacak ise ihtiyari yedekler ayrılmayacaktır.
 

Sonuç olarak karın dağıtılmayıp sermayeye eklenmesine karar verilmesi halinde geçmiş yıl zararları ile kanunen ayrılması mecburi olan I. Tertip yedek akçe ayrıldıktan sonra kalan tutarın sermayeye ilavesi mümkün olacaktır. Aksi türlü karın tamamının sermayeye eklenmesi halinde yapılan işlem hatalı olacaktır. Nitekim, böyle durumlarda özellikle Sermaye Piyasası Kurulu yapılan işlemi kabul etmemektedir. Böyle bir durumda, yanlış rakamın sermayeye ilave edilmesi halinde yapılan işlem geçersiz olacaktır.
 

 

Bu yazıyı paylaş: